Rusya, Türkiye’den ithal ettiği 370 ton mandalinayı Akdeniz meyve sineği nedeniyle geri yolladı ekim ayında.
Tek zarar bu değil, Finike’de portakal ve mandalinanın yüzde 30’u daha şimdiden zarar görmüş halde.
Başka ülkelerin, biyolojik yöntemlerle, özellikle de kısır erkek sinekleri doğaya salarak bir sürü ülkenin başarı kazandığı bir mücadele bu.
Bizim çiftçimiz, Adana, Çukurova’da dönüm başına bin 500 lira zirai ilaç parası ödüyor, başarı kazanamıyor, hepimiz zirai ilaç kalıntılı ürünler tüketiyoruz.
Oysa bir kere kısır erkek sinek üretme tesisi kursak hem üretim daha sağlıklı olacak hem de zirai ilaca bir dünya para ödemeyeceğiz.
Fındık ve incirde dünya üretim lideri Türkiye.
Ama son yılların resmi ithalat rakamlarına göre Almanya ve Fransa’dan incir ve fındık ithal etmişiz.
Adamlarda üretim yok ama bizden aldıklarını işliyor, çikolataya karıştırıyor, daha doğru marka ve pazarlama stratejisiyle tekrar ve daha pahalıya bize satıyorlar.
Kadın boşandığı günden beri hiç konuşmadı. Gariptir, o zamandan beri, ona dair bir sürü cümle kuran eski eşten, “Konuşursan 100 bin TL tazminat ödersin” maddesi kondu önüne...
Kadını ne evliyken ne de
boşandıktan sonra dağıtmış bir halde
ya da bir başkasıyla gördük orada burada. Ama adı, ‘Birisiyle aşk yaşıyor’ diye çıkarıldı piyasaya...
Bunun üzerine ilk kez konuştu kadın
ve böyle bir durum olmadığını söyledi.
Vardır ya da yoktur, bilmiyorum doğrusunu isterseniz.
Aslı Enver ile Murat Boz, ilişkilerini ikinci kez noktalamışlar. ‘İlkinde barışmışlardı, belki yine birlikte olurlar’ diye düşünmek mümkünse de aslında durum tam tersi. İlk ayrılık her zaman bilinmezlerle doludur. İnsanlar, birinden ayrı olduğunda ne kadar özlediklerini ya da acı çektiklerini ilk ayrılıkta deneyimler. İlişkilerine ikinci kere şans veren insanlar, bir kez daha ayrılma kararı verdiğinde artık bilinmezlik yoktur. Biriyle beraber olmak yerine, özlemek ya da acı çekmeyi göze alacak kadar tükenmiş bir ilişkidir biten. O yüzden ‘bir kere barıştılar, tekrar barışırlar’ diye düşünmek hiç de mantıklı gelmiyor bana... Ayrılıkların zaman zaman, bir katalizör ya da tetikleyici olarak kullanıldığı ilişkiler olduğunu bilmez değilim.
Üstelik “Enver evlenme şartıyla geri dönmüştü ama Boz ise soğuk baktığı için ayrılmışlar” cümlelerini de duydum. Enver, zengin ve ünlü eş adayı bulmuş, nikahla kendi hayatını garanti altına almaya çalışan bir portre değil. Kaldı ki iyi ve kötü zamanları paylaşabilen insanlar
‘Trump, Noel’de Kürt devletini tanıyacak.’ Bu iddia, İsrail’de yayımlanan Jerusalem Post gazetesinde yer aldı bu hafta.
Normalde ciddiye almazdım ama yazının altında Mike Evans imzası var.
Haziran 2016’da, Trump’ın Kudüs’ü İsrail başkenti ilan etmesi gerektiğini yazan ilk kişi Mike Evans.
Bir adam vardı, aslında halen de var, gönlünü kaptırdığı magazin yıldızıyla evlenmek için, eşinden boşanma kararı almıştı. Eşine ve çocuğuna daha az nafaka ödemek için, o dönem, babasının herkesin adını bildiği şirketinde asgari ücretli bir çalışan olduğunu iddia etmişti mahkemede... Oysa sevgilisiyle gittiği mekanlarda o dönemin asgari ücreti kadar hesap ödüyordu bir gecede...
Bir başkası vardı, o da şöhret basamaklarını tırmandığı dönemde, eşinden ayrılmaya karar vermişti.
