Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen hafta perşembe ve cuma günü yaşananlar, piyasalardaki yaygın karamsarlığın nasıl aşılabileceği konusunda bazı ipuçları verdi bize. Uluslararası Para Fonu (IMF)den hatırı sayılır miktarda ek dış kaynak sağlandığı yolundaki söylentiler borsada "birikmiş gazı" ateşledi, döviz kurlarında ve faizlerde de oldukça keskin düşüşler yaşandı. Borsada cuma günü yalnızca sabah seansında 415 trilyon lirayı bulan işlem hacmi, hafta başındaki toplam günlük işlem hacmini üçe katladı. Dış piyasalarda Euro’ya karşı güçlenen doların bizim piyasalarda perşembe sabahından cuma sabahına kadar geçen 24 saatte 70 - 80 bin lira değer kaybetmesi ise, döviz piyasasında da "düşüş beklentisi"nin bir köşede durduğunu ve fırsat kolladığını gösterdi sanki.
Ne yazık ki "ek kaynak geliyor" söylentisine dayanan bu bayram havası çok uzun sürmedi. IMF Başkanı Köhler’in "ek kaynak geliyor" söylentisine adeta cevap niteliğindeki sözleri cuma namazından önce ekranlara yansıyınca söylentiye dayalı iyimserlik bir anda kötümserliğe dönüştü ve bir günlük bayram sona erdi, dolar ve faizler yükselmeye, borsa düşmeye başladı.

Evet ‘ek kaynak’ bayramı kısa sürdü ama piyasalardaki ve toplumdaki umutsuzluğun Afganistan’daki savaş nedeniyle daha da koyulaştığı bir ortamda, kısa süreli de olsa böyle bir ‘bayram’ın yaşanmış olması, bize bazı ipuçları verdiği için önemliydi bence. Bu ipuçlarının başlıcaları şunlar:
• Türkiye’deki piyasalara girebilecek önemli miktarda kaynak var ve piyasalar olumlu bir habere fena halde susamış durumda. Söylenti düzeyindeki bir olumlu haber bile piyasalarda büyük etki yapabiliyor.
• Döviz kurlarını, güvensizlik ortamında döviz stoklayarak bu noktalara tırmandıranlar, güvensizlik şu ya da bu nedenle azaldığında döviz fiyatının hızla aşağı gidebileceğini de biliyor ve böyle bir olasılık ortaya çıktığında pahalı dövizde yakalanmama telaşını yaşıyor. Güven ortamının doğduğunu düşündüren gelişmeler sözgelimi iki hafta sürebilse döviz stoklarında meydana gelecek çözülme, ekonominin bütün tablosunu değiştirebilir ve farklı beklentileri gündeme getirebilir belki de.
• Faizler de kurdaki düşüşe paralel olarak gerileyebilir.
• İstanbul Borsası(İMKB)deki fiyatların da aşırı ölçüde düşmüş olduğunu ve aslında büyük bir alım fırsatı yarattığını belirtenler de var. Perşembe ve kısmen cuma günü yaşananlar güven sağlandığında borsada hızlı bir çıkış yaşanabileceğinin de işaretini verdi.
Geçen hafta yaşananların da gösterdiği gibi, olumlu gelişmelerin birbirini izleyebileceği böyle bir senaryoyu hayata geçirme olanağı var önümüzde ama olayın düğümü gene dönüp dolaşıp "güvenin yaratılması" noktasına geliyor. Bu noktada ise aslında top dışarda değil, içerde. Biz içerde bu güveni sağlayacak bir şeyler yapabilirsek IMF de buna destek verecek ve olumlu senaryo gündeme gelebilecek ama bunun kolay olmayacağı ortada. 2002 yılı bütçesiyle ve 2002 programıyla ilgili pek de inandırıcı olmayan bazı rakamlar açıklamanın bu güveni sağlamaya yetmeyeceği açık.