Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Azim, hırs, inat; kararlılıkla bir hedefe odaklanma. İnsanın sınırlarını zorlayan bir çalışma temposu. Müthiş bir gerilim içinde yaşanan saatler, günler. Hedefe yaklaşmanın ya da yaklaşamamanın yarattığı stresler. Alınan alkışların yarattığı heyecanlar ya da doğan tepkilerin yarattığı düş kırıklıkları.
Herhangi bir alanda sıradışı olmak, öne çıkmak, başarıyı yakalamak isteyenlerin hiç de yabancısı olmadıkları şeyler bunlar. Ebru Gündeş’in herhalde yoğun bir çalışmanın ürünü olan yeni kasetini tanıtırken, ansızın kırılan incecik bir dal gibi bükülüp düşüşü bunları düşündürdü bana. Kendini fazla mı zorlamıştı Ebru? Belki de farkına varmadan yaşamla ölüm arasındaki o ince çizginin üzerinde yürümeye mi yeltenmişti? Yoksa hepimiz yüzlerce hassas dengeyi, çoğu kez farkında olmadan koruyarak mı sürdürüyorduk yaşamımızı?
Bunları düşünürken birden başka bir noktaya sıçradım. Şu Marmara’daki fay hattı hangi dengelerin bozulmasıyla kırılma noktasına gelecekti acaba? O anda kimlerin yaşam çizgisi nasıl değişecekti? Bu olasılığa karşı ne yapmamız lazımdı?
Milliyet’in konunun gerçek uzmanlarını bir araya getiren uluslararası deprem konferansı, Marmara’nın ve İstanbul’un ürkütücü bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu olanca açıklığıyla ortaya koydu sanırım. Bilim adamı pozunda “halkı rahatlatma" goygoyculuğuna soyunanlar ne derlerse desinler bu gerçeği artık çok iyi kavramamız ve ne yapmamız gerektiğini düşünmemiz lazım.
Yaşadığımız iki büyük depremden sonra yapılanlar konusunda ise çeşitli örnekler var önümüzde. Her gün, farklı ortamlarda karşılaştığım insanlarda gördüğüm bir şeyler yapma, depremzedelere katkıda bulunma isteği umut verici bir hareket noktası. Bu isteği somut çözümlere dönüştürme yolunda olumlu adımlar atan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) iki projesi katkılarımızla hızlanabilecek. “Hayat projesi" adını taşıyan birinci proje 250 depremzede aileye yeniden uygar koşullarda yaşama olanağı verecek olan beş “Hayat mahallesiönin kurulmasını öngörüyor. Bu projeye katkıda bulunmak isteyenler TEGV’nin 0216 310 05 11 numaralı telefonuna başvurabilirler.
“Umut 2000" adını taşıyan ikinci proje ise çok amaçlı eğitim programları sunmak üzere donatılmış, “gezici eğitim merkezi" görevi yapacak otobüslerle deprem bölgesinde en az 50 okula ve 25 bin öğrenciye erişmeyi hedefliyor. TEGV’nin Boğaziçi Üniversitesi ile işbirliği yaparak gerçekleştirmeyi planladığı bu projeye, projeye katılan firmaların “Umut 2000" logolu ürünlerini alarak katkıda bulunmak da mümkün.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr