Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Osman Ulagay


Ülkedeki yüksek faiz ortamında özendirilen geç tahsilatın küçük işletmelere maliyeti büyük oluyor
İngiltere'de yeni İşçi Partisi hükümetinin gündemine aldığı "geç ödeme" sorunu aslında Türkiye'deki KOBİ'lerin de önemli sorunlarından biri. Özellikle pazarlık gücü fazla olan büyük firmalara girdi üreten KOBİ'lerin alacaklarının tahsilatında sık sık sorunlarla karşılaştıkları ve bu nedenle ciddi kayıplara uğradıkları biliniyor. Türkiye'deki gibi enflasyonun ve faizlerin yüksek olduğu bir ülkede alacakların geç tahsilatı, alacaklı firmaya ağır bir maliyet getirebiliyor.
Geç tahsilatın yarattığı maliyet aslında birçok KOBİ'nin başını ağrıtıyor ama iş yaptığı büyük firmalarla ilişkilerini bozmak istemeyen KOBİ'ler bu sorunu açıkça telaffuz etmekten çoğu kez çekiniyor ve geç ödemenin bedelini sineye çekiyor.
Geç ödeme sorunu ve alınabilecek önlemler konusunda görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar şu görüşleri dile getirdiler:
Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu (Rekabet Kurulu üyesi): Türkiye'de geç ödeme sorunu İngiltere'dekinden çok daha büyük boyutlu. Repo yüzünden geç ödeme çok karlı oluyor; insanlar bununla geç ödemeye adeta kışkırtılıyor. Bu tüm ekonomiyi tıkıyor ama en çok KOBİ'ler etkileniyor. Devletin yasalarla bu konuya el atması gerek. Gerçi adalet sistemi düzenli işlemediğinden yasa uygulanmayabilir ama en azından caydırıcı etki yapar. Ana sanayi uzun vadeli düşünse, yan sanayiini baltalamanın kendi bindiği dalı kesmek olduğunu görür ama mevcut ekonomik şartlarda uzun vadeli düşünmek maalesef mümkün değil!
Ferzan Nedimoğlu (TAYSAD Genel Sekreteri): Sadece geç ödeme değil, büyük işletmelerin "istedikleri zaman ödemesi" sorunu var. Küçük işletmeler de bunlarla teker teker uğraşmak zorunda kalıyor. Bir yasa hazırlanırsa en azından KOBİ'lerin haklarını savunmak için hukuki bir yaptırımları olur. Normalde ana sanayi ihale açmıyor, sözleşme imzalamıyor, en ucuz malı alıyor. Bu nedenle KOBİ'lerin de yatırım yapmaları, kalite yükseltmeleri için bir teşvik yok. Onlar da kurtuluşu ihracatta buluyor.
Prof. Dr. Halil Sarıaslan (TOBB Başkanlık Danışmanı): Şimdiye kadar yaptığım çalışmalarda KOBİ'lerin geç ödemeden şikayet ettiğini hiç duymadım. Böyle bir sorun olsaydı gündeme getirilirdi. Zaten ödeme, piyasa koşullarına göre alıcı ile satıcı arasında belirlenir. Yasal faiz zorlaması çok anlamlı değil çünkü büyük işletmeler KOBİ'lere tüm koşullarını kabul ettirebiliyor. Bence en doğrusu bunu serbest piyasaya bırakmak.
Dr. İrfan Yazman (TES - AR Enstitü Müdürü): Geç ödeme sorununu KOBİ'lerden çok duydum. Sadece geç ödeme değil, ana sanayinin dayattığı tüm şartları KOBİ'nin kabul etmek zorunda kalması sorun teşkil ediyor. Ama bu konularda yasal düzenleme ne kadar işe yarar? Ekonomik yönden güçlü olan kazanıyor. Başka çözümler lazım.
Ümit Uzel (Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Geç ödeme değil, hiç ödememe sorunu var! Devlet de alacağına şahin, vereceğine karga; kötü örnek oluyor. Blair'in yasa tasarısı çok ilginç. Bu tür bir girişimi destekliyorum ama Türkiye'de adalet mekanizmasının bu yavaşlığıyla işlemesi zor.
Osman Ada (Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Türkiye'de yasal faiz çok düşük olduğundan geç ödeme konusuna çözüm olmaz. Alacaklı her şart altında mağdur oluyor ve hukuk dışı yollardan tahsilata gidiyor. Bunun engellenmesi için ticaret kanununun değişmesi lazım. Bize ulaşan geç ödeme sıkıntısı yok; şirketler aralarında anlaşıyorlar.


