Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Her halde ekonomimiz çok iyi durumda olmalı. Vitrinler parıltılı, sokaklar dolu, nereye baksam bir canlılık belirtisi görüyorum."
Bunlar geçen akşam Akbank Sanat Galerisi'nde tanıştığım İngiltere'nin ünlü oyun yazarlarından Arnold Wesker'in gözlemleri. Dilligil ödülleri törenine katılmak üzere ülkemize gelen Wesker'a aslında ekonomimizin krizde olduğunu, eldeki verilerin bunu gösterdiğini söylediğimde şaşırdı, "nasıl olur?", diye sormadan edemedi. 1992'den beri ilk kez geldiği İstanbul'u çok gelişmiş bulduğunu belirten Wesker'a doyurucu bir cevap veremedim.
DİE bu yılın ilk dokuz ayı sonunda Türkiye ekonomisinin (Gayri Safi Milli Hasıla'nın) % 6.1 küçüldüğünü açıklayınca İngiliz yazarla ayaküstü yaptığımız sohbet geldi aklıma. Bu yılın ilk dokuz ayında tarım kesimi % 5.1, sanayi kesimi % 5.7, inşaat kesimi % 6.1, ticaret kesimi % 8.3, GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) % 5.3 küçülmüştü. Bu verilere göre ekonomide tam bir deprem yaşanıyordu.
DİE'nin üç aylık üretim endeksleri de bu yılın ilk dokuz ayında birçok sektörde ve altsektörde tam bir üretim çöküşü yaşandığını gösteriyor. Bazı sektör ve altsektörlerde 1999'un ilk dokuz ayındaki üretimle 1998'in aynı döneminin karşılaştırılması şu sonucu veriyor:



DİE'nin dış ticaret verileri de ihracatımızın bu yılın ilk dokuz ayında dolar bazında % 6.6, ithalatımızın da % 18.1 küçüldüğünü gösteriyor. Yani hangi göstergeye bakarsak bakalım bu yılın ilk dokuz ayında hızla daralan bir ekonominin tablosu çıkıyor karşımıza. Tabloya üçer aylık dönemler itibariyle baktığımızda yılın ikinci üç aylık döneminde toparlanma belirtileri gösteren ekonominin, belki depremin de etkisiyle, üçüncü çeyrekte yeniden daha hızlı küçülmeye başladığı görülüyor.
Şu anda yılın son ayına girmiş bulunuyoruz ve ekonomimizde bir kıpırdama olmakla birlikte büyük bir canlanma yaşandığını söylemek olanaksız. Ağırlığı fazla olan son çeyrekte ekonomide sınırlı bir büyüme yaşansa bile yılın bütünündeki küçülmenin % 4'ün altına inmesi pek mümkün görünmüyor.
Ekonomideki depremi belgeleyen veriler ortadayken ve bu depremin firma ve banka düzeyindeki belirtileri henüz yeni yeni açığa çıkarken "deprem vergisi"nin bu tabloya nasıl katkıda bulunacağını sormak lazım herhalde.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr