Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yirmi küsur yıldır kronik yüksek enflasyonla yaşayan Türkiye'nin dünyada gelir dağılımı en bozuk olduğu ülkeler arasında yer aldığı biliniyor. Öte yandan yüksek enflasyonla kötü bölüşüm arasında bir ilişki olduğu, yüksek enflasyonun gelir dağılımını bozduğu tezi de epeydir bilinen bir tez.
Bu tezi savunan ve bu nedenle her şeyden önce enflasyon illetinden kurtulmak gerektiğine inananlara iyi bir haber vereceğim. Dünya Bankası'ndan iki uzmanın yaptığı yeni bir araştırma enflasyonla bölüşüm arasındaki ilişkinin fevkalade güçlü olduğunu, gelir dağılımını bozan, kötü bölüşüme yol açan en önemli etmenin enflasyon olduğunu ortaya koyuyor. Henüz taslak halindeki araştırma raporuna göre, "yüksek enflasyonu önleyen ve makroekonomik istikrarı sağlayan politikalar en yoksul kesimin gelirini ortalama gelir artışından daha fazla artırıyor ve bölüşümü olumlu yönde etkiliyor. Özellikle enflasyonun çok yüksek bir noktadan aşağı çekildiği ülkelerde bu etki daha da belirgin biçimde hissediliyor."
David Dollar ve Aart Kraay adlı iki Dünya Bankası uzmanının yaptığı ve 80 ülkenin 1960 - 2000 yılları arasındaki dönemi kapsayan performanslarını veri alan araştırmada(*), söz konusu ülkelerde kişi başına GSYİH verileriyle ifade edilen ortalama gelir artışlarıyla en düşük gelirli % 20'lik kesimin gelir artışlarını karşılaştırarak ulaşılan diğer bazı sonuçlar da çok yinelenen kimi klişe iddialarla çelişiyor. Bunların başlıcaları şunlar:
* En yoksul kesimlerin (en alt % 20'nin) geliri söz konusu dönemde ortalama gelir artışıyla aynı oranda artmış bulunuyor.
* Kırk yıllık dönemi ikiye böldüğümüzde 1960 - 80 dönemiyle 1980 - 2000 dönemi arasında önemli bir fark görülmüyor, küreselleşmenin gelir dağılımını bozduğu iddiası doğrulanmıyor.
* Gelir düşüşlerinin yaşandığı krizlerden tüm kesimler aynı oranda etkileniyor ama örneğin % 20'lik bir gelir kaybı, zaten zor koşullardaki en yoksul kesim için daha sancılı sonuçlar doğurabiliyor.
* Dışa açılan ve küresel ekonomiye uyum sağlayan ekonomiler daha hızlı büyüyor ve en yoksul kesim de bu büyümeden aynı oranda payını alıyor.
* Eğitim harcamalarındaki artış ekonomik büyümeyi artırıyor ama gelir dağılımına belirgin bir etki yapmıyor.
* Kamu harcamalarının yükselmesi ekonomik büyümeyi belirgin biçimde düşürüyor ve en yoksul kesim de bu düşüşten zarar görüyor.
Gelir dağılımını düzeltmek için de önce enflasyonu düşürmenin gereğine inanan ve bu nedenle hükümetin enflasyonla mücadeleden ödün vermemesini savunanlar haksız değiller galiba.
(*)İlgilenenler bu araştırmayı internette worldbank.org/research/growth/absddolakray.htm adresinde bulabilirler.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr