Yunanistan’da ana muhalefet konumundaki Syriza’nın lideri Aleksis Çipras 7 Ekim’de AB Dönem Başkanı Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlenen Eurososyalist zirvesinde konuştu. Ülkenin Başbakanı Miçotakis ile kanlı bıçaklı olmasına rağmen, Yunanistan devletinin politikasını savundu, “Ankara’nın saldırganlığına karşı” Avrupa Birliği’nin 2019’daki Türkiye’ye yaptırım paketini devreye sokmasını istedi.
Ülkenin 3. büyük partisi Kinal-Pasok’un Başkanı Nikos Andrulakis, cep telefonu yasa dışı bir şekilde dinlendiği için Miçotakis yönetimine her gün yükleniyor, demediğini bırakmıyor. Buna karşılık, söz konusu Türkiye olduğunda, o da şahin politikalara dönüyor, Yunanistan’ın devlet politikasını savunuyor.
CHP, Ege’ye her zaman dikkat eden bir parti oldu. Bırakın Yunanlıları denize dökmeyi, Mustafa Kemal Atatürk 1926’da İtalya’ya karşı 12 Ada çevresindeki adacıklara asker çıkarıp, Roma’yı anlaşmaya zorlamış olan lider. İnönü, Kıbrıs’ın
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “TSK’nın kimyasal silah kullandığına dair açıklamalar bir iddia değil, tam anlamıyla bir iftiradır. TSK’nın envanterinde kimyasal yok. Askere düşmanlık, düşmana askerlik olmamalı” açıklamasını yaptı. Akar, Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmesiyle ilgili, “İki tarafla da görüşüyoruz. Normalleşme bekliyoruz. Tahıl konusunda anlaşmanın uzun vadede sağlanamaması küresel istikrarsızlığa yol açabilir. Taraflara masaya dönün çağrımızı yineliyoruz” dedi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı ile birlikte ziyaret ettiğimiz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a çok başlıkta, çok sayıda soru sorma fırsatı bulduk. Bakan Akar’ın verdiği cevapları da başlıklarına göre topladık.
‘Kimyasal silah konusu büyük bir iftira’
TSK’nın kimyasal silah kullandığına dair açıklamalar bir iddia değil, tam anlamıyla bir iftiradır. TSK’nın envanterinde kimyasal yok. TSK, operasyonları meşru müdafaa kapsamında ve uluslararası hukuka uygun olarak icra ediyor. Bizim
Askeri ve postmodern darbeler her zaman “A, kuşa bak!” dedirtecek projelerin peşinden koşarlar.
28 Şubat’ın ardından uzaya kadın bir Türk astronot yollama fikri için NASA ile temasa geçme görevi Washington’daki Türk Büyükelçiliği’ne verilmişti. Temas sağlandı, ABD’liler 20 milyon dolar civarında bir para talep ettiler. Ankara’ya iletilen bu rakamın ardından bir daha ses seda çıkmadı. Devrim otomobillerini de biraz buna benzetebiliriz.
16 Haziran 1961 günü Ankara’da toplantıya çağrılan Devlet Demiryolları fabrikalarının yönetici ve mühendislerinden 29 Ekim 1961 tarihine kadar yerli bir otomobil üretmeleri istendi.
Sadece 4.5 ayda, o günün şartlarında imkânsız bir talepti bu ama mühendisler yılmadı, çalıştı.
Sonuçta Warwa motoru örnek alınarak yapılan, ön takımları Mc Pearson numunesine göre imal edilen bir otomobil ortaya çıktı. Mühendisler imkânsızı başarmış, elektrik donanımı, diferansiyel dişlileri, motor yatakları
Başbakanınız Olaf Scholz, tam da beklediğimiz üzere Atina’da “İttifaka üye ülkelerin bir başka NATO ülkesinin egemenliğini sorgulamasını anlayamıyoruz” dedi.
*Başbakanınıza 1914 tarihli Londra Büyükelçiler Konferansı kararını veriniz. Okuduğunu anlamazsa, Yunanistan’a bırakılan adaların silahsızlandırılmasıyla ilgili maddeleri açıklayınız.
*Sonra Başbakanınıza Lozan Antlaşması’nı verip, 13. maddesini okumasını sağlayınız. Okuduğunu anlamazsa, söz konusu maddenin ilk okuduğu 1914 tarihli antlaşmaya atıf olduğunu anlamasını sağlayınız.
*Son olarak, Başbakanınıza 12 Ada’nın İtalya’dan Yunanistan’a geçtiği 1947 tarihli Paris Barış Antlaşması’nın metnini veriniz. O antlaşmanın 15. maddesi 2. fıkrasında yazan “These islands shall be and shall remain demilitarized” cümlesini okutun. İngilizcesini anlamakta güçlük çekerse, “Bu adalar askerden arındırılacak ve öyle kalacak” ibaresini Almancaya çeviriniz.
