Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birden fenalaştınız... Yardım çağırmak istiyor ama ne kadar çabalasanız da istediğiniz gibi konuşamıyorsunuz. Peki ne oluyor size? Yoksa bu bir inme mi? ABD’de uzmanlar inme geçirenlerin aynı kâbusu tekrar yaşamasını önleyebilecek bir rehber hazırladı. İşte ayrıntılar...

Nergis Hanım, akşam yemeğinden sonra sofrayı toplarken kendini birden fena hissetti. Elindeki tabağı düşürdü. Kocasına seslenmeye çalıştı ama bir türlü ağzından istediği sözler çıkmıyordu. Karısını en yakındaki sandalyeye oturtan Hüsnü Bey, ağzının bir yana kaymış olduğunu gördü. Yine tansiyonu çıktı herhalde, diye geçirdi içinden. Ama daha önce hiç böyle olmamıştı. ‘Ne yapsam?’ diye düşünürken aklına apartmanın giriş katında oturan komşusunun doktor olan oğluna haber vermek geldi. Genç doktor hastayı görür görmez inme geçiriyor olabileceğini düşünüp hemen acil servise gitmeleri gerektiğini söyledi.
İlk 3 saat içinde yakalanan inmelerden bazılarının pıhtı çözücü ilaç verilerek tedavi edildiğini, böylece ciddi maluliyetlerin önlendiğini duymuştu. Ambulans acil servise doğru yol alırken, genç doktor geçen hafta okuduğu bir makaleyi hatırladı. ABD’de inmeyle ilgilenen doktor, hemşire ve farklı alanlardan bilim insanlarının bir araya gelerek inmeli hastalara bakan tüm sağlık görevlilerine kılavuz olması için hazırladıkları dokümanda, bir kere inme geçirenlerin bir daha aynı duruma düşmemeleri için ne yapmaları gerektiği bilimsel kanıtlara dayanarak anlatılıyordu.




NE YAPMALI, NASIL ÖNLEM ALMALI?


Yüksek tansiyon
Türkiye’de her 3 yetişkinden birinde var olan yüksek tansiyon hastalığı inmeye yol açan faktörlerin başında yer alıyor. 2003 yılında ‘Stroke’ dergisinde yayımlanan ve 15 bin hastayı içeren bir değerlendirmede, tansiyon hastalığı ilaçlarla gerektiği gibi tedavi edilirse, tekrar inme geçirme riskinin yüzde 25 azaldığı saptandı.



SONUÇ: Nergis Hanım’ın yüksek tansiyonu ilaçla ve ilaçsız (kilo verme, düzenli egzersiz, az tuzlu, sebze ve meyveden zengin sağlıklı beslenme) tedavi edilirse tekrar inme geçirme riski ciddi olarak azalır.


Metabolik sendrom

Haberin Devamı

Türkiye’de sık rastlanan metabolik sendrom, damar sertliğine yol açan ve böylece inmeyi de kolaylaştıran bir ortamı ifade ediyor. Merkezinde vücudun şekerli maddeleri kullanmak için ihtiyacı olan insülin hormonu var. Metabolik sendrom denilen durumda organlar insüline zor cevap veriyor ve

İNME KADER DEĞİL
bu nedenle pankreas daha fazla insülin üretmek zorunda kalıyor. İnsülin direnci denilen bu durum, damar sertliğinin oluşumunda ve gelişiminde çok önemli rol oynuyor. Metabolik sendrom teşhisi koyabilmek için 5 özelliğe bakılıyor: Bel çevresi, yüksek tansiyon, trigliserid adlı kan yağı yüksekliği, iyi kolesterol (HDL) düşüklüğü ve kan şekeri yüksekliği. Bunlardan 3’ü varsa teşhis konuyor. Nergis Hanım’da Türkiye’deki kadınların birçoğunda olduğu gibi bu özelliklerin çoğu var.

SONUÇ: Metabolik sendromla başta sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo vererek, gerekirse ilaç alarak mücadele etmek, tekrar inme geçirme riskini azaltmak için olmazsa olmaz.


Kan yağları
Yapılan birçok karşılaştırmalı çalışmada, statin grubu kolesterol düşürücü ilaçların, kalp krizini önlemelerinin yanı sıra inme riskini üçte bir oranında azalttığı görüldü. 90 bin hastayı içeren bir toplu değerlendirmede kötü kolesterol ne kadar fazla düşürülürse inme riskinin de o ölçüde azaldığı sonucuna varıldı.

