Haberin Devamı

Gazeteleri süsler, bütün gri haberlerin içinden çapkın tebessümüyle ışıldar.
Biz de doldururuz ağızına kendimizle ilgili duymak istediklerimizi.
Türk erkekleri çok romantiktir, incedir. Ne misafirperverizdir ne.
Tabii bütün bunlar parlak yüzeydedir. Duymak istediğimiz, olmak istediğimiz şeylerdir.
Bir sayfa çevir, nice tecavüz ve cinayet, nice kompleksli küçük adamın çirkin ameli.
Bu ülkede hangi kesimle konuşursan konuş kadın putlaştırılır.
Annelerimiz üzerinden ne edebiyatlar döner. Bu anneler Kurtuluş Savaşı’nı kazanmıştır, cumartesileri toplanmıştır. Bu anneler bizim her şeyimizdir.
Gel gör ki, kutsal varlıklarımız her Allah’ın günü öldürülür, sevgi ile dövülür.
Kırılgan tanrıçalar hep ikinci sınıfa mahkumdur.
Kıyafetine karışılır; şunu giyebilirsin/giyemezsin üzerinden metalaştırılır.
Açık mı giyindi? Tacize davetiyeyi kendi çıkarmıştır. (“Dekolte giyene tecavüz ederler” dememiş miydi meşhur ilahiyat profesörü?)
Başını mı kapattı? Biz lütfettik de siz kapandınız.
İşine gücüne karışılır; şu kadar çocuk yap derken otur oturduğun yerde denilir.
Ne de olsa kutsalız. Putuz. Oturmalıyız. Doğurmalıyız. Erkeğimize ve sadece erkeğimize bakmalıyız.
Ya bakire, ya fahişe,
Ya senin, ya benim,
Fark etmez.
Bu beyefendiler kadınların her şeyine karışmayı görev bilir.
Siz hiç bir adamın kıyafeti yüzünden işten atıldığını duydunuz mu?
Siz hiç giyilen zevksiz takım elbiselerin politize edilmesine şahit oldunuz mu?
Bir kıyafetin dekoltesi birilerini rahatsız ediyorsa bu o kişinin sorunu değil midir?
Her şeyi seks üzerinden okumak o insanların eksiklerini/arzularını göstermez mi?
Ve evet, seks her yerde var. Her yerde de satar. Seksi ararsak seksi buluruz.
Çatalhöyük’ten Roma heykellerine, 19 yy kartpostallarından Marilyn Monroe ikonlarına uzanır, seksin kokusunu soluyabiliriz.
Bugün çocuklarınız hayran olduğu çocuk yıldızlardan tutun o bayıldığımız dondurmalara kadar her yerden cinsel gönderme fışkırıyor.
Burada da başrol elbette kadına veriliyor. Sağ olsunlar.
Konu mankeni kadın, tapılan, yerilen, atılan, satılan kadın.
Dolgun dudakları balinaları kurtaralım der, içiniz erir.
Kedicikler, bir bienal eseri olsalar yeridir, maşallah.
Seksin bu kadar pompalandığı bir dünyada kadınların kurban olması bir başka ironidir.
Hem fetiş objesi ol, hem istifade etme! Bu kadar aç ve aptal adamı sömürme!
Sorum şu: Madem seks bu kadar satıyor, neden kadınlar kazanmıyor?
Kadın obje ve özne ise nasıl oluyor da onu objeleştiren ve özneleştiren adem masum oluyor?
Kıyafet özgürlüğünü kutladığımız bu günlerde özgürlüğün bile taraflı olabildiğini görüyoruz.
Devlet kanalımız Artemis’in memelerini buzluyor. Terbiyesiz heykel.
Bir güfte içinde şarap kelimesi geçiyor ve canlı yayın kesiliyor. Terbiyesiz Osmanlı.
Hamdolsun, özgürlükten ölüyoruz.
Kimseye karışmıyoruz deniliyor. Kargalar gülüyor.
Homongoloslar ülkesine, ikiyüzlüler diyarına da bu yakışır zaten.
Not: Birkaç gündür sosyal medyada çirkin mi çirkin bir beyanat dolaşıyor. Önce görmek istemedim. Sonra gelen tepkiler üzerine dayanamadım, okudum. Birileri benim Enver Aysever’in programında söylediğim bir cümleyi makaslayıp bambaşka, mide bulandırıcı bir şeye dönüştürmüş. Hukuki işlemi başlatıyorum, bıkarak, usanarak.