Ayrılığa itirazım yok, daha az nafaka ödeyebilmek için sahte borç senetleri düzenlemiş sonra yakalanmış ve sahtecilikten yargılanmıştı.
Bazı erkekler, evlendikleri zaman bir başka dünya, bir başka sosyal statüye taşıdıkları kadınları, boşanırken, eski hallerine dönmeye
mecbur ediyor.
Bir canlı yayın sırasında Şeyma Subaşı’dan gelen mesajla gördük ki, Acun Ilıcalı onlardan biri değil... En azından ‘çocuğumun annesi’ sıfatının hakkını verecek kadar kapıları açık bırakmış. Kendisinden sonra devam eden yaşamı yargılamak yerine, yok sayarak medeni
Bir hediyenin sahibi kimdir? Hediyeyi veren kişi mi, yoksa alan kişi mi? Bu sorunun cevabı, hediye edilen şeye göre değişir aslında.
Demet Akalın, Berkay’a daha önce yaptığı gibi beşi bir yerde takmış olsa, Berkay ister satar, ister başkasına hediye eder, kimse karışamaz da bilemez de...
Ancak hediyenin türü değiştiğinde, işler biraz daha karmaşık hale gelebilir.
Mesela eşinizin annesinin, kendi annesinden kalan yüzüğü size hediye ettiğini düşünün. O yüzük satılmaz ancak emanetçisi olunur. Akalın, Berkay’ın eşi Özlem Ada Şahin’e bir saat hediye etmiş.
O markanın kadınlar için üretilen saatleri, 30 bin TL’den başlıyor, ortalama 70-80 bin TL seviyelerinde dolaşıyor.
İddia o ki, Berkay ve eşi hediye edilen bu saati satmak istemiş, bu sayede de Akalın’ın konudan haberi olmuş.
Çiftin iddiasıysa, Akalın’la konuşarak saati değiştirmek istedikleri yolunda...
“Mektubun tonu, bir emlakçının, sıhhi tesisat tamir edilinceye kadar kira ödemeyi durduran inatçı bir kiracıya yazacağı mektup tonunda.” The Guardian, İngiltere
“Trump kontrolden çıkıyor, aksi gibi davranmayı bırakmalıyız.” Washington Post, ABD
“Bu gerçek mi? Trump, Erdoğan’a ilkokul 3 seviyesinde yazılmış bir mektup gönderdi.” Vanity Fair, ABD
“1940’ların James Cagney mafya filmlerinde duyacağınız türden bir dille yazılan mektup Erdoğan’ı çok etkiledi (!), Türkiye Cumhurbaşkanı o mektubu çöpe attı.” Independent, İngiltere “ABD Başkanı tarafından yabancı liderlere yazılmış bazı mektupların hazırlık sürecinde yer almış biri olarak size bunun normal olmadığını söylemek isterim. Utanç verici.” Bush ve Obama dönemleri Ulusal Güvenlik Konseyi görevlisi Kelly Magsamen.
Yok geç kalmadım, hatta Kıvanç Tatlıtuğ’un önceki gün yaptığı açıklamayı da okudum. Konu, kimilerine göre kapanmış olabilir, bana göre kapanmadı, kapanmamalı da... “Niye?” diyeceksiniz, bu kadar kolay olmamalı bir ee bomba atmak!
Bir televizyon programında dile getirilen iddia ne? ‘ Tatlıtuğ, 2013 yılında bir reklam çekiminde tanıştığı model Sara Sampaio ile yurt dışında bir otelde buluştu. Otele ayrı ayrı girdiler ama sonra aynı odada buluştular.’ Bu iddia ekrana geldi ama haber olması için gereken ‘nerede?’ ve ‘ne zaman?’ gibi sorular cevapsız kaldı.
Merak etmek gerekiyor
Magazin programları genellikle gazetecilik değerleriyle barışık değildir ama en azından insan merak eder ve böyle bir iddiayı dile getirmenin, o ailede, o kişinin anne-babasında yaratacağı etkiyi de düşünür, empati duygusunu çalıştırır.
Mesela bu iddiayı dile getirenler, Sampaio ile Tatlıtuğ sosyal medya hesaplarından birbirlerini takip ediyorlar mı, hiç bakmadılar... Ben baktım, 54 kişiyi takip ediyor Tatlıtuğ, aralarında Sampaio yok. Sampaio da 633 kişiyi takip ediyor,