SONUÇ: Yetersiz kanlanmaya bağlı inmelerde kan yağlarındaki anormalliklerin düzeltilmesi için hayat tarzı değişiklikleriyle beraber statin grubu kolesterol düşürücü ilaçların da kullanılmasında yarar var.


Sigara ve alkol
Sigaranın inme riskini artırdığı birçok araş-tırmayla kanıtlandı. Sadece sigara içenlerin değil, pasif içici olarak başkalarının sigarasının dumanına maruz kalanların da riski yüksek. Fazla alkol alanlarda inme riski yükseliyor. Bir iki kadeh içkinin bir zararı yok, belki olumlu etkisi bile var ama fazlasının zararlı olduğu kesin.


SONUÇ: Her türlü tütün ürününden uzak durmak inme için alınacak ilk önlem. Aşırı alkol tüketimi beyne zarar veriyor.


Kalbin rolü
İnmeye neden olan kalp hastalıklarının başında ‘atriyal fibrilasyon’ gelir. Birçok kalp hastalığında görülen bu düzensiz ve hızlı kalp atımı her zaman belirti vermeyebilir. Teşhis etmek için kalp atımlarını bir süre, sürekli izleyip kaydetmek gerekebilir. Kalp kasının zayıfladığı durumlarda, kalp kapak hastalıklarında, yapay kalp kapağı varsa kalpte oluşabilecek pıhtıdan kopacak bir parçanın beyne gidip inmeye yol açması mümkün.


SONUÇ: Kalp hastalıkları sıkça inmeye neden olabilir. Bu hastalıklarda özel bir pıhtı önleyici ilaç olan warfarin (ticari adı Kumadin) kullanmak gerekebilir.


Şah damarı dar mı?Şah damarlarında yüzde yemişin, hatta yüzde ellinin üstünde bir darlık varsa köklü tedavi yapmak gerekir. Araştırmalar şah damarındaki darlığın ameliyatla temizlendiği hastalarda, tekrar inme geçirme riskinin sadece ilaçla tedavi edilenlere göre daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Şah damarı darlıkları stent takılarak da tedavi edilebiliyor.

SONUÇ: İnme geçiren hastaların şah damarlarının ultrasonla incelenmesi, ciddi darlıklar bulunursa ameliyat veya stent koyularak darlıkların açılması gerekir.


Emektar aspirin
Nergis Hanım’ın kalbinde ve damarlarında inmeye neden olabilecek bir anormallik bulunmadı. Doktorları yazının başında belirtilen önlemlerin yanı sıra pıhtı önleyici tedavi önerdi. Bu tedavideki en önemli ilaç, emektar Aspirin tabletiydi. Son 20 yıl içinde Aspirin gibi kandaki pıtılaşmayı başlatan hücreleri bastıran birçok başka ilaç da piyasaya çıktı. Bunların aspirine ek olarak kullanıldığı durumlar olsa da, Aspirin inme tedavisindeki merkezi rolünü sürdürüyor. Nergis Hanım bu korkutucu tecrübeden sonra hayatını yeniden düzenleyip tavsiyelere harfiyen uyacağına söz verdi. Bunu başarırsa sadece inme riskini değil, kalp krizi ve ölüm riskini de çok ama çok azaltacak.



Kansızlık atağı tehlike sinyali
Acil servise vardıklarında Nergis Hanım’ın durumu düzeltmeye başlamıştı. Beyin tomografisinde inme işareti olacak bir doku ölümü saptanmadı. İnmenin ilk 24 saatte bilgisayarlı tomografide görülemeyebileceğini söyleyen doktorlar bir de MR ile görüntüleme istedi. Sonuç aynıydı. Nergis Hanım’ın geçirmekte olduğu bir inme değildi ama ona yakındı. İngilizce adının başharfleri olan TIA olarak anılan bu durumda beynin bir bölümünün kanlanması geçici bir süre için azalır veya durur. Bu süre kısa olduğu için beyin dokusunda ölüm olmaz. TIA geçiren her 6 kişiden biri 1 yıl içinde büyük bir inme geçirir. Nergis Hanım’ın beyninde bir hasar görülmemiş olsa da yazıda sıralanan önlemlerin alınması büyük inmenin önlenmesi için gereklidir. Bu önlemlerin yanı sıra kalpte ve beyne giden damarlarda inmeye neden olacak bir durum olup olmadığına bakılmalı, varsa düzeltilmelidir.