Osman Ulagay
Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) 15 nisan salı günü Ankara'da ortaklaşa düzenledikleri toplantıda KOBİ'lerin nasıl halka açılabilecekleri tartışıldı. Toplantıda SPK Başkanı Ali İhsan Karacan KOBİ'lerin birleşerek bölgesel ya da sektörel holdingler oluşturması ve bu yolla halka açılması modelini ortaya atarken bazı sanayiciler buna sıcak baktı, bazıları ise KOBİ'lerin halka açılmasının Türkiye'nin bugünkü koşullarında mümkün olmadığını vurguladı.
ASO Başkanı Zafer Çağlayan toplantının açılışında yaptığı konuşmada Türkiye'nin Avrupa Birliği ile girdiği gümrük birliğinin yarattığı sorunlar nedeniyle KOBİ'lerin finansman gereksiniminin daha da arttığını belirtti. Çağlayan işletmelerin ucuz ve düzenli finansman elde etmek için halka açılmalarının bir seçenek olduğunu ancak bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması ve KOBİ'lere has bir borsa kurulması gerektiğini söyledi.
SPK Başkanı Karacan ise KOBİ'lere sermaye piyasasından yararlanmaları için ellerinden gelen yardımı yapacaklarını, KOBİ'lerin de kendi aralarında birleşerek halka açılmayı kolaylaştırabileceklerini belirtti. Karacan halka açılmak için holding kuracak olan KOBİ'lerin daha az masraf ve daha az bürokrasiyle uğraşacağını, ayrıca sermaye piyasasına karşı sadece kurulan holdingin yükümlü olacağını sözlerine ekledi.
Toplantıya katılan bazı küçük ve orta boy sanayicilerin KOBİ'lerin halka açılması konusunda görüşleri şöyle:
Metin Çokay (Kayar Kalıp): Biz daha önce halka açılmayı düşündük. Ama birçok engelle karşılaştık. Öncelikle sermaye piyasasına güven yok; halk parasını oraya yatırmıyor. Çünkü temelde çarpıklık var. Toplumun altyapısı düzelmedikçe ne finansman sorunu, ne başka bir sorun çözülebilir. Önce hukuktan başlayıp reform yapmak lazım; hukuk sistemi işlemediğinden hiçbir sistem gerektiği gibi işlemiyor.
Oktay Yücel (Yüceliş Giyim): Küçük sanayicinin halka açılması bence mümkün değil çünkü o doğruluğa uyum sağlayamaz. Çalışanlarının ücretlerini doğru gösterecek, cirosunun tamamı kağıt üstünde yer alacak, vs... Önce büyükler yapsın bunu, sonra bizden beklesinler. Ben doğru çalışamamaktan şikayetçiyim; çalışamıyorum çünkü doğru çalıştığım anda maliyetlerim yükselir ve rekabette kaybederim. Ben, doğru çalışabileceğim bir ortam istiyorum önce. Bunun için de Türkiye'nin ortamının düzeltilmesi lazım.
Ünal İpek (Tempo Mühendislik): İşletme kültürü açısından halka açılmak bence çok faydalı bir yol. Ama Türkiye'de buna talep çok az çünkü KOBİ'ler yüksek enflasyonla işleyemiyor. Ayrıca kurumlaşmak lazım, muhasebe vs. sistemlere uyum sağlamak lazım... Türkiye'de yarınını bilmiyor, ileriyi göremiyor insan. Siyasi düzensizlikten korkuyorum. KOBİ'ler için halka açılmak olanaksız demiyorum, faydalı olduğuna da inanıyorum ama bu şartlarda bunu sağlamak zor.
Kamil Kantarcı (Kantarcılar AŞ): KOBİ'ler için henüz çok erken; hazır değiliz. KOBİ'lerin kendi aralarında birleşerek halka açılmaları çok iyi bir fikir. Ama devlet burada bizi elimizden tutmalı, yol göstermeli. Ayrıca rekabet açısından da güçlerin birleşmesi zor, ancak birbirini tamamlayan işletmeler belki biraraya gelebilir. Bu tür toplantılar daha sık ve sektörel ufak gruplar halinde yapılsa zaman içinde bu olay olgunlaşır.
Tınay Altansunar (ETA Makina): KOBİ'lerin tek başlarına halka açılmaları değil ama, birleşerek açılmaları fikri mantıklı. Böyle bir şey olursa katılırım. Henüz halka açılma fikri KOBİ'ler için çok ham; daha çok bilgi edinmemiz, tartışmamız lazım.