*Almanya Dışişleri olarak gezi öncesi mutlaka bir bilgi sunumu yapmışsınızdır Başbakanınıza. Yunanistan’ın
Almanya Başbakanı Olaf Scholz yarın ve perşembe Atina’da olacak.
Bu ziyarette, Yunanistan, elindeki Leopard tanklarını yükseltmek ve Lynx zırhlı muharebe aracı satın almak için Almanya Başbakanı ile anlaşma imzalamayı umuyor.
Almanlar da Yunanistan’a silah satmaya hevesliler, tıpkı diğer siyasetçi-tüccarlar gibi Scholz da Ankara’nın canını sıkacak cümleler kuracaktır mutlaka.
Burada dikkat etmemiz gereken iki nokta var.
Almanya ilkeli bir ülke olduğu iddiasında ama Başbakan Scholz, Suudi Arabistan’a silah ambargosunu bu ayın başında kaldırıverdi. Önceki Başbakan Merkel, son görev gününde Mısır’a hava savunma sistemi dâhil kritik silahların satışını onayladı.
Biz Almanya ile NATO’da ortağız, Suudi Arabistan ve Mısır değil.
Almanya’dan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan tank ve obüs bataryalarının motorlarının satışı için yıllardır onay bekliyoruz. Berlin, “Sadece denizaltı satarım, kalanları ambargo kapsamında” demişti.
Kuzey yarı kürenin açık alanda ilk yetişen kirazı Salihli kirazı. İyi fiyattan Çin ve Güney Kore’ye ihraç ediliyor.
Sultani asma yaprağı tüm Uzakdoğu’ya ihraç ediliyor.
38 milyon et, 12 milyon yumurta tavuğu Manisa’da. Buna ek olarak 1 milyon da hindi var.
Akhisar eskiden tütün yetiştirilen yerdi. Zeytincilik geç başladığı için doğru dikim yapıldı, bu sayede ağaçların verim ortalaması Türkiye’nin üzerinde.
Salihli zeytinyağı 2021’de Japonya’da JOOP 2021 yarışmasında dünya birincisi seçildi.
Selendi’de Antep fıstığı üretimi, Salihli’de jeotermal seralarda muz üretimi başladı.
***
Bereketli Topraklar Üzerinde
Terör örgütü PKK, Türkiye’nin kimyasal silah kullandığını ilk kez iddia etmiyor.
Hendek ve Afrin operasyonları sırasında da benzer iddiaları gündeme getirmişlerdi.
Hatta paylaştıkları bir kimyasal silah yaralısına dair görüntünün 2017 yılında Esad rejiminin düzenlediği bir saldırıdan sonra çekildiği de ortaya çıkmıştı.
Türkiye teröre karşı Kuzey Irak’ta ve Suriye’de yaptığı tüm operasyonları dünyanın gözü önünde yapıyor.
O coğrafyada cirit atan gizli servis sayısı iki elin parmaklarından daha fazla.
Soru şu: Türkiye’nin operasyonlarına karşı çıkan ülkeler Türkiye kimyasal silah kullanmış olsaydı bunu eşi benzeri olmayan bir propaganda aracı haline getirip, Türkiye’ye yeni örtülü ambargoların gerekçesi yapmazlar mıydı?
Bir başka önemli durum daha var; Türkiye, ordusu DAEŞ ile savaşan tek ülke olarak Suriye’de en zorlu mücadelelerden birine girişti. Şehitler, gaziler verdi, yine kimyasal silah kullanmadı.
Geçen haftaki Türkiye-Yunanistan gerilimindeki CIA parmağı yazım Yunan gazetelerinde de yayımlandı.
O günden beri Yunanistan’dan kimi küfür, kimi Atina’nın tezlerini anlatan mesajlar alıyorum. Acıdır, barışa dileği içeren mesajların sayısı yok denecek kadar az.
Pazartesi akşamı Yunanistan’dan gelen haritalarla dolu bir mailden çıktı sayfadaki fotoğraf.
Fotoğraftaki kişinin yüzünü kapatan ben değilim, atan kişi kapatmış.
Bir kayacık parçasına çıkıp, 12 deniz mili kıta sahanlığı için pankartlar asarak varacağımız yer savaş olur. Savaştığımızı varsayalım, Batı topyekûn bir savaşa izin verir mi, vermez.
Hadi verdi diyelim, bizim tüm Yunanlıları, Yunanlıların tüm Türkleri öldürme ihtimali var mı?
Bu bir seçenek bile değil.