Kayserililerin Sepetçiler Kasrı'ndaki uzun bir kahvaltı günü geçiren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e gösterdikleri ilgisiyi görmemek mümkün değildi. Meclis'teki 8 milletvekilinden 7'si gibi, işadamları da neredeyse tam kadro olarak, Ankara'dan sonra İstanbul'da gerçekleşen "Büyük Buluşma"ya katıldılar. Eksiklik göze çarptı Erciyes Üniversitesi'nin yetersiz kaldığını söyleyen CHP milletvekili Muharrem Eskiyapan, perşembe günü Gül ile bir araya gelecek bir gurup Kayserili işadamının, vakıf üniversitesi kurma girişimini Meclis'e taşıyacak.Gül'ün yanına bir ara diğer hemşerileri gibi iş kadını Nazire Dedeman da geldi; koltuğunun altında dosyası vardı. Kayseri İli Yardım Derneği İstanbul Şubesi'nin davetine katılan ünlü Kayserililer içinde, Halit Cıngıllıoğlu ve Kadir Has'ı gözlerim aradı. Ne de olsa bu iki işadamı da Erciyes Üniversitesi'ne 10 milyon doların üzerinde bağış yapmışlardı. Dedeman'dan Gül'e Gül, hemşerileri ile birlikteliğini, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu'nun kayınpederi Nihat Boytüzün'ün ısmarladığı Boğaz'da tekne gezisi ile bitirdi. Nazire Hanım oğlu Umut Önal'ın, arkadaşının tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetmesinden sonra, dönemin Ankara Asayiş Şubu Müdürü Hüseyin Özalp ile mahkemelik olmuştu. Dedeman, bir gazeteye verdiği röportajda, dönemin Bursa Valisi Orhan Taşanlar'ın kendisine verdiğini iddia ettiği bilgiyi aktardı. Bilgiye göre Özalp, oğlunun öldürülmesine kaza süsü veren yetkililerden biriydi... Bu iddiayı haraket kabul eden Özalp, Dedeman'a dava açtı. Dava sürerken, af yasası çıktı. 2002 yılında, aklanmak isteyenlere yeniden dava açma yetkisi verildi ve Nazire Hanım bu hakkı kullandı. Bu kez de Özalp, hakaret davasından vaz geçti. Nazire hanım işte bu derdini açtı, Gül'e... ABD'nin şartı Kayserililerin kahvaltısında TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'la; Ziyal'in ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'a verilmek üzere Gül'den mektup götürdüğünü konuştuk. Bu sütunları takip edenler hatırlayacaklar. Gül'ün Tahran konuşmasında, İslam ülkelerine yaptığı demokratikleşme çağrısının, ABD tarafından "takdire değer" bulurduğunu yazmıştım.Geçtiğimiz günlerde Washington'u ziyaret eden Özilhan, "ABD laf değil iş ve vizyon bekliyor" diyerek konuyu özetledi.Ziyal'i Washington'da bekleyen talepler belli:"Türkiye; İran - Suriye, Filistin - İsrail vizyonunu ortaya koyacak. ABD'nin Orta Doğu yol haritasının önünde engel olmayacak. KKTC ve Ermenistan sorunlarını çözecek, yeni sorun çıkarmayacak."Kayseri buluşmasından aktardığım dünkü yazımda, AKP Gurup Başkanvekili Kapusuz'un, "Yılanı yaralı bırakmayacaksın. Bırakırsan zehirini akıtır" sözlerine yer vermiştim. İçeride ÇEAŞ ile Kepez Elektrik'e el koyma ve Mavi Akım görüşmelerine kilitlenen gündem, dışarıda Türk - Amerikan ilişkilerini normalleştirmeye giden Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal'in çantasındaki konulara kilitlendi. Kapusuz'un yorumu Anlaşılan Moldova'dan yeni dönen Kapusuz'un Ankara'daki ilk mesai günü, ÇEAŞ ve Kepez operasyonlarının gerekçelerini çalışarak geçti ve kamuoyuna verilecek en doğru mesajı bulundu.Kayseri Elektrik Dağıtım'ın yöneticilerinden ve AKP milletvekilli Taner Yıldız tartışmaya "içeriden bir yaklaşım" getiriyor:"EPDK üretim ve dağıtım lisanlarından birini seçmemiz için, 2002 Ocak'a kadar süre verdi. Başvuruda bulunduk, görüşmelerimiz sürüyor; Uzanlar katılmadı "Yıldız sözlerini "İngiltere'de enerji düzenlemeleri 9 yılda 28 kez değişti" diye tamamlıyor.Bizde de böyle olacak gibi!.. syilmaz@milliyet.com.tr Aramızdaki sohbette dile getirilen bu sözlerin siyasi mesaj olarak algılanmasını eleştiren Kapusuz "Olayın tarafları EPDK ile ÇEAŞ - Kepez yönetimi olmasına rağmen, siyasi zemine ekilmeye çalışılıyor. ÇEAŞ ve Kepez konusunda mücadele etmek ile Uzanlar ile mücadele etmek ayrı konulardır. Kaldı ki, hangi kurum ve kuruluş, kanunlar karşısında uyumsuzluğunu ortaya koymuşsa, o ayrıca bir inceleme konusudur" diyor.