Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz sene çok tartışılan, zifiri karanlıkta evden çıkan öğrenciler sorununa çözüm olması için bir genelge yayınladı.
Buna göre her ilde ders başlama saatleri gün ışığına göre ayarlanacak. Mesela İstanbul’da dersler sabah 08.00’den önce başlamayacak.
Diyelim ki öğrenciler sabah zifiri karanlıkta evden çıkmayacaklar ama okul sayımız yetersiz, bir sürü okulda, sabahçı ve öğlenci uygulaması devam ediyor. O zaman da öğlenci öğrenciler 19.00 gibi zifiri karanlıkta yollarda olacaklar. Demek ki bu sene de öğrencilerin durumunu konuşacağız ki, bu çocuklar kaçta evlerine varacak, kaçta yemek yiyecek, kendine zaman ayıracak ve hatta ders çalışacak?
Mide küçültme ameliyatlarına sınır lazım...
Hemen her konuda tüm sınırları zorlamak gibi bir özelliğimiz var ya bizim, mide küçültme ameliyatı meselesinde de yine aynısı oldu. Kimi görsem ya yeni ameliyat olmuş ya da ameliyat kararını almış da, kime yaptıracağım diye düşünüyor.
Oysa dünya genelindeki mide küçültme ameliyatlarında yaşanan ölüm oranının iki katı yaşanıyor ülkemizde.
İstanbul’da geçtiğimiz günlerde okul servisinde unutulan Ecrin skandalının artçı sarsıntıları devam ediyor. Okul idaresi, bu vahim olayla ilgili sorumluluk almazken bir servis yetkilisinin, ‘Sözleşmemizi zor iptal ettirirsiniz’ dediği iddia edildi. Ecrin’in serviste unutulması olayının ertesi günü de bu kez servise binmesi gereken 3 öğrencinin sınıfta unutulduğu ortaya çıktı
Küçük Ecrin’in okul servisinde unutulmasıyla başlayan ihmal ve yalan zincirine yeni halkalar eklendi. Sınıfta unutulan başka çocuklar, sorumluluk almayan okul yönetimi, bir okul aile birliği üyesine “Zor iptal ettirirsiniz bizim sözleşmemizi” diyen servis yetkilisi ve yetkiyi elinde bulunduran ama konuşmayan okul aile birliği gibi yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
Unutulan çocuklar
Küçük Ecrin’in ailesi kızlarının serviste unutulması olayını konuşmak üzere okul yönetimine başvuruda bulunur. Ecrin’in annesi kızının öğretmeni David Bey’le olaya dair konuşurken, sekretarya kısmında bekleyen baba bir başka skandala şahit olur. Öğretmenlerden biri yanında 5 yaşlarında 3 çocukla içeri girer ve servisle eve gitmeleri gereken o çocukların sınıflarda unutulduğunu söyler. Bunun üzerine o sırada sekretaryada bulunan
Biz erkekler; bir kadına doğum gününde, sevgililer gününde ya da yıl dönümünde çiçek almanın, yollamanın çok ince bir jest olduğunu düşünürüz. Büyük bir yanılgı. Özel günlerde her kadın bir hediye geleceğini ve çiçek alacağını bilir. Oysa çiçek, herhangi bir gün, son derece sıradan ve beklenmeyen bir zamanda gelmeli. Aynı sayıda gül ya da orkideden daha mutlu edeni, beklenmeyen zamanda gelen çiçek olur. Sonra bir de çiçeği yollama kısmı var. Kadının o çiçeği gördüğü an, üzerindeki kartı okuduğu zaman yüzünü görememek ne büyük eksiklik. Genellikle o anı internet siparişlerini teslim eden çiçekçiler görüyorlar. Sokakta, trafikte çiçek satanlar var ya, aslında onlar bu ülkenin ve şehrin sürpriz duygusunun canlı kalmasını sağlıyorlar.
Bravo bay başkanlar!
