PARİS
Galatasaray'ın bundan sonraki ilk hedefi Avrupa Süper Kupası; önceki akşam Paris'in yazın sokaklara taşan ünlü köşebaşı restoranlarından Chez Andre'de
Faruk Süren'e rastlayınca bunu daha iyi anladım. Bir önceki akşam Valencia'yı sahadan silerek Şampiyonlar Ligi'ni kazanan
Real Madrid'i nasıl bulduğunu sorduğumda,
"Çok iyi bir takım, tam bize göre" dedi Faruk Süren. Dedikodu yazarlarının alanlarına fazla girmemek için Süren'e rastladığımda masasında oturan ünlü kişinin adını vermeyeceğim ve daha sonra Süren'in eşiyle
Fatih Terim ve eşinin de bu masaya katıldığını söylemekle yetineyim.
Bir rastlantı sonucu Süren'le karşılaşmasaydım
Stade de France'ın tribünlerinden izlediğim Real Madrid - Valencia maçında edindiğim izlenimleri aktararak başlayacaktım yazıya. 1998 Dünya Kupası finalinin oynandığı bu görkemli ve modern stadyumda izlediğimiz olayın ağırlık noktası bir futbol maçıydı ama burada yaşanan olay bir futbol maçından ibaret değildi. Kadınlı - erkekli, hemen her yaştan insanın katıldığı ve tadına vardığı bir şölendi çarşamba gecesi burada yaşanan. Real Madrid ve Valencia taraftarlarının kulüp renklerini simgeleyen formalarıyla, şapkalarıyla, şarkılarıyla; saha içinde gerçekleştirilen çeşitli gösterilerle tamamlanan bir şölendi bu. Futboldaki rekabeti düşmanlığa dönüştüren o gerilimli havadan ise eser yoktu o akşam.
Futbolun geleceği bu şölen atmosferinin yaygınlaşmasında mı acaba? Futbol hastalarının yanı sıra daha geniş bir kitlenin bu şölen atmosferinde futbolu sevmesi mi yaşatacak futbol kulüplerini?
Türkiye'de ve dünyada futbol kulüplerinin karşılaştığı mali sıkıntıları düşününce bu tür soruları sormadan edemiyor insan.
Bir yandan Avrupa ve dünya çapında başarılara imza atarken diğer yandan bütçesini dengeleyebilen kulüp sayısı fazla değil dünyada.
World Soccer dergisinin son sayısında yer alan verilere göre Galatasaray'ın Süper Kupa'daki rakibi Real Madrid yıllık bütçesi 100 milyon doları aşan beş Avrupa takımından biri ama onun bile başını ağrıtan miktarda borcu var. World Soccer'ın araştırması TV ve sponsorluktan sağlanan gelirlerin maç hasılatı gelirlerini giderek aştığını gösteriyor. Maç hasılatını artırabilen Manchester United gibi takımlar ise geleceğe daha güvenle bakabiliyor. Biz de futbolu kavgasız bir şölene dönüştürebilirsek takımlarımızın geleceğine daha güvenle bakabiliriz herhalde.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr