Teknik Direktör Gerets ve futbolcuları, gerçekten kutlanacak bir iş yaptı. Galatasaraylı olmasaydım da böyle düşünürdüm herhalde. Ancak GS Başkanı Özhan Canaydın benim gibi düşünmüyordu galiba. Şampiyonluğu kazanan futbolcularla soyunma odasında buluştuğunda, onların gösterdiği çabayı ve özveriyi öveceğine, kazanılan başarıyı "tanrının lütfuna" bağladı Sayın Canaydın. Olsa olsa böyle bir başkanı varken böyle futbolculara sahip olması Galatasaray'a "tanrının bir lütfu" olabilir diye düşündüm onu dinlerken. Galatasaray (GS) futbol takımı gerçekten inanılması zor olanı başardı ve bütün sezonu şampiyon edasıyla geçiren Fenerbahçe'yi (FB) son anda geçerek şampiyon oldu. FB, kendini "ABD sendromu"ndan kurtaramadığı için şampiyonluğu kaçırdı. Fenerbahçe'yi yönetenler, tıpkı ABD'yi yöneten zevat gibi "biz büyüğüz, rakipler küçük" havasına girince, bin bir zorlukla boğuşarak yarıştan kopmayan alçak gönüllü GS ipi göğüsleyiverdi. Futbolda sezon bitti ama mali piyasalarda sezon yeni açılıyor sanki. Şişen balonları söndürme, piyasaları silkeleme ve kan dökme sezonu bu. O hikmeti kendinden menkul piyasalar, ellerinden tutup zirveye çıkardıkları paraları, pulları, kâğıtları şimdi zirveden aşağı atmaya başladılar. Son dönemin yıldızları olan madenler ve diğer temel mallar da nasibini aldı bu serbest düşüşten ama en büyük darbeyi Türkiye gibi 'Yükselen Pazar' (YP) ülkeleri yedi, çünkü en yükseğe çıkartılanlar onlardı. Örneğin dünya çapında hisse senetlerinin performansını yansıtan FTSE Dünya Endeksi 2003 yılının başından bu yana % 80 dolayında artarken, aynı dönemde YP ülkeleri hisselerinin performansını yansıtan FTSE YP endeksindeki artış % 300'e yaklaştı. Türkiye ve Brezilya gibi bazı YP ülkelerine yönelik sermaye hareketlerinin büyüklüğü o ülkelerin paralarının aşırı değerlenmesine yol açtı. Şimdi yaşanmakta olan düzeltmenin sert olması biraz da bunun sonucu. Önceki gün bu sert düşüşler yaşanırken görüştüğüm Londra'daki bir piyasa analisti, "Piyasalar YP etiketi taşıyan her şeyi sat gitsin havasına girdi" dedi. Piyasalarda dönüş sancısı Üç yıldan beri piyasalarda gözlenen olumlu havadan en fazla yararlanan ülkelerden biri olan Türkiye'nin şimdi bu hava tersine dönünce en olumsuz etkilenenlerden biri olması, aslında çok şaşırtıcı değil ama Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin FB kompleksine kapılmış olmasının da payı var bunda. "Biz doğru olanı yapıyoruz, bize bir şey olmaz" tavrını benimseyen AKP yönetimi Türkiye'yi çok erken bir noktada seçim ve geçmişle hesaplaşma ortamına soktu. Merkez Bankası Başkanı'nın atanma süreci ve IMF'den kurtulma niyetlerinin açığa vurulması da piyasaların gözünde puan kaybettirdi AKP'ye. Bütün bunlar, AKP'nin önümüzdeki dönemde ekonomiyi siyasetin türevi haline getirmeye niyetli olduğunu düşündürüyor. Dünyadaki olumlu havanın tersine döndüğü bir dönemde böyle bir yönelişe girmek AKP'ye çok pahalıya mal olabilir, AKP, FB'nin düştüğü duruma düşebilir. oulagay@milliyet.com.tr AKP, FB gibi mi?