"Napan” diye tek Kıbrıs Türk lehçesini konuşmaya çalışan birileri mutlaka çıkmıştır karşınıza.
O kadar basit değil aslında mesele.
Soru ekinin olmadığı bir lehçedir Kıbrıs Türklerinin kullandığı lehçe.
Acıktın mı demezler mesela, acık/tın derler. Dile saygı duymak, kökenlerine bakmak gerekir dilin.
Toroslar’da yaşayan belirli Yörük gruplarında da benzer bir lehçe olduğu söylenir.
Kıbrıs’a dair bilgisi olanın çok az, fikri olanın çok fazla olduğu bir ülkeyiz biz.
Mesela şeftali kebabının kökeninin Konya Karaman olduğunu çok az insan bilir.
1990’lara kadar Osmanlı ölçü birimleriyle alışveriş yapan, nescafe değil Türk kahvesi tiryakisi olan insanlara, “Rumlaşmış bunlar” diyenler görmüştüm.
15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nin en çarpıcı karesi bu bence.
Postala karşı terliğin zaferi,
Ya da haklı olmanın dünyada en büyük güç olduğunu gösteren bir kare.
Fotoğraflara bakmanın yeterli olmadığı, bazen fotoğrafları okumak gereken zamanlar olur.
Bu da tam öyle bir kare.
En komik ülke İngiltere
Son 24 saatte Türkiye’de 6 bin 907 vaka tespit edildi, İngiltere’de 42 bin 302.
Görmezden gelmeyi tercih ediyoruz ama Türkiye’de Delta varyantı sayısı 750 oldu.
Son bir haftada 3 kat arttı.
Üstelik bu, şu an bilebildiğimiz sayı.
Fransa sağlık sektörü ve gönüllülere bile aşılamayı zorunlu kılan bir karar aldı pazartesi günü.
Türkiye’de aşı karşıtlığı çok yüksek ama ilginç bir damarla karşılaştım bu hafta.
Aşı olmamayı tercih eden bir sürü insan, yerli aşı piyasaya çıksın hemen aşı olacağım diyor.
Son iki günde, üç ayrı kişiyi yerli aşıda denek olmaya ikna ettim.
Demek ki yerli aşı piyasaya çıkınca bugün aşı olmayı kabul etmeyen yüzde 39’luk aşı karşıtı grupta çözülmeler olacak. Bu da önemli ve iyi bir gelişme.
- “CIA, 1947’de kurulduğunda müthiş analistleri işe aldı. Fakat hepsi birbirine benzeyen insanlardı: Beyaz, orta sınıf, Anglosakson ve Protestan erkekler.”
- “Google, 10 yıl önce en parlak yazılım mühendisleriyle çalışmasına rağmen inovasyonun neden azaldığını sorgulamaya başladı. Sonrasında fark ettiler ki benzer üniversitelerde, benzer profesörlerden eğitim almış, benzer konseptlere, sezgilere ve modellere sahip kişileri işe alıyorlardı. Bu mühendisler birbirlerinin klonuydu.”
Tırnak içerisindeki cümleler, Matthew Syed’e ait. Syed, bu akşam Avrupa Şampiyonası’nda final maçına çıkacak İngiltere Milli Takımı’nın danışmalarından biri ve iki defa da Britinya Masa Tenisi Takımı üyesi olarak olimpiyatlara katılmış.
İngiltere’yi finallere taşıyan adam Southgate’in “Kolektif monotonluk” ile mücadelesini, orduda görevli bir albay, bir rugby hocası, bir kürek takımı antrenörüyle yarattığı farkı anlatmış yazar.
Herkesin etrafında
Delta varyantı Sidney’e, 60 yaşında, aşı olmamış, maske takmayan bir limuzin şoföründen yayıldı.
Şoförün bir havalimanı müşterisinden aldığı virüs, koca şehre yayıldı.
Güney Yarım Küre kış mevsimini yaşıyor, açık alanları yok diye hastalık yayılıyor diye düşünenler çıkabilir.
Yunanistan, gençler arasında yayılan Delta varyantı nedeniyle dünden itibaren gece kulüplerine kısıtlamalar getirdi.
Fransa’da vaka sayısı son bir haftada ortalamada yüzde 21 ama genç hasta sayısında yüzde 100 arttı.
Pazartesi günü aşı olmayanlara yaptırım kararını görüşecek Fransa Güvenlik Konseyi.
İngiltere’de tüm yasakların kalkacağı 19 Temmuz için beklenen günlük vaka
Zülfü Livaneli ile Ahmet Hakan arasında bir Deniz Baykal tartışması var.
Bilgisi eksik tartışmalardan doğru sonuçlar çıkmaz, o yüzden bilmekte fayda olanları yazayım:
Uzun yıllar önce Ankara’da Anadolu Kulübü’nde bir akşam yemeğinde Ahmet Türk’ten dinlediğim bir anı var.
DEP’li vekillerin SHP’den ihracından hemen önce Ahmet Türk, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün kapısını çalmış.
“Partiden sadece beni ihraç edin, diğer vekiller kalsın, bu sayede bir kopma yaşanmasın” demiş.
Erdal İnönü de, “Benim için uygun ama Disiplin Kurulu’nda Baykal yanlıları ağırlıkta, siz Deniz Bey ile bir konuşun” demiş.
Ahmet Türk de tavsiyeye uymuş ama kurultayda Doğu ve Güneydoğu delegelerinden oy alamayan Baykal bu isteği geri çevirmiş.
Ahmet Türk’ten bu anıyı dinlediğim gece masada eski Cizre Belediye Başkanı Tahir Vesek, bir milletvekili, iki gazeteci de vardı.
Bu ülkenin özneye bakarak yaşayanlar ülkesi olduğuna dair harika bir örnek yaşadık bu hafta.
First Lady Emine Erdoğan, israfı önlemeye yönelik açıklamalar yaptı, porsiyonların da küçültülmesi önerisinde bulundu.
Birleşmiş Milletler 2021 Gıda İsrafı Raporu’na göre, Türkiye’de kişi başı 93 kilogram gıdayı çöpe atıyoruz.
Bu sadece bizim sorunumuz değil. Tüm dünya bu dertle uğraşıyor, eğitim programları hazırlıyor.
Bu öyle kontrolsüz bir israf ki, Fransa, restoranların artan gıdaları çöpe atmasını yasakladı.
Emine Erdoğan, doğru bir öneride bulundu ama Cumhurbaşkanı’nın eşi olduğu için bir sürü yerden itirazlar yükseldi.
Demek ki Emine Erdoğan iki kere iki dört dese, doğru değil diye ayağa kalkacaklar olacak.
Arşivleri taradım, Cumhuriyet gazetesi 2013’ten beri gıda israfına karşı haberler yapıyor.
Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında haklı olarak ayağa kalkıyor, tepki gösteriyoruz.
Buna karşın, çocukların duygusal istismarı söz konusu olduğunda hiç farkına varmıyoruz.
Elmalı Davası’na dair yazımda “Karısından boşandığı zaman evladından da boşandığını sanan sözde babalar” cümlesini kurmuştum.
Türkiye’nin dört yanından, boşanmış çocuklu babalardan mesaj yağıyor üç gündür.
Fikrim değişmedi, karısından boşanırken evladından da boşandığını düşünen sözde babalar var ve bunlar madalyonun bir yüzü.
Madalyonun diğer yüzünde, bazen nafaka, bazen boşanmanın duygusal intikamı için evladını silah olarak kullanan sözde anneler var.
Dün gelen mesajlardan birinde yazanları paylaşayım sizinle: