Rıza Türmen

Rıza Türmen

rturmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yunan vatandaşlarının Türkiye’deki miras davaları: AIHM deniz fenerine benzer. Karanlıkta yol gösterir. O yoldan gitmezseniz kayalıklara oturursunuz. Türkiye’den Yunanistan’a göç eden eski Türk vatandaşı Yunanlıların mirasçılarının Türkiye’de karşılaştıkları sorunlar bunun bir örneği.
Gerek Nacaryan ve Deryan (2.6.2008), gerek Fokas kardeşlerin (29.9.2009) Türkiye’ye karşı açtıkları davaların konusu aynı. Miras yolu ile kendilerine intikal eden Türkiye’deki taşınmazları mülkiyetlerine geçirmek için Türk mahkemelerine başvurarak veraset ilamı çıkarmak istiyorlar. Türk mahkemeleri bu talepleri reddediyor. Mahkemelerin kararları, Adalet Bakanlığı’nın, Türk vatandaşlarının Yunanistan’da miras yoluyla taşınmaz sahibi olmalarına izin verilmediğini belirten görüşüne dayanıyor. Başka bir deyişle, karşılıklılık ilkesi.
AIHM karşılıklılık ilkesinin uygulanmasını iki nedenle kabul etmedi. AIHM’ye göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AIHS) ikili anlaşmalardan farklı bir nitelik taşır. İkili anlaşmalar karşılıklı taahhütler doğurur. Oysa, AIHS bütün taraf devletlerce uyulması zorunlu nesnel yükümlülükler yaratır. O nedenle, karşılıklılık ilkesi AIHS bakımından geçerli değildir.
Kaldı ki, Yunanistan yasaları Türk vatandaşlarının miras yoluyla taşınmaz mal edinmelerini yasaklamamaktadır. Üstelik Yunan vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz mal edinmelerini yasaklayan 1964 tarihli yasa 1988 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Bütün bu nedenlerle, AIHM her iki davada da Türkiye’nin mülkiyet hakkını ihlal ettiği sonucuna vardı. Nacaryan ve Deryan davasında başvurucuların her birine 250’şer bin euro ödenmesine karar verdi. Fokas davasında ise, tazminat henüz hükme bağlanmadı.
Bu iki davayı başka davalar da izleyebilir. Önemli olan Türk yargı organlarının AIHM kararlarını göz önünde tutarak görüşlerinde gerekli değişiklikleri yapmaları.

Öcalan’ın yeniden yargılanması
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesinde 2003 yılında yapılan bir değişiklikle, AIHM’nin verdiği ihlal kararlarının yargılamanın yenilenmesine yol açabileceği kabul edildi. Bu olumlu bir gelişmeydi. Ne var ki, eklenen bir paragrafla, bunun görülmekte olan davalar için geçerli olmayacağı belirtildi. Yasada böyle bir istisna parantezi açılmasının kabul edilemez olduğu açıktı. Nasıl ki, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi Türkiye üzerinde istisna paragrafının yasadan çıkarılması için baskı yaptı. Sonunda, Sn. Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu’nun söz konusu istisnayı kaldırmaya karar verdiğini açıkladı.
AIHM’nin Öcalan kararı da bu istisna kapsamına giriyor. İstisnanın kaldırılması Öcalan’ın yeniden yargılanmasına yol açar mı? AIHM 2005 tarihli kararında, Öcalan’ı yargılayan DGM’nin askeri yargıç nedeniyle, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olmadığına, dolayısıyla adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine karar vermişti. Kararın uygulanmasına ilişkin olarak AIHM, davanın özel koşullarını dikkate aldı ve Türkiye’ye iki seçenek tanıdı. Ya Öcalan yeniden yargılanacak ya da dava dosyası yeniden açılacaktı. Türkiye ikinci seçeneği yeğledi. Yetkili mahkeme dava dosyasını açtı, yeni bir inceleme yaptı ve Öcalan’ın yeniden yargılanmasına gerek olmadığına karar verdi. Türkiye bunu Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’ne bildirdi. Delegeler Komitesi yapılan işlemi yeterli buldu ve dosyayı kapatma kararı aldı. Delegeler Komitesi’nin sorunu yeniden ele alması beklenemez.
Kaldı ki, dosyayı yeniden inceleyen Türk mahkemesi, istina hükmü nedeniyle değil, yeniden yargılamaya gerek görmediğinden yargılama talebini reddetmişti.
Öcalan’ın avukatlarının, AIHM kararının uygulanmadığı nedeniyle açtıkları yeni davanın da bir değişiklik getireceği beklenmemeli. AIHM kararlarının uygulanmasından sorumlu olan organ Delegeler Komitesi’dir. Delegeler Komitesi ise kararın uygulandığına karar vermiş ve dosyayı kapatmıştır. AIHM Delegeler Komitesi’nin takdir hakkına karışmaz.
Hükümet, CMK 311’deki istisna paragrafının kaldırılması yolunda doğru bir karar almıştır. Karar Türkiye’yi uluslararası alanda rahatlatacaktır.