Serhat Ayan

Serhat Ayan

Tüm Yazıları

iPhone bir cep telefonu markası. En azından öyleydi, ama anlaşılan o ki artık değil. Bugün Medya Takip Merkezi aracılığıyla Türk basınında çıkan haberlere baktığımızda bunu açıkça görüyoruz. Bugün Türk basınında içinde cep telefonu yazan 59 haber var. Oysa içinde iPhone geçen 64 haber var.

Bu 64 haber ne demek diye biraz açmak lazım. Yine bugünün verilerinden yola çıkacak olursak beli bir iPhone modeli çıktığı için haber sayısında patlama yaşanmamış. Yani iPhone 5 çıktığı gün bir haber patlama yapması normaldir. Ama kazın ayağı bugün için öyle değil. Daha da tuhafı Türkiye'de belli bir şirket tarafından bariz ve düzenli PR'ı yapılmayan ürünün, düzenli bir biçimde peşinden gidilen telekomünikasyon firmaların birkaçının toplam haber sayısından fazla sayıda yer alması...

Haberin Devamı

Haberlerin kaynağına baktığımızda genellikle dergilerin ağırlığı kendini gösteriyor. Yine bir başka ilginç bakış açısı, Türkiye'de teknoolji haberleri konusunda çok da etkin olmayan yerel basın, Anadolu medyası da oldukça yüksek sayıda iPhone haberleri kullanıyor. Magazinden spora, teknolojiden siyasete kadar her haberin içinde bir iPhone kelimesi geçiyor.

Tabii ki biraz uluslararası ve internet medyası haberlerine de bakacak olursak... Diğer telefonlar kendi çıkardığı modelleri "sonunda iPhone'u yenecek bir ürün çıktı" şeklinde lanse ediyor. iPhone herkesin kendini kıyasladığı bir marka oldu. Android satışları iPhone'u geçti haberleri çıkıyor örneğin. Ama kimse 3 model, iki renkle toplam 6 farklı iPhone'u geçmeye başaranın onlarca farklı telefon ve markanın toplamı olduğu dile getirmiyor.

Mobil dünyada bir uygulama yapılacağı zaman önce iPhone'dan başlanıyor. Şirketler iPhone üstüne bir uygulama koydukları zaman mobildeki misyonlarını tamamlamış addediyor kendini.

Tüm bunları uç uca koyduğumuzda iPhone cihazının en azından önümüzdeki birkaç yıl için cep telefonu değil, yaşamın bir parçası olduğu aşikar.

Bundan çok değil birkaç sene önce bluetooth özelliği olmadığı, şarkıların kolayca atılamadığı, üstünden düğme bulunmadığı, yazı yazarken parmaklarımızın sığmadığını ve en önemlisi tekel olmaya çalıştığını söylediğimiz ve eleştirdiğimiz cihazın bugün geldiği nokta Steve Jobs'ın "herkese rağmen" öngörülü olduğunu gösteriyor.