Çoban kızı Ceylan Önkol, iri, kara gözleriyle dünyaya sadece 14 yıl bakabildi. Koyunları otlatıp, eve dönecek, annesinin pişirdiği makarnayı yiyecekti. Makarna yenmedi. Soğudu. Ceylan Önkol karnına isabet eden bir havan mermisiyle paramparça olmuştu. Parçalarını ağaç dallarından topladılar. Annesinin eteğine doldurdular.
Ceylan Önkol’un hesabı kimden sorulacak?
Bir parkta arkadaşlarıyla gitar çalıp içki içtiği için elleri kelepçelenip polisler tarafından dövülen, beyninde meydana gelen kanama nedeniyle ölümden dönen, bacağındaki kırık ile kurtulduğuna sevinen Güney Tuna’ya atılan dayağın hesabı kimden sorulacak?
İki yıl önce Bahçelievler’de gazete satarken polis kurşunu ile felç kalan 17 yaşındaki Ferhat Gerçek’in hesabını kim verecek?
İşkence ile gözaltında öldürülen Engin Çeber’in hesabının verilmesi için gerekli çaba gösteriliyor mu?
Hrant Dink’in öldürülmesinin hesabının verilmesi gerçekten isteniyor mu?
AİHM’nin aradığı koşullar
Bu soruların muhatabı devlet. Hesaplar devlete kesiliyor. Bütün bu olaylarda devlet önce etkili bir soruşturma yapmakla yükümlü. Soruşturmanın amacı, ulusal yasaların uygulanmasını ve sorumluların cezalandırılmasını sağlamak. AİHM, soruşturmanın etkili olabilmesi için bazı koşullar arıyor:
a. Soruşturmayı yürüten kişiler bağımsız ve tarafsız olmalı. AİHM devlet memurları için idari makamların yaptığı soruşturmayı bağımsız ve tarafsız bir soruşturma olarak kabul etmiyor.
b. Soruşturma yeterli olmalı ve sorumluları bulmaya, cezalandırmaya yönelmeli. Kanıtları elde etmek için gerekli her şey yapılmalı. Olay yerinde incelemeler, tanık ifadeleri, balistik incelemeler, otopsi raporları eksiksiz olmalı. Soruşturma için gerekli kişilerin ifadelerine başvurulmaması, soruşturmanın etkisiz olması sonucunu doğuruyor.
c. Soruşturma olaydan hemen sonra başlamalı ve makul bir sürede bitirilmeli.
d. Soruşturma ve soruşturmanın sonuçları hakkında kamuya bilgi verilmeli.
Mahkemelerden beklenenler
Ceylan Önkol gibi kamuoyunun dikkatini çeken bir olayda, soruşturmayla ilgili olarak kamuoyunun aydınlatılması önemli. Soruşturma hangi aşamaya geldi, neler yapıldı? Halkın bunları öğrenmeye hakkı var. Bu aynı zamanda ifade özgürlüğünün bir gereği. Savcının aldığı gizlilik kararı, bilgi ve belgelere ilişkin. Halka bilgi verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Tersine, gizlilik kararı nedeniyle, avukatlar soruşturma dosyasındaki bilgi ve belgeleri öğrenemeyeceklerinden, halkı bilgilendirebilecek tek kaynak soruşturmayı yürüten makam kalıyor.
Devletin sorumluluğu burada bitmiyor. AİHM, yargı aşamasında, mahkemelerin olayın ciddiliğini göz önünde tutarak gerekli özeni göstermelerini, örneğin davanın zaman aşımına uğramasına izin vermemelerini ve benzer olayların meydana gelmesini caydıracak nitelikte cezalara hükmetmelerini öngörüyor.
2 maddenin ihlali yeterli
Soruşturmanın etkili olmaması, yaşam hakkına ilişkin 2 maddenin ihlali için yeterli. Güvenlik güçlerinin öldürücü güç kullanmalarına karşın talihleri yaver gittiği için ölümle sonuçlanmayan Güney Tuna, Ferhat Gerçek gibi olaylar da 2 madde kapsamına giriyor.
Soruşturmanın etkililiği, devlete duyulan güvenle yakından ilgili. Devlet bireyin yaşam hakkını mı yoksa kendi ajanlarını mı koruyor? Devlet, ölüme yol açan bir olayda görevliyi yargı önüne çıkarıp cezalandırmak için ciddi bir çaba gösteriyor mu, yoksa o görevliye kol kanat mı geriyor? Bireylerin, kamuoyunun bu sorulara verdikleri yanıtlar aynı zamanda devlete duydukları güvenin ya da güvensizliğin bir ifadesi oluyor.
Hesap verebilirlik önemli
AİHM, Akkoç/Türkiye kararında (10.10.2000) şöyle der: “Güvenlik güçlerinin kendi davranışlarından dolayı hesap verebilir olmamaları, Sözleşme’de güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere saygılı demokratik bir toplumdaki hukuk devleti ile bağdaşmaz.”
Ceylan Önkol ve diğer olaylarda, devletin kendine bağlı görevlilerle ilgili etkili bir soruşturma yürütme ve sorumluları cezalandırma yükümlülüğünün altında yatan sorun, temel hak ve özgürlüklere saygılı demokratik bir hukuk devleti olup olmadığımız.