Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Söz konusu yazıda, "Türkiye'de 1997'de yaşanan postmodern askeri darbenin, İslamcı hareketin modern çağa uygun bir siyasi partiye dönüşmesini tetiklediği" ileri sürülüyor ve Türkiye'nin "Batı uygarlığının küresel bir uygarlığa dönüşme sürecinde rol almak istediği" belirtiliyor. Türkiye kendisini dünyaya "yükselen yıldız" olarak tanıtmak için yoğun bir çaba içinde. ABD'de yayınlanan Foreign Policy dergisinin son sayısında, Türkiye'nin katkısıyla yer alan özel tanıtıcı bölümde de, Türkiye'den "yükselen yıldız" olarak söz ediliyor ve "bir var oluş krizi yaşamakta olan Avrupa'nın kendi ruhunu ararken bakması gereken aynanın Türkiye olduğu" ileri sürülüyor. Türkiye'de "çoğu Avrupalının henüz farkına varmadığı sessiz bir devrimin yaşanmakta olduğu" belirtilerek, "Batılı olma çabalarında inişli çıkışlı bir süreç yaşayan Türkiye'nin, şimdi bir kez daha çağının ruhuyla ve değerleriyle uyumlu bir yola girdiği" vurgulanıyor. The Economist dergisinin "The World in 2006" (2006'da Dünya) adıyla yayınlanan yıllığının Avrupa ile ilgili bölümünde de, Başbakan Erdoğan'ın bir yazısı yer alıyor. Erdoğan'ın yazısında, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) içinde yer almasının, farklı bölgeler ve kültürler arasında köprü oluşturma çabalarını kolaylaştıracağı belirtilerek şöyle deniyor:"Türkiye'nin AB üyeliği, uygarlıklar arası fay hattının dinlerle ve kültürlerle belirlenmediğini; fay hattının bir tarafında demokrasiyi, modernleşmeyi ve reformculuğu savunanların, diğer tarafında ise totaliter yönetimleri, radikalizmi ve tutuculuğu savunanların bulunduğunu bütün dünyaya gösterecektir." Başbakan Erdoğan gerek bu yazısında, gerekse Foreign Policy dergisindeki tanıtım bölümünde yer alan özel demecinde, Türkiye'nin Batı dünyası içinde yer alma kararlılığını vurguluyor, modernleşme çabalarının süreceğini belirtiyor.Evet, Türkiye kendisini dünyaya ve özellikle Avrupa'ya "yükselen yıldız" olarak tanıtmaya çalışıyor ama öte yandan hayat sürüyor, Türkiye'de yaşanan gelişmeler ve bunlar hakkında söylenenler, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına karşı duyulan kuşkular da dış dünyaya yansıyor. Dünyadaki ve Avrupa'daki etkisi, Foreign Policy ve The Economist gibi dergilerde yer alan demeçlerden ya da tanıtıcı bölümlerden çok daha fazla olan ve "yıldızın yükselişi" konusunda ciddi kuşkular yaratan taze gelişmeleri şöyle bir hatırlayalım. Erdoğan'ın öngörüsü Başbakan Erdoğan'ın, Fransa'daki ayaklanmayla türban arasında ilişki kuran sözleri ve türbanla ilgili son açıklamaları. İş dünyasının yakından izlediği Bloomberg televizyonu bu sözleri altyazı olarak geçmiş. Türkiye'nin bazı illerinde gündeme gelen ve karanlık güçlerin işi olduğu izlenimi veren son olaylar. The Economist dergisinin son sayısında bu olayların, Türkiye'nin AB sürecini engellemek isteyenlerin provokasyonu olabileceği belirtiliyor. AB liderlerinin yılsonu zirvesi için bir araya gelecekleri gün (16 Aralık), Türkiye'de Orhan Pamuk'la ilgili davanın başlayacak olması. Önemli bir diplomatımız Orhan Pamuk davasının çok baş ağrıtabileceğini söyledi bana.Türkiye - İsviçre maçı öncesinde ve sonrasında yaşanan tatsız olaylar. Herald Tribune gazetesi bu olayların, Türkiye'nin Avrupalı olma çabalarına gölge düşürdüğünü yazdı.Tüm bu örneklerin de gösterdiği gibi, Türkiye'de olan bitenler ya da bunlarla ilgili olarak söylenenler, hemen dış dünyaya da yansıyor ve farklı değerlendirmelere yol açabiliyor. Bu değerlendirmeler de, Türkiye'nin nereye gittiği konusunda ciddi kuşkular yaratabiliyor ve dış dünyada yaratılmak istenen "yükselen yıldız" görüntüsünü gölgeleyebiliyor. oulagay@milliyet.com.tr Kuşku yaratan gelişmeler