Okulların bir kısmı açıldı. Tamamı gelecek pazartesi açılacak ve ana gündemimiz yine trafik olacak. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, üzerine bir de ilçe belediyelerinin ara ama önemli sokaklarda iş yapası tuttu. 2.5 aylık yaz tatilinde durdunuz tam da okulların açıldığı dönemde mi aklınıza iş yapmak geldi? Sadece bu mu; gerek Büyükşehir gerek ilçe belediyelerinin yol süpürme araçlarına bakın. Trafiğin en civcivli olduğu saat 8.30’da
Pierre Loti İlköğretim Okulu’nda yaşanan skandalın haberi Milliyet internet sitesinde yayınlandıktan sonra yoğun bir telefon ve mail bombardımanı başladı. Garip olan gelen her mesaj yapılan her konuşmada konuyu bırakın aydınlanmayı daha da karışık hale getirdi.
Serviste unutulan küçük kızın ailesinin kapalı bir grupta paylaştığı bilgilerden ortaya çıkan en acı sonuç bunun serviste unutulan ilk çocuk olayı olmadığı yolundaki bilgi. Servis şirketinin sahipleriyle yapılan görüşme sırasında şirket ortaklarından Ufuk Bey isimli kişi bir çocuğun daha başına benzer bir durum geldiğini kabul etmiş.
Ecrin’i ölümden kurtaran “kel abi” küçük kızı teslim etmeden önce çantasından defterini çıkarıyor ve arkasına adı, soyadı ve telefonunu yazıyor. Ecrin’e de “Babana söyle beni arasın, senin hayatını kurtardım, bana teşekkür etsin” diyor.
Şirketten ses kaydı...
Olayın ardından PL Turizm yetkilisi Ufuk Aydın tüm velilere WhatsApp’tan bir ses kaydı yollayarak yeni alınan önlemleri anlatmış.
Geçen perşembe yaşanan olaydan dolayı duydukları üzüntüyü, bölge sorumlusu dahil konuyla ilgili tüm ihmali bulunanların işten çıkarıldığını, şirket ortaklarından Nihat Bey isimli kişinin ihracı için yasal
Müzik derslerinde, çocuklara, Atatürk’ün sevdiği şarkılar öğretilmezse kıyamet kopar mı?
Bence kopmaz, önemli olan, öğrencilere, Atatürk devrimlerinin, askeri ve siyasi başarılarının doğru anlatılması, bunun yapılacağı ders de müzik dersi değil.
Müzik dersinde müzik öğrenilir ama görünen o ki yeni müfredatta bu pek mümkün olmayacak.
İlkokul 1. ve 5. sınıf müzik dersi kitaplarından piyano ve keman çıkarılmış yerine bağlama, kaşık, kemençe konmuş.
Niye hepsini birden öğrenmesin ki çocuklar?
Yoksa enstrümanlarda da milli ya da değil tartışması mı yaşamamız gerekiyor?
Piyano ve kemanı ders kitaplarından çıkarma kararı alanlar Sultan 2. Abdülhamit’in piyano ve keman çaldığını, Saray’a ilk elektrikli piyanoyu getirenin yine Sultan 2. Abdülhamit olduğunu bilmiyorlardır tahminen.
Bu aralar dizi setlerinde tam bir SGK paniği yaşanıyor. SGK deyince aklınıza başka bir şey gelmesin, bildiğiniz Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan söz ediyorum. Diziler uzadıkça çalışma saatleri normal insanların dayanamayacağı hale geldi diye konuşup duruyorduk ya, SGK şimdi setleri basmaya, son derece sıkı denetimler yapmaya başlamış. Çalışanlardan alınan imzalı kağıtlarla mesele çözülüyordur zannetmeyin.
Önemli yapım şirketlerinden birine, WhatsApp yazışmaları ve saatlerine bakılarak ceza kesildiğini konuşuyor şimdi piyasa. Hatta bazı şirketlerin önlem olarak, dizi çalışanlarının oluşturduğu WhatsApp gruplarını sildikleri de söyleniyor.
