Yeni arayışları ve aykırı fikirleri Hürriyet'teki köşesine taşıdığı için kimilerinin ilgisini, kimilerinin de yıldırımlarını üzerine çeken Serdar Turgut, son haftalarda ekonomiyle ilgili olarak yazdığı birkaç yazıyla verimli olabilecek bir tartışmaya adeta davetiye çıkardı. Serdar Turgut'un bu yazılarda yaptığı bazı saptamaları kendi sözcüklerimle şöyle özetleyebilirim:
(1) Küresel kapitalizm belirsizliklerin ve risklerin hızla büyüdüğü bir ortam yaratmıştır.
(2) Türkiye küresel kapitalizme hazırlıksız yakalanmıştır.
(3) Gelir dağılımını bozan enflasyonla büyüme modeli sonunda tıkanmış ve ekonomik büyümede durma noktasına gelmiştir.
(4) Türkiye'nin ekonomi politikasında bir düşünce sıçraması yapmadan, yanlızca IMF'in istikrar programını uygulayarak bu çıkmazdan kurtulması zordur.
Evet ben de Serdar Turgut gibi Türkiye ekonomisinin ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu düşünüyorum ve bir kısım medyanın aşırı "gaz vermesine" karşın, bu sorunlarla yüzleşmeden hızlı ve istikrarlı büyümeye geçmesini pek olası görmüyorum. Ancak iş "bunu nasıl yapacağız, bu fırtınalı denizde kendimizi nasıl koruyacağız?", sorusunu yanıtlamaya geldiğinde Serdar Turgut'un kafasından geçen çözümler bana pek inandırıcı gelmiyor. Neden gelmediğini birkaç maddede özetlemeye çalışayım:
* Bugünün dünyasında Türkiye'nin kendini dünyadan ve teknolojideki gelişmelerden adeta izole ederek (yalıtarak) koruması mümkün değildir.
*Türkiye'nin tarımda ve sanayide uluslararası rekabat gücü zayıflamış görünen yapıyı dönüştürmeden, yapay önlemlerle dış dünyaya karşı koruyarak kendini kurtarması mümkün değildir.
* Ekonominin verimlilik düzeyini ve rekabet gücünü yükseltmeden toplumun geniş kesiminin refah düzeyini kalıcı biçimde yükseltmek mümkün değildir. Bu yolda atılacak adımlar kısa sürede geri teper.
* Türkiye'nin tutarlı bir programla halkının refah düzeyini yükseltmek için büyük çapta dış kaynağa ihtiyacı vardır. Bu nedenle özellekle uzun vadeli yatırım sermayesini caydıracak yönelişlerden uzak durmak zorundadır.
*1960'larda başarılı olan plancılık anlayışının bugünün dünyasında başarılı olması zordur.
"Kerdimizi nasıl koruyabiliriz?" sorusuna bu kıstlayıcı çerceveyigözardı etmeden yaklaşmak zorundayız gibi geliyor bana. Bunun nasıl yapılabileceğini bir başka yazıda tartışacağız.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr