AKP iktidar dönemine başarılı bir başlangıç yapmak için gerçekten iyi bir fırsat yakalamış durumda. Satırbaşlarıyla özetlersek:
Güçlü bir seçmen desteğiyle tek başına iktidara gelmesi
ABD’nin güçlü desteğinin arkasında olduğunun anlaşılması
İçte ve dışta piyasaların AKP’ye cömertçe kredi açması
Uyumlu bir muhalefetle çalışma olanağının bulunması
Ekonominin, güven unsurunun devreye girmesiyle olumlu yönde gelişme şansına sahip bulunması AKP’nin önünde ciddi bir fırsat bulunduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği yolunda olumlu sinyallerin alınması bu fırsatın çapını daha da büyütebilir kuşkusuz.
Türkiye’de bir kesimin en azından şüpheyle izleyeceği AKP’yi bekleyen en büyük tehlike ise, halkın ve özellikle de yoksul kesimin güçlü desteğiyle iktidara geldiğine inanan AKP’nin elde ettiği iktidar erkini sınırsız olarak algılamasının sivil ve asker bürokraside yaratabileceği gerilim. Tayyip Erdoğan’ın siyaset danışmanı Ömer Çelik yazı ve konuşmalarında bu anlayışın sinyallerini veriyor, "demokrasinin yerine bürokrasinin ikame edildiği bir siyasi sistemde siyasi iradenin anlamsızlaşacağını" belirtiyor. Bu tartışılabilir bir görüş ama AKP’nin hemen bu görüşe göre davranmaya başlaması ve bürokrasiyi dışlaması halinde bunun gerilimlere yol açması hiç de uzak bir olasılık değil.