PLAYBOY İÇİN LOKMA DÖKTÜRDÜLER

4 Ekim 2017

İzmir, Talatpaşa’da bir grup genç, Playboy’un kurucusu Hugh Hefner için döktürdükleri lokmaları yoldan geçenlere dağıtmış. İşin gırgır tarafı, lokmayı kimin için döktürdüklerini kimseye söylememişler. Lokma alanlardan biri Hugh Hefner’in yakaya takılı fotoğrafını tanıyıp, sosyal medyada paylaştı, ben de öyle haberdar oldum.

Tüm erkeklerin hayalindeki işlerden biridir Playboy’un kurucusu ve sahibi olmak. Oysa Playboy sadece resimlerine bakılan, erotik bir dergiden çok daha fazlasıdır. Düşünsenize, Nobel ödüllü yazar Marquez’den üç Pulitzer ödülü sahibi Norman Mailer’e, James Bond karakterini yaratan Ian Fleming’den Japonya’nın en tanınmış yazarlarından Haruki Murakami’ye kadar bir sürü isim, geçmişte sadece Playboy’da yayımlanan hikayeler yazdılar. Sadece yazılar değil resimlerle de farklı bir dergi oldu.

Düşünsenize Madonna, Kim Basinger, Cindy Crawford, Sharon Stone ve Farrah Fawcett gibi isimler, ünlerinin tepe noktasında oldukları dönemde kapak oldular Playboy’a. Bir de Fransız aşırı sağının şimdiki lideri Marine Le Pen’in annesi, bir önceki liderin de karısı olan Pierrette Le Pen, 50 yaşının üzerinde olduğu bir dönemde kocasına kızdığı için poz vermişti.

Gelelim Hefner’in

Yazının Devamı

DİKKAT ÇOCUKLAR TEHLİKEDE...

2 Ekim 2017

Bir sürü okul servisinin camları film kaplı, içeriyi görmenin imkanı yok.

Bu ülkede serviste unutulup ölen, serviste unutulup son anda kurtarılan çocuk oldu mu, oldu. Serviste tecavüze uğrayan çocuk-kadın oldu mu, o da oldu. Haberlerde arkadaşları tarafından serviste öldüresiye dövülen çocuk haberlerini izledik mi, evet izledik.

Tüm bunların yaşandığı bir ülkede servis araçlarının camları filmle kapatılamaz, kapatılmamalı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siz talimat vermezseniz bu iş düzelmez, birisi zarar görmeden müdahale edin lütfen.

KATALONYA REFERANDUMUNDA TÜRKİYE ÖRNEKLERİ...

Katalonya’nın bağımsızlık referandumunda sık sık Türkiye’nin adı geçiyor. İspanyol polisinin müdahalesinin ardından özerk bölge Başbakanı dedi ki: “AB toplanma hakkımızın çiğnenmesine sessiz kalıyor ama Türkiye’de benzer bir durum olduğunda konuşmakta çok cesurlar.” Diğer Türkiye örnekleri daha çok etnik ayrımcılık üzerine.

İspanya Anayasası Katolanları ayrı bir halk olarak kabul ediyor. Barselona adını Kartaca Kralı Hannibal’ın babası Hamilar Barca’dan almış. Berberi, Bask, Kelt ve Grek kökenli bir nüfusu var. Bölgenin İspanya topraklarına katılma tarihi 1714. Ancak İspanya Anayasası’na göre ülke bölünmez bi

Yazının Devamı

ALTIN PORTAKAL KAVGASI

29 Eylül 2017

Altın Portakal Film Festivali’nde ulusal ve uluslararası yarışma kategorilerinin birleştirilmesine dair kavga, alttan alta sürüyor. Yapılan değişik sonucunda Türk filmleri artık kendi aralarında yarışmayacak. Sektörün bir kısmı bu karara tepkili ama sinemacıların bugüne kadar yeterince ciddiye almadıkları festivali, şimdi bu kadar önemseyen cümleler kurmalarını doğrusu samimi bulmuyorum. Arkadaş, çektiği filmi uluslararası her festivale yollayıp da Antalya’ya yollamaktan imtina edenler yok mu?

