YazarlarPabucu kim dama atacak?

Pabucu kim dama atacak?

12.04.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pabucu kim dama atacak?

Pabucu kim dama atacak

       LONCA örgütlenmesinin ve ahi geleneğinin yaşadığı dönemlerde, tüketiciyi korumak için birtakım etkili yöntemler geliştirilmiş: Bunlardan birisi, bozuk çıkan malı, o üreticinin dükkanında teşhir etmek!
Mesela; aldığınız pabuç çabuk delinirse, durumu loncaya bildiriyor ve yapan ustayı şikayet ediyormuşsunuz.
Haklı bulunduğunuz takdirde, o delik pabuç, yapan ustanın dükkanının damına asılıyormuş.
Gelip geçen müşteriler bu delik pabucu görüp, o ustaya sipariş vermekten ya da pabuç almaktan vazgeçiyorlarmış.
"Pabucu dama atıldı" deyimi de buradan türemiş.
Bir kez pabuç dama atıldı mı, iflas kaçınılmaz hale geliyormuş.
Bu yöntem günümüzde uygulansa kimbilir kaç firmanın pabucu dama atılırdı ama ne yazık ki elimizde böyle bir mekanizma yok.
Tüketiciyi korumak Meral Tamer gibi gazeteci arkadaşlarımıza düşüyor.
* * *
YILLAR önce Almanya'da başıma gelen bir olayı hatırlıyorum: Köln'de bir dükkanda ucuzluk yapıldığını görmüş ve bir ceket almıştım.
O ceketi giyerek gittiğim bir alışveriş merkezinde kolum sivri bir metale takıldı: Şampuanların satıldığı bölümdeki tezgahlardan birinin köşesi gevşemiş ve bir metal parçası dışarı fırlamıştı. İşte ben de bu metale takılmıştım.
Bir de baktım yepyeni ceketin kolu yırtılmış.
Tam da meteliğe kurşun attığımız zaman. Nasıl üzüldüm bilemezsiniz.
"Deve bir akçe, deve bin akçe" demişler. O yıllarda yeni bir ceket almam mümkün değil.
Tam bir Türk tevekkülü içinde "Neyse" dedim "örücüye verir, tamir ettiririm. Kumaş kırçıllı olduğu için pek farkedilmez."
Daha sonra, WDR radyosunun Türkçe bölümündeki arkadaşlara gitim. Laf arasında başıma geleni anlattım.
"Niye o mağazadan ceketin parasını almadın?" diye sordular.
Benim Türk kafam, "Olur mu öyle şey?" dedi "ceketi ben yırttım."
"İyi ama " dediler, " bundan sorumlu olan, o tezgahı o halde bırakan mağaza. Hadi kalk gidelim."
Kalkıp o alışveriş merkezine gittik. Derdimizi anlattık. Tezgahtan fırlayan metali gösterdik.
Çok özür dileyerek hemen ceketin parasını ödediler. Eski ceketi de almadılar. Ve ben böylece iki ceket sahibi oldum.
* * *
İSVEÇ'te yaşadığımız yıllarda tüketiciyi koruyan ombudsman kurumu bizi çok etkilemişti.
Yıllardır, bu kurumun Türkiye'de yerleşmesi için yazılar yazarım.
Şimdi bu yönde girişimler olduğunu okuyorum ve bunlar beni memnun ediyor.
Çünkü, birilerinin delik pabuçları dama atması gerekiyor.



Yazara E-Posta: livaneli@milliyet.com.tr

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler