İngiltere'de 160 yıldır yayınlanan The Economist, yıllardan beri her hafta aksatmadan okuduğum ve okuduktan sonra da atmaya kıyamayıp, sakladığım bir dergi. Evimde bir hayli yer işgal eden The Economist kolleksiyonunu gözden çıkarmaya bir türlü razı edemiyorum kendimi. The Economist'i bu kadar ciddiye almasam bu yazıyı da yazmazdım herhalde.
The Economist, bir süredir yıl sonlarına doğru bir de yıllık özel sayı çıkartıyor ve bu özel sayıda yaklaşmakta olan yeni yıla ilişkin öngörülere yer veriliyor. Yeni yılın çeşitli alanlarda neler getireceğine ilişkin genel değerlendirmelerin yanısıra belli başlı ülkeler için yapılan tahminlere de yer veriliyor bu özel sayıda.
Bu yayının The World in 2004 (2004 yılında Dünya) adını taşıyan yeni sayısı önceki gün elime geçince ilk iş olarak Türkiye'ye ilişkin öngörülere bir göz atayım dedim. Yayının 48. ve 97. sayfalarında yer alan Türkiye ile ilgili bölümlere bakınca gözlerim faltaşı gibi açıldı. Biz burada farkında değildik ama Türkiye 2004 yılında muazzam bir yeni krize sürüklenmek üzereydi.
Türkiye'de 2004 krizi(?)
The Economist'in bir yan kuruluşu olan Economist Intelligence Unit tarafından yazılan ve bir süre önce basına yansıyan felâket senaryosu şimdi bu yıllık yayına taşınmıştı. The Economist'in bir yayınında nasıl yer alabildiğini hâlâ anlayamadığım bu fevkalâde bilimsel(!) senaryoya göre "deneyimsiz AKP hükümeti şimdilik sağlam görünüyordu ama yeni bir ekonomik kriz kapıdaydı." Felâket senaryosu şöyle gelişecekti:
2004 yılının mayıs ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde AKP hükümeti harcama musluklarını sonuna kadar açacak ve bu harcamalar zaten dibi delik olan bütçedeki açığı daha da derinleştirecekti.Bunun sonucunda üç haneli enflasyon hortlayacak ve zaten sallantıda olan Türk lirasına duyulan güven tamamen kaybolacaktı.Türkiye 2004 yılında sancılı bir resesyona girecek ve ekonomi % 4.5 küçülecekti.Yüksek borçluluk düzeyinin de katkısıyla doğacak olan mali kargaşanın boyutları Türkiye'ye dışardan destek verenlerin kapatamayacağı kadar büyük olabilecekti. Türkiye'nin borcunu ödeyemez duruma düşmesini ancak IMF desteği önleyebilecekti. Ayrıca Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformlar Türk toplumunu ikiye bölecek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin otoritesini tehdit edecekti.
Öngörünün kerameti Bu öngörüyü yapanların neye dayandıklarını merak etmemek olanaksız. The Economist dergisinin 1 Kasım 2003 tarihli sayısında yayımlanan ve derginin tahminciler panelinin tahminlerini içeren tabloda Türkiye ekonomisinin 2004 yılında % 4.8 büyüyeceği tahmin edilirken aynı derginin The World in 2004 (2004 yılında Dünya) adlı yayınında Türkiye ekonomisinin 2004 yılında % 4.5 küçüleceği tahmini yer alıyor. Bu iki tahminden birinin ciddi biçimde saçmaladığı ortada ama acaba hangisi? Yoksa Türkiye ekonomisinin yeni bir krize gireceğini tahmin edenler, açıkça belirtmemekle birlikte, Türkiye'nin terörün hedefi haline geleceğini öngördükleri için mi bu aşırı kötümser tahmini yaptılar?
Benim son günlerde görüş alış verişinde bulunduğum ekonomistlerin hiçbiri Türkiye ekonomisinde yeni bir krizi öngörmüyor. Tersine Türkiye'nin 2004 yılında tek haneli enflasyonu yakalayarak farklı bir gelişme rayına oturabileceğini düşünenler çoğunlukta. Buna karşın dünyanın bu çalkantılı ortamında her olasılığı hesaba katmak ve kesin konuşmamak gerekiyor. Belki de felâket senaryosunu yazanların bildiği bazı gizli şeyler var.