Altın Portakal’da sinema üzerine düzenlenen etkinlik, workshop ya da televizyon programlarına katılmak yerine, Antalya’da olmayı bedava tatil fırsatı haline getirenler yok mu? Yıllardır yazılır, şu kıyafet işi... ‘Yurt dışı festivallere smokinle giden adamlar, kendi ülkelerindeki festivale neden kot üstü ceketle gelmekten vazgeçmedi?’ diye sormak bile yeterli?

Hadi bunlar herkesin yaptığı hatalar değil, hadi bunlar bir grup azınlığın
işi ki, gerçekten öyle.

Peki Cannes Film Festivali’nde Fransız sineması için ayrı bölüm var mı? Ya da Berlin Film Festivali’nde durum ne?

Sinema dünyasının bu soruya samimiyetle cevap araması ve üzerinde düşünmesi gerekir öncelikle...

Bu yazıdan dolayı “Belediyenin a

Yazının Devamı

Namus değil kan davası

27 Eylül 2017

Gülben Ergen’in bazı tartışmalarda üç çocuk annesi olduğunu hatırlatmasından, annelik kalkanını kullanmasından hiç hoşlanmam. Seren Serengil’e karşıysa sempati ya da antipati gibi herhangi bir duygum yok, olmasına da gerek yok. O yüzden bu yazıyı özneler için değil, namus kavgası gibi gözüken bir kavganın iç yüzü olarak yazıyorum.

Ortada iddia edildiği gibi bir namus kavgası değil, bildiğiniz kan davası var. 1987’de Stardust Gazinosu’nda çalıştığı dönemde Gülben Ergen, Seren Serengil’in
5 yıl büyük aşk yaşadığı iş adamını elinden almış. Adamın karakteri, boyu-posu değil iş adamı olması önemli galiba ki sadece buraya vurgu yapılmış tüm haberlerde. Her neyse o günden beri her fırsatta dalaşıyor bu ikili, birbirlerine de etmedik söz bırakmıyorlar.

Kavganın belden aşağı tarafı çok, detaylarına girmeyeceğim ama bu ülkede rezil olmak mümkün olmadığı için sonuçta ikisi de kazanıyor. Kazanıyorlar çünkü önemli olan adınızın gündemde kalması, nasıl kaldığı ya da ne olduğuyla ilgilenen kimse yok.

Ahmet Hakan’ın öteki kadına değil de aldatan eşlere laf söylesenize yazısına gelince:

Deniz Seki-Hüsnü Şenlendirici olayı ilk patladığından beri yazıp duruyorum bu fikri.

İyi günde, kötü günde, bir ömü

Yazının Devamı

ABD’NİN “İLK KÜRDİSTAN BÜYÜKELÇİSİ”

25 Eylül 2017

Adamın adı Peter Galbraith, bir sürü yerde “ABD’nin ilk Kürdistan Büyükelçisi olacak kişi” diye tanımlanıyor.

İlk olmaya alışkın, Yugoslavya dağıldıktan sonra da Hırvatistan’da görev yapan ilk ABD elçisi .

Doğu Timor’dan tutun da Afganistan’a kadar bir sürü yerde çalışmış.

Saddam’ın Iraklı Kürtlere karşı kimyasal silah kullanmasının ardından bölgeye ilgi duymaya başlamış ya da başlatılmış biri.

Barzani ailesinin danışmanı, Norveç petrol şirketini Kuzey Irak’ta petrol aramaya ikna eden kişi aynı zamanda.

Terör örgütü elebaşı Öcalan’ın Roma’da saklandığı günlerde CIA ile Öcalan’la görüşme yapmak için İtalya’ya giden iki kişiden biri sözünü ettiğim adam.

2007’de yazdığı “Irak’ın Sonu” kitabından beri Kürtlerin ayrılığını savunuyor.

Yazının Devamı

MAVİ BALİNA İÇİN ÇARE GEREK

22 Eylül 2017

Farklı yaşlardan, farklı ülkelerde yaşayan çocuk ve gençleri, intihara sürükleyen bir oyun, Mavi Balina.

Oyun cep telefonuna WhatsApp üzerinden bir linkle geliyor, yani erişim engeli falan mümkün değil. Ardından oyuna katılan kişilere tamamlaması için 50 görev veriliyor. İlk görevler mezarlıkta selfie çekmek ya da yüksek sesle müzik dinlemek gibi daha zararsız olanlar. Ama ardından süreci yöneten kişiden daha zor görevler gelmeye başlıyor.