İngiltere'de mayıs başında iktidara gelen İşçi Partisi KOBİ'lere yapmış olduğu vaadi tutarak KOBİ'lere olan borçlarını geç ödeyenlere karşı yasal düzenleme hazırlığına girişti. Sanayi Bakanlığı'na bağlı Küçük İşletmeler Bakanlığı'na getirilen Barbara Roche'un önerdiği "geç ödenen ticari borçlara yasal faiz uygulanması" konusundaki yasa tasarısı tartışılmaya başlandı.
İşçi Partisi muhalefetteyken gölge Küçük İşletmeler Bakanı olan Roche'un yaptığı plan, çoğunluğunu büyük işletmelerin oluşturduğu müşterilerinin geç ödeme yapmasından şikayetçi olan KOBİ'lerin sıkıntısını gidermeyi amaçlıyor. Bu konuda KOBİ'ler üzerine birçok araştırmanın yanı sıra işletmelerle birebir yaptığı görüşmelerden de yararlandığını belirten Barbara Roche'un hedefi, "geç ödemenin kabul edilemez hale gelmesini sağlamak".
Sektör temsilcilerinin önemli çoğunluğu ise tasarının henüz yeterince tartışılmadığını ve şu anki biçimiyle küçük işletmelere yarardan çok zarar getireceğini öne sürüyor. 100.000 üyeli İngiliz Ticaret Odaları Birliği'nin (BCC) başkanı David Richardson'ın tepkisi, yasa tasarısının büyük işletmeleri daha uzun süreli kontratlar yaparak geç ödemeyi meşrulaştırmaya yönelteceği kaygısından kaynaklanıyor.


Doğtaş Mobilya hızlı büyümeyi, karını sürekli olarak yatırıma dönüştürerek sağlamış.