İbrahim Danışman (Danışman Ağaç İşleri): Bir işletme, hangi boyuttaysa halka açılabilir? Bunu hala bilmiyoruz. Biz yaptığımız iş nedeniyle müteahhite bağlıyız. İstikrar yok, düzenli üretim yok. Biz halka açılsak kim alacak bizim hisse senedimizi? Ben olsam almam. Önce kendimize, üretimimize güvenecek duruma gelmemiz lazım, kalite ve süreklilik lazım. Halka açılmak genelde cazip geliyor ama bizim için durum müsait değil.
Ahmet Tatgün (Emniyet Boru): Biz daha önce buna benzer girişimlerde bulunduk. Tahvil ihraç edecektik ama maliyetler çok yüksek geldi, vazgeçtik. Bu şartlarda kimse halka açılmaya cesaret edemez. Bu işin masrafları ve kırtasiyesi azaltılmalı; o zaman bakın ne çok talep olur.
Emin Şemsettin Kabak (Gaye İç ve Dış Tic.): Biz halka açılma konusunda bilgi edinmek istedik ama toplantı biraz kafa karıştırıcı oldu. Halka açılmak aslında çok iyi bir fırsat; finansman elde edildiği gibi dışardan denetlenme imkanı da sağlıyor; daha düzenli çalışmayı sağlıyor. Devlet bu fırsatı iyi tanıtırsa, kendini iyi anlatırsa başarılı olur. Konunun KOBİ'ler arasında daha iyi kavranması için bu tür toplantılar sürmeli.
Nazif Enes (Enesteks San.): Türkiye'de müesseseleşme yeni başlıyor. Özellikle de KOBİ'ler henüz halka açılacak duruma gelmeye hazır değil. Bu olayın iyi organize edilmesi, bir yatırım skandalına dönüşmemesi lazım. Bence tek yol birleşmek; biz bazı arkadaşlarla bu konuyu tartışacağız. Birleşerek halka açılmak fikrine çok sıcak bakıyoruz ama bunun üstten pompalanması, devlet tarafından ittirilmesi lazım; alttan gelecek olursa çok yavaş olur. Şirket mülkiyetini verme fikri, KOBİ'lerin %40'ına ters gelmez. Artık aile şirketlerinde 2. kuşaklar var ve bunlar dünyaya paralel gelişmek istiyor. Yeni nesil mutlaka aile şirketi modelinden çıkacak ve dünyaya açılacak.
Girişimciliğin dünyanın geleceğinde belirleyici etkenlerden biri olacağını dikkate alan öğrenci organizasyonu AIESEC, "Girişimcilik ve Toplumsal Gelişim" adıyla bir kongre düzenliyor. 14 - 20 Temmuz 1997 tarihleri arasında İzmir'de gerçekleştirilecek kongrenin amacı, gençleri girişimcilik konusunda bilinçlendirmek.
AIESEC'in İzmir şubesinin düzenlediği kongreye katılacak 87 ülkeden 150 yabancı üniversite öğrencisi, başvuranlar arasından AIESEC yetkililerince seçilecek. Türkiye'den katılımcı sayısı ise organizasyon ekibi ile sınırlı olacak.
"Girişimci ruhunu keşfet!" sloganıyla yola çıkan projenin kapsamında, dört gün boyunca uzmanlar tarafından verilecek çeşitli eğitimlerin dışında girişimci işadamlarının katılacağı bir panel de var. Katılımcılar son üç gün Ege'nin tarihi ve turistik mekanlarını gezebilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de desteğini sağlayan AIESEC İzmir, belediyenin kongre konuklarına yurt sağladığını belirtti.
Kongrede işlenmesine karar verilen konulardan bazıları şunlar: Girişimcilik / Risk alma / Hedef belirleme / Zaman yönetimi / Pazarlama / Proje analizi / Proje yönetimi / Liderlik. Girişimcilik kongresinin ardından katılımcılardan bir kısmı edindikleri bilgileri pratiğe dökebilmek amacıyla 8 - 12 hafta süreyle gönüllü KOBİ'lerde yönetim stajı yapacak. AIESEC halen stajyerler için gönüllü KOBİ'ler arıyor. AIESEC İzmir şubesinin telefon numarası (232) 464 38 88