Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sabah ve atv ihalesini kazanan Çalık grubu şirketlerinden Turkuvaz, son dakikada iki kamu bankasından 750 milyon dolar kredi sağlayıp finansman sorununu çözdü ve “Elimdeki izinler tamam mı?” diye bakmadan, 25 Nisan’da künyeye oturdu.
21 Mayıs’ta RTÜK’e, Ahmet Çalık, Serhat ve Berat Albayrak, Kadir Temel Doyuk ile Ahmad Mohd Ay Al Sayed’in (Katarlı ortağı temsilen) yönetim kurulu üyesi olduğu, yeni şirket bilgilerini gönderdi.
O tarihe kadar Turkuvaz’a şartlı onay veren RTÜK, 10 Haziran günü yaptığı Üst Kurul toplantısında, yüzde 25 pay sahibi olan Katarlı şirket (Lusail) hakkında da bilgi isteme kararı aldı.
Bu bilgi henüz RTÜK’e gelmedi.
Ayrıca Turkuvaz, Rekabet Kurulu’nun 8 Temmuz’da verdiği onayı da beklemeden Sabah ve atv’nin yönetimine geçti.
Bunlara da “kamuoyunun malumudur“ diye itiraz gelebilir; haklılardır!
Ben “kamuoyunun malumu olan“ bir başka konuyu anlatacağım.

Haberin Devamı

Yanlış değil, maksatlı
Geçen salı günü, 10 Temmuz günü bu köşede çıkan “Sabah ve atv geliri bankanın elinde“ yazıma Çalık’tan gelen yanıtı sizlerle paylaştım.
Çalık’ın itirazı özetle şöyleydi:
“Kredinin temini sırasında verilen teminatlar arasında hesap rehni ve gelir temliki bulunduğu kamuoyunun malumudur. Atv-Sabah ihale sürecini Sayın Serpil Yılmaz kadar yakından ve özel bir ilgiyle izleyen bir gazetecinin yukarıda belirtilen hususları daha ilk defa öğreniyormuş gibi göz ardı ederek, okurlar nezdinde istifham yaratmaya yönelik bir üslupla köşesine taşıması.... maksatlı!”
Yazımda bir yanlışlık olmamasına karşılık, “niyet“ sorunu görüp, açıklama gönderme ihtiyacı duymuşlar.
Gazetecilerin, “birinci dereceden“ muhataplardan bilgi aktarma sorumluluğu da olduğunu unutmuşlar.

Kurumlar açıklamadı
Krediyi veren Halkbank ve Vakıfbank ile krediyi kullanan Çalık grubunun “kredi koşulları“yla ilgili kamuoyuna, hiçbir “kurumsal“ açıklama yapılmadı.
Kredi koşullarıyla ilgili bazı ayrıntıları kamuoyu ilk kez Vatan yazarı Aydın Ayaydın’ın kaleminden öğrendi.
Kamu bankalarında uzun süre genel müdürlük koltuklarında oturan Ayaydın, 26 Nisan tarihli köşesinde şu ifadeleri kullanıyordu:
“Verilen kredinin geriye dönüş güvencesi ise, öğrendiğim kadarı ile bir miktar gayrimenkul ipoteği, bir miktar ticari işletme rehni ile Sabah-atv gelirlerinin Vakıfbank ve Halkbank kontrolünde geriye dönüşü sağlayacak bir yöntem ve Körfez ortaklığı dışında kalan Sabah-atv hisselerinin rehni.”
Çalık’ın açıklamasında “kamuoyunun malumudur“ dediği, Ayaydın’ın bu yazısı olsa gerek.
Halen kredinin “temlik“,”rehin“,”teminat“ şartları kamuoyuna açıklanmış değil.

Haberin Devamı

Hızlı ve cesur
Kamuoyu, kredi koşullarına ilişkin “kurumsal“ bilgiyi, ilk kez Çalık’ın “maksatlı“ bulduğu yazıyla alabildi.
Aktardığım bilginin sınırlı olduğunu kabul ediyorum.
Satış ve reklam gelirlerinden, kurum giderleri çıktıktan sonra bankalara ne kadar pay kalacak? Henüz bilmiyoruz.
Yeterli teminat alınıp alınmadığı yolundaki tartışmanın, en azından bu tablo ortaya çıkana kadar sürmesi kaçınılmaz.
Çalık’ın açıklamasında yer alan bir başka noktaya da okuyucum dikkat çekmiş. Diyor ki:
“Çalık Holding ve ona bağlı şirketlerin 2005 sonu öz varlıkları 816.691 milyon dolardı, 2007 sonu itibariyle 3 milyar dolar olamaz.”
Bence olur, Çalık hızlı büyüyen bir şirkettir, kasasında AKP döneminde elde ettiği 8 milyar dolara yakın kontrat vardır.
Hızlıdır, cesurdur; en önemlisi de “damadın“ şirketidir.