Kocaman yürekleriyle kendi olmaya çalışan kadınları tanımak...
Bütün gel-gitleri, kaprisleri...
Küçük şımarıklıkları, korkuları hatta şaşkınlıkları...
Hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları...
Terk edilişleri, başarıları, başarısızlıkları...
Kurnazlıkları, küçük yalanları, büyük itirafları ve saflıklarıyla...
Bir kadını tanımakla varılır hayatın sırrına...
Gerçek kadınlar dört mevsimi yüreğinde buluştururlar.
Bu yüzden sürekli şaşırtırlar.
Onları tanımak, zor ama keyifli bir yolculuğa çıkmaktır.
Kendi zekasını hatırlatanları severler.
Sevgisini göstermekten korkmayanları baş tacı ederler.
Ne zaman yağacağını ne zaman güneş gibi ısıtacağını iyi bilirler.
Hayatla dalga geçmeyi bilir bu kadınlar.
Tıpkı kendisi ile dalga geçmeyi bildikleri gibi...
Bazen ağız dolusu gülüşlere teslim olur.
Bazen de ‘Huysuz ve Tatlı Kadın’ şarkısını söyletir.
Böyle bir kadını tanımakla tanık olunur her şeye.
Böyle kadınlar; çekip gitmeyi, sahip olduklarından vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi iyi bilirler.
Böyle bir kadını sevmekle başlar her şey.
Tanık olunur her şeye...
Kanat çırpılır özgürlüğün maviliklerine ve keyifli serüvenlere...
Bir dünyadır bu kadınlar.
Onlar hep yürekleriyle konuşur, gözleriyle gülerler.
Keşke bu tip kadınlardan her yerde çok çok olsa...
Kibirsiz, neşeli, becerikli, akıllı ve renkli.
Keşke çook olsa...