Kimseyle konuşma, kol ve bacaklarında kesikler oluştur ve son görev olarak da ya yüksek bir yerden atla ya da kendini bir yere as emri geliyor.

Hindistan’da 17 yaşındaki bir kız intihar etmek için göle atladı, son dakikada kurtarıldı, ifadesinde “Ölmezsem, annemi öldürecekler” dedi ki bu da oyuncuların yer yer tehdit edildiği iddialarını doğruluyor. Oyunun Rus yaratıcısı ülkesinde üç yıl hapse mahkum oldu ve duruşmalardan birinde kurbanlarını “Biyolojik pislikler” olarak tanımladı ama fark etmez, Mavi Balina şu an çok konuşuluyor ve konuşulan şeyler her zaman cazip gelir insanlara. Önce evde, sonra serviste sonra da okullarda bu işi çok sıkı tutmak, iletişim özgürlüğüne falan aldırmadan çocukların yazışmalarına mutlaka bakmak gerek...

Vale

Yazının Devamı

Her eve lazım bu merdiven..

20 Eylül 2017

Yere bir merdiven resmi çizin önce. Sonra tartışan, kavga eden iki kişi olarak merdivenin birer ucuna geçin. İlk basamakta her iki taraf, “Sorun ne?” sorusuna yanıt versin.

Sonra ikinci basamağa geçip, bu kez “Duygum ne?” sorusuna yanıt versin her iki taraf da...

Üçüncü basamaktaki soru “Ne yapabilirim?” Bu son derece önemli bir soru, zira boş yere bir kavgayı sürdürmektense, her iki tarafın da birbirine bir adım yaklaşma şansı var sorunun içinde.

Ve son soru, aynı zamanda merdivenin iki ucunda birbirine en uzak noktada olan iki tarafın en yakın hale geldiği soru: “Ricam ne?”

MEF İlkokulu Rehberlik Servisi velilere, öğrenciler arasında yaşanabilecek anlaşmazlıklarda kullandıkları bu merdiveni tanıttı geçtiğimiz hafta.
Okulda çocukların karşı karşıya gelmeleri kadar normal bir durum yok ama bu merdivenin sadece okullarda değil evlerde de kullanılması lazım.

Evlerde ya da ofislerde yaşanan birçok tartışmada, taraflar sorunu hep kendi algıladıkları biçimde anlatır. Oysa bir tartışmanın ardından karşı tarafın sorunu nasıl tanımladığını görmek daha başta bir sürü yanlış anlamayı ortadan kaldırır.

Yazının Devamı

Trafik eğitimden daha önemli...

18 Eylül 2017

Bugün okullar açılıyor ya,

Yayınlarda, kaldırılacak TEOG’dan söz edilecek en çok. (Sınav odaklı bir ülkede Pisa’yı geçtim, üniversite sınavında fizik, kimya, matematik testlerinde ortalama doğru cevap sayısı yüzde 20 bile değil.)

Servis ve servisçilerin durumunu, sonra karanlık nedeniyle ders başlama ve bitirme saatlerini konuşacağız. (Çocuğun okula sağ salim gidip dönmesinin, okulda öğrendiklerinden daha önemli olduğu bir ülke olduk biz.)

Mikrofon uzatılan yetkililer diyecek ki, “Hedef, gelecek yıl okul öncesi eğitimi mecburi hale getirmek ve tam gün ders sistemine geçmek.” (Bunu başarabilmek için derslik sayısı yetersiz Türkiye’de, o yüzden sınıfta kalma fiilen kalktı. Araştırmalara göre okul öncesi eğitim almış bir çocuğun IQ’su 12 yaşına geldiğinde okul öncesi eğitim almamış çocuktan 5 puan daha yüksek oluyor ama bizde lise 4 yıla çıktı, okul öncesi eğitim başlayamadı.)

Haber kanallarında trafik durumu yayınları yapılacak tüm gün. (Hangi okulda, hangi branştan kaç öğretmen eksiği olduğunu açıklamayacak Milli Eğitim Bakanlığı. Trafik polislerinin öğretmenlerden daha önemli olduğu gün okulların açılış günü.)

Eğitimin siyaseti olmaz, o yüzden adının başında Milli Eğitim Bakanlığı

Yazının Devamı