Özden Kaptanlar

Özden Kaptanlar

ozden-kaptanlar@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kimse ölüm kelimesini konuşmak istemiyor.
Sanki ölmeyecekmişiz gibi.
Örneğin doktora gittiniz. Kontrollerde kanserli hücreler olduğu tespit edildi.
Doktorunuz, “Sizde kanser var” dediğinde ve doğruyu söylediğinde, ne kadar şanslı olduğunuzu o anda tahmin bile edemezsiniz.
Vücudumuzda ne olduğunu bilmek hakkımız aslında. Gerçek acı gelir.
“Neden ben? Daha yapacaklarım vardı. Bazı şeylere doyamamıştım” dersiniz.
Öğrenince insan ölüme de hazırlık yapar aslında.
İçini korku ve endişe kaplamıştır.
“Neden ben? Şimdi ne yapacağım?” sorularından sonra garip bir sükunet... Yarı şokta sakinlik ve kabullenme...
Doktorunuz ve çevreniz size bir çuval moral sözcükleri söyler.
Yakınlarınız güçlü durmaya çalışır ve artık kansere ‘merhaba’ deme sakinliği gelmiştir.
En azından hastalığa hazırlanır, cesaretlenirsiniz.
Ne de olsa hepimiz öleceğiz.
Gezerken evlere bakarım; “Kaç kişi şu anda kanserle mücadele ediyor? Kaç kişi ölüme yattı?” diye düşünürüm.
Sizin ölüm düşüncesiyle aranız nasıl acaba?
Hiç düşündünüz mü? Belki ölüm birçok acı çeken insan için beklenen sevgilidir.
Ben ölüm konusunda kaderciyim.
Tanrı beni bu dünyaya gönderdi, “Sen savaşını yap, ne zaman biteceğine ben karar veririm dedi” diye düşünüyorum.
Mutlu ve kaliteli her anın şerefine diyorum.
Ölmeye yattığımızda güzel, çirkin an, bilgilerimiz, tecrübelerimiz bizimle gelecek çünkü! Sabırlar, mutlu anlar, kolaylıklar hepimizle olsun diyorum.
Hem de son anımıza kadar!
Çünkü biz gerçekten ölmüyoruz ki...
Yeni bir yolculuğa çıkıyoruz, o kadar...
Kanser vs. bahanesi.
Sadece “Oyun bitti” deriz, olur biter.
En içten sevgilerimle....