İster misiniz yıllardır tek bir bölümü bir sürü sinema filminden uzun olan dizileri SGK korkusu kısaltsın?
Bu çok mümkün değil ama tahminen artık setlerde daha fazla insan çalışacak, dolayısıyla da kanallara kesilen faturalar şişecek.
“Ömür biter, yol bitmez” sözü Türkiye’de “Ömür biter, bölüm bitmez” haline geleli çok uzun zaman oldu.
KORUMA GÖRGÜSÜZLÜĞÜ...
Yaşları küçücük, yaşadıkları korkunç, iki küçük kız çocuğuydu onlar. Birinin yaşı 13 diğeri ya 14 ya da 15 yaşındaydı. Günler ve geceler boyu süren bir takibin ardından kurtarmıştık onları. Kurtuldukları yer, İstanbul’un en sosyetik semtlerinden birinde yer alan ve 18 yaşından küçük kızların fuhuş sektörünün parçası haline getirildikleri bir evdi. İhbar, muhabir arkadaşım Pınar’a gelmiş, foto muhabiri Sadık’la geceler boyu o evin karşısındaki bir apartmanın çatı katından evi takip etmişler. Hatta o iğrenç yeri, bedeli karşılığında görmezden gelen kamu görevlilerini de fotoğraflamışlardı. Ardından polisle irtibata geçtik. Ev basıldı ve işleten kadın tutuklandı. Biz de o haberi Sabah gazetesinde manşet yaptık. İşte o gecenin ertesi günü küçük kızlar odamdaydı.
Anlattıkları çok acıydı; fuhuş sektörü, o dönem Taksim’de bulunan kız yurdunun içine, kendi için çalışan kızları sokuyor ve o kız diğer çocukları
fuhuş batağına sürüklüyordu.
‘Hıçkıra hıçkıra ağladım’
Boğazım dokuz boğum, dinlemeye devam ediyordum çocukları. Dayanamadığım, odamdan çıkıp tuvalette hıçkıra hıçkıra ağlamama neden olan hikaye, bu bilgilerin ardından geldi. Kızlardan 14 yaşında olanı, soğuk ve karlı bir kış gecesinde
- Eğitimde en başarılı ülke olan Finlandiya’da öğrencilerin yaz tatili 1.5 ay.
- Almanya’da eyaletlere göre farklı zamanlarda başlayan yaz tatilleri ortalama 40 gün.
- Diğer Avrupa ülkelerinde yaz tatilleri de genellikle 2 ay. Bir tek İtalya’da yaz tatilleri 3 ay sürüyor.
- Bu saydığım ülkelerin tamamında eğitim tam gün. Türkiye’de tam gün eğitim veren özel okulların büyük çoğunluğu da yarın açılıyor.
- Peki yarım gün eğitim veren devlet okulları acaba neden 18 Eylül’de açılıyor? İlk iki hafta doğru düzgün ders başlamayacağına göre eylül ayını kaybetmenin ne manası var?
KISKANDIM, ÇOK KISKANDIM
- Tatil sürecinde İstanbul-Ankara-İstanbul sonra İstanbul-Dedeağaç-İstanbul arasında araba kullandım. Makas atanlar, sürat şeridinde giden ağır vasıtalar, trafik her tıkandığında yine arıza şeridine dalan onlarca araç gördüm. Görmediğim tek şey Otoyol Polisi oldu. Trafik denetimini kenarda durarak değil yolda, trafiğin içinde yapan ülkeleri kıskandım.
- Duty Free demek gümrüksüz satış demektir ya, yüzde 81 vergi yüküyle 130 liraya satılan bir karton sigara, gümrüksüz satış mağazalarında da 120 lira civarında bir rakama satılıyor. Vatandaşları göz göre göre kazık yemeyen ülkeleri kıskandım.