Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Davos'ta kitaplarını ya da yazılarını okuyup kendilerini merak ettiğim kişilere adım başında rastladığım bir öğleden sonra. Dünya Ekonomik Forumu'nun yapıldığı Kongre Merkezi'nin giriş katındaki kitapçının önünde, biraz sonra başıma geleceklerden habersiz oyalanırken önümden gelip geçen ünlüleri teşhis etmeye çalışıyorum.
İşte iri gövdesiyle Umberto Eco, geçip gitti önümden. İşte akademisyenlikle köşe yazarlığını mükemmel bağdaştırmayı başaran bir ekonomist, Paul Krugman. Dünya Ekonomik Forumu öncesinde Davos'taki toplantıyla ilgili olarak yazdığı yazıda, "devrim olsaydı önce burada toplananları temizlemek gerekirdi", esprisini yapabilen, sivri dilli yazara yaklaşıp, "Benim 150 sayfalık bir kitap yazarak anlatmaya çalıştığım şeyi 2 sayfalık bir yazıda çarpıcı biçimde anlatmışsınız" diyorum. Böylece benim de küreselleşme konusunda kitap yazacak ve üstelik onun vardığı sonuca varacak birikime sahip biri olduğumu söylemiş oluyorum Paul Krugman'a.
Paul Krugman beni keşfetmiş olmaktan hiç de etkilenmişe benzemiyor ama ben iyi bir şey yaptığımdan emin etrafa bakınmaya devam ederken bir akşam önce yemekte tanıştığım astronomi profesörü John Barrow'a rastlıyorum. Bir sürü kitabı olan Barrow'a, "Benim gibi astronominin 'a' sından habersiz birinin bile anlayabileceği bir kitabınız var mı?" diye soruyorum ve önerdiği kitabı raftan alıp kendisine imzalatıyorum.
Kitabın parasını ödeyip çıkacakken ister istemez başka kitaplara takılıyor gözüm. Dünya Bankası'nın henüz yayınladığı "Sosyal Sermaye" başlıklı derleme, Davos'ta geçen yıl çok tartışılan "yeni uluslararası finansal mimari" konusunda çözüm üretmek üzere oluşturulan komisyonun raporu hemen dikkatimi çekenler. Onları da alıp kasaya yöneliyorum.
Elimde Davos'ta her katılımcıya verilen, içinde ayrıntılı toplantı programının, benim kendi özel notlarımın ve Dani Rodrik'e vermek için yanımda taşıdığım "Quo Vadis" adlı son kitabımın bulunduğu siyah çanta var. Kitapların parasını ödemek için çantayı bir an için yere bırakıyorum ve aynı anda yok oluyor çantam.
Önce birisinin yanlışlıkla kendi çantası yerine benim çantamı aldığını düşünerek kendimi avutuyor ve gerekli yerlere başvuruyorum. O andan itibaren kime başvursam Kafka öykülerinden anımsadığım donuk bir yüzle böyle bir çantanın bulunmadığı söyleniyor bana.
Artım eminim, ben müthiş bir komploya kurban gittim Davos'ta. Küreselleşmenin yarattığı eşitsizlikleri çözecek formülü de içeren not defterim bu eşitsizliklerden yararlanan büyük sermayenin eline geçti. Bana bir kuruş bile ödemeden buluşlarımı kullanacak ya da yok edecekler!



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr