Artık günümüz futbolunda hiçbir maç başlamadan kazanılmıyor. "Yahu nasıl olsa yürüyerek yeneriz" düşüncesi rafa kalktı. Son Dünya Kupası herkese ders olmalı. Mücadele etmediğiniz zaman gücünüz, isminiz anlam ifade etmiyor. En az rakibiniz kadar savaşacaksınız ki, kalitenizle maçı çevirebilesiniz.
Rakip Konyaspor önümüzdeki yıl Fenerbahçe ile aynı ligde oynayabilmek için mücadele eden iddialı bir takım. Konyaspor takımı bu karşılaşma öncesi Mersin deplasmanında 3 - 0 mağlup oldu. Çünkü onların aklı da dün geceki maçtaydı, konsantreleri kaybolmuştu. Fenerbahçe Teknik Direktörü ve oyuncusu da İstanbulspor maçının bitiminde soyunma odasında "Nasıl olsa Konya’yı yürüyerek yeneriz" diye düşünüyordu. Hatta kadroda oynamalar yapılmıştı. Revivo en uçta, uzun süredir oynamadığı için yürüyecek hali kalmayan Johnson formayı kapmıştı. Birkaç oyuncu dinlenmeye çekilmiş, herhalde Lorant’a saldırırken, sakatlanan Ortega da, Konya’ya gelmemişti. Bunlara bir de konsantrasyon eksikliği ve ilk saniyelerde Mustafa Doğan’ın atılması eklenince, mücadele eden, top oynamaya çalışan Konyaspor’un turu geçmemesi sanırım sürpriz olurdu. Özellikle ikinci yarıda Oğuz olmasa maç daha farklı bir skorla biterdi.
Görünen köy kılavuz istemiyor. Uzun zamandır farklı galibiyetlerden sonra bile Lorant ile bu işin yürümeyeceğini söylüyor ve çok ağır eleştiriler alıyorduk. Ama gerçekler Konya’da gün yüzüne çıktı. Fenerbahçe’nin oyun içinde tek pozisyonu yok. Fizik güç, mücadele hak getire. Eee, nasıl kazanacaksın? Bu arada oynayan - oynamayan bütün oyuncuların kafasından çıkmayan Ortega - Lorant tartışması da işin tuzu biberi. Fenerbahçe’ye en büyük kötülüğü Galatasaray maçı yaptı. O maçtan sonra yaşanan saha içi ve dışı olaylar takımı bu günlere getirdi.
Türkiye Kupası’nda, Avrupa’da yoksun. Artık yönetimin teknik direktör ve futbolcular konusunda alacağı kararlar çok önemli. Fenerbahçe’nin sadece antrenör sorunu bulunmuyor. 3 - 4 memur oyuncu var. Bu memur oyuncularla bu ligin yürümeyeceğini bilmeleri lazım. Yönetim acil olarak kolları sıvamalı. Çünkü en kötü karar, kararsızlıktır.