Çanakkale'nin Biga ilçesinde bir mobilya imalatçısı Doğtaş. Bugün yıllık cirosu 1 trilyon olan, yaklaşık 350 kişi çalıştıran, 10 adet kardeş şirketi olan bir işletme. On yıl önce 10 kişilik bir atölyeden bugünlere gelmiş.
Altı oğlu olan Bigalı Hacı Ali İhsan Doğan 1980'lerin ortasında ikinci oğlu Adnan ile bir mobilya şirketinin bayiliğini yapıyor. Çek - yat üretimi yapmaya karar veriyorlar ve demiryollarında memur olan en büyük kardeş Davut'u kendilerine katılmaya çağırıyorlar.
1987 yılında 10 kişinin çalıştığı, 800 metrekarelik bir atölye kurularak imalata başlanıyor. Yaşları müsait olan tüm Doğan kardeşler işin başında; gündüz imalatta çalışıyor, gece ise yakın bölgelerde pazarlama yapıyorlar. Kazanılan para tek bir şeye yöneliyor: yatırım. Bir de uygun koşullarda Halkbank kredisi alınınca, Doğtaş AŞ genişleyerek ev mobilyası imalatına da giriyor.
Yatırımların aralıksız sürmesiyle şu anda Doğtaş'ın yıl sonunda 18,000 metrekareye çıkacak 15,000 metrekare kapalı alanda üretimi var. Çalışan sayısı 350'ye çıkmış. 1994'te eski Doğu Bloku'na ihracata başlayan şirket bir sonraki yıl mobilya ihracatında Türkiye dördüncülüğüne kadar yükselmiş. Ama söz konusu pazarlarda yaşanan kaos ödeme zorluklarına yol açınca iç piyasaya ağırlık vermişler 1996'da.
Ya Avrupa'ya ihracatı düşünmüyorlar mı? Elbette ama bunun için önce ISO 9001 belgesi lazım, ki bunun çalışmalarına başlanmış. Ayrıca mobilya, satış sonrası servis isteyen bir mal olduğu için tek başına Avrupa'ya ihracata girişmeyi düşünmüyorlar.
Doğtaş şimdi Avrupalı bir mobilya üreticisi ile Biga organize sanayi bölgesinde tamamıyla Avrupa'ya ihracata yönelik ortak bir yatırım yapmayı planlıyor. Böylece yabancı ortak hem kalitesiyle Avrupa standartlarını yakalamakta yardımcı olacak, hem de pazarlama ağı ile satış sonrası servis verebilecek.
Şirketin bu yönde bilgi kaynaklarından biri yabancı makina tedarikçileri; bir diğeri ise İhracatçılar Birliği. Doğtaş buradan gelen bir teklif ile yurtdışından kısa süreli bir danışmanlık hizmeti almış ve çok da memnun kalmış. Bu deneyimleri şöyle:
Hollanda hükümetinin desteklediği NMCP adlı kurumun KOBİ'lere danışmanlık verme teklifini İhracatçılar Birliği'nden duyan Doğtaş hemem başvurmuş. Hollanda'dan gelen bir danışman 9 gün şirkette kalıp incelemeler yapmış, sonra 20 - 25 sayfalık bir öneriler dosyası göndermiş. Doğtaş yetkilileri danışmanın birçok önerisinin uygulandığını, bunların verimliliği artırdığını ve şirket içinde de çok olumlu tepkiler görüldüğünü belirtiyor.
Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan şirketlerinin başarısında birlik ve beraberliğin çok büyük payı olduğu düşüncesinde. Davut Bey bunun karşılıklı saygı, uyum ve işbölümü sağlanmasında payı olduğunu söylüyor.
95'te birçok uluslararası fuara katılan Doğtaş bu sene daha az riskli pazarlara girmeyi planlıyor - Mısır ve Ortadoğu gibi. Bu arada Hacı Ali İhsan Doğan da Çanakkale'deki satış mağazasında "takılmaya" devam ediyor...



Amerikalı danışman - yazar Michael Gerber 30 haziranda İstanbul'da girişimcilik üzerine bir seminer veriyor. Girişimcilik Tutkusu adlı kitabın yazarı ve E - Myth Academy adlı danışmanlık kuruluşunun sahibi olan Gerber seminerde "Girişimcilik Miti Devrimi" olarak adlandırdığı düşüncelerini çarpıcı mesajlarla iletmeyi hedefliyor.
"Girişimcilik Miti - İşletmeler neden başarısızlığa uğrar, nasıl gelişir?" konulu seminer, yazarın kitabını dilimizde yayınlayan Sistem Yayıncılık'ın kardeş şirketi Sistem Yönetim Danışmanlığı tarafından düzenleniyor. Swissotel'de yapılacak seminer hakkında (312) 434 49 13'den ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.




KOBİ - Vizyon sayfasını hazırlamaktaki amacımız, küçük ve orta ölçekli işletmeleri tanımak, tanıtmak ve onların sıkıntılarını irdeleyerek çıkış yolları yaratmaya çalışmak. Burada bilgi akışının önemli bir rolü var. Birçok KOBİ, bilgi akışının zayıflığından dolayı gelişme yolunda tökezliyor; hatta bilgi eksikliğini gidermek için yararlanabileceği hizmetlerden, toplantı ve seminerlerden, yayınlardan vs. bile haberdar olamadığından bir kısır döngü içinde.
KOBİ'lerle ilgili ya da onları ilgilendiren her türlü hizmetinizden (toplantı, panel, seminer, dergi, yayın, gezi, vs.) bizi düzenli olarak haberdar etmeniz halinde, bu hizmetleri her hafta sayfamızda duyurabilir, böylece elbirliğiyle daha çok KOBİ'ye yardımcı olabiliriz. Duyurularınızı (212) 505 63 65 numaralı faksa gönderebilirsiniz.


Yazara Emailo.ulagay@milliyet.com.tr