İki haftadır aşk, dostluk ve kişilik üzerine yazdım.
Bu hafta insanoğlunun yüzyıllardır yapmaktan çekinmediği fırsatçılık ve hırsları üzerine birkaç satır yazayım dedim. Gerçi bu, az bir köşeyi değil, cilt cilt kitaplara sığabilir.
Ama özet yapayım dedim kendimce. Adını da “Arkadaşım Şeytan” koyabilirim veya “Şeytan’la Kol Kola” da uygun olabilir.
Bildiğiniz üzere Şeytan, cennetten kovulan fakat Allah tarafından müddet verilen bir melek aslında. Kibirinden insanoğluna tek o secde etmemiş. En sevdiği şey de kibir, bu melek Şeytan’ ın sevdiği... Egolar ve doyurulmamış hırslar, onun baş tuzakları.
İnsanlara demiş ki:
“Allah size doğruyu ve iyiyi bildirdi ve vaat etti. Ben ise sadece çağırdım! Siz de benim çağrıma geldiniz. Benim işim, sizi tuzaklara düşürmek. Siz insanlar, doğruyu ve vaat edilenleri bilmenize rağmen bana geldiniz. Beni değil kendinizi yargılayın. Doğrusu ben Alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım!”
Şeytan ile kol kola gezen insanoğluyla ne de hazin şekilde alay etmiş aslında!
Üstelik bu yüzyılın ilk yıllarında ihmal etmeden de görevinin başında ve alay etme durumu devam ediyor aralıksız...
Her sektörde var. Kriz, para ve silah...
Kısacası aşkta bile etkin bu Şeytan.
Para, güç ve vaatleri en büyük tuzakları. Biz insanlar sürekli izleniyoruz, sınavdan geçiyoruz. Şeytanla arkadaşlık edenlerin sonu pek bir hazin oluyor. Evet! Pra, güç vesaireler geliyor ama sonunda Şeytan’ın arkadaşlığını aniden kesmesiyle insanoğlu uçurumlardan yuvarlanıyor.
Diyeceksiniz ki, “İnsanız hata yapabiliriz.” “Şeytan’a uyduk bir kere” , “Şeytan dedi ki” gibi deyimlerle dır dır konuşuyoruz. Ama bunlar, günahkar olmadığımızı göstermiyor.
Haydi bu sefer tövbeler ediyoruz. Allah’tan af diliyoruz! Şeytan’da bir köşeden bize kıs kıs gülüyor o sırada. Elinde birçok silah var çünkü...
En önemlisi para, kibir, ego ve güç vaatleri.
Allah dünyayı yaratırken ‘İnsan’ olmanın teklifini dağlar taşlar korkudan kabul etmemiş. İnsanoğlu etmiş! Etmiş de uygulayabiliyor mu? Bence şüpheli.
İnsan gibi insan olmak çok zor çünkü. Vaat edilenlerse bu dünya hayatından daha süper.
Şu Şeytan’ın değil koluna girmek, yanına bile yanaşmamak lazım.
Çoğumuz bunu bir yapsak, savaşlar ve açlık olmayacak biliyor musunuz?
O zaman şeytan, cehennemin kapısından içeri boynu bükük girecek, hiç çıkmamak üzere... Yüzyıllardır dini, parayı, gücü kullanarak insanoğlu az acılar çekmedi, hala büyük bir kesim ders almadı.
Hala savaşlar sürüyor. Neden? Şeytan’la arkadaşlıklar devam ediyor da ondan...
Siz siz olun, sakın “Şeytan’a uydum” demeyin. Sevgilerimle...