Sabancı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Topluluk CEO'su Ahmet Dördüncü, dün düzenlenen "H. Ö. Sabancı A.Ş Yıllık Paylaşım Toplantısı" sırasında hazırladıkları raporu kamuoyu ile paylaştı. Bu toplantı sonrasında ise Sabancı ve Dördüncü, gazetelerin ekonomi yönetimiyle de yemeği yediler. Bugün "basın toplantısından" notlar aktaracağım, yarın da "yemeğe" geçeceğim... Sakıp Sabancı'nın vefatından sonra Sabancı Topluluğu'ndaki yeni yapılanma, Toyota, Kraft ve Dusa gibi yabancı ortaklıklarda yeni yol ayrımlarına gelinmesi, özelleştirmelere grubun mesafeli yaklaşımı ve gelecek senaryoları dünkü toplantının ana sorularıydı. Güler Sabancı, geçen günlerde 600 müdürüyle, geniş bir arama toplantısı yaptı ve gelecek 10 yılın stratejisini belirledi. Grubun ilk kez uyguladığı bu çalışma yöntemi; 38 yıldır grubun başında bulunan "Sakıp Ağa" gibi "etkili ve renkli" bir "başkandan" sonra, yeni "yönetim dinamiği, iş görme motivasyonu" yaratma arayışı olarak yorumlanabilir.Kayda geçmesi gereken bir başka durum ise Sabancı'nın "Biz sadece büyük olmak istemiyoruz, değerli olmak istiyoruz. Kendimizi paydaşlara kalıcı değerler yaratan bir grup olarak görmek istiyoruz" sözleri...Sabancı yeni yapılanmayı, sadece şirket sayısı, yabancılarla ortaklık, büyüme veya odaklanılan sektörler algılamasından çıkartıp, "farklılaşmak" ve "verimlilik" kavramları üzerine oturtuyor. Farklılaşmanın önemi Sabancı'nın "İş modelleri, iş yapış şekilleri değişiyor. Farklılaşarak, büyümeyi sağlayabilirsen kalıcı oluyorsun" sözlerine verilen en iyi örnek, Londra Filarmoni Orkestrası elemanlarının giydikleri "terletmeyen" iplikten dokunan elbiseler. Bu iplik Sabancı'nın ürünü.Sabancı, 2005 yılı nisan ayında Dupont'tan hisselerini aldıkları ve şirketin adını Kordsa International olarak değiştirdiklerini, geçen hafta da İstanbul'da kurdukları Kordsa Global'in merkezini Sabancı Center'a taşıdıklarını belirtiyor.Dördüncü bu gelişmeyi "Sabancı Kuleleri'nden dünyanın en büyük kord bezi şirketi yönetilecek. Bizden sonra gelen ikinci büyük şirket, Kordsa'nın yüzde 60'ı kadar" diyerek vurguluyor.Sabancı'nın vizyonu bu sözlerle ortaya çıkıyor. Gelecekte 6 olan faaliyet alanını azaltarak, az ama etkin bir alana "odaklanmak"! Odaklanmak Sabancı Topluluğu, Tüpraş, Telekom, Erdemir gibi büyük özelleşmelere katılmadı. Sabancı, "Petkim de dahil olmak üzere bu şirketlerin hiçbiriyle ilgilenmedik. Telsim'e katılmak istedik, orada da ortağımız çekildi" diyor.Basın toplantısında, gemicilerin "Hangi limana gitmek istediğinizi bilmiyorsanız, hiçbir rüzgâr sizler için doğru rüzgâr değildir" sözünü anımsatan Sabancı, "Nereye gitmek istediğinizi bilmiyorsanız hiçbir rüzgâr sizin için doğru değildir" saptamasını yapıyor."Ne yaptığımızı biliyoruz" mesajı veren Sabancı, grubun ilk 9 aylık kârının yüzde 29, satışlarının da yüzde 19 oranında arttığını vurguluyor. Bu durumda hiç de çekinmeden son noktayı koyuyor: "Ben durumumuzdan memnunum!"Sabancı yöneticilerinin gelecek 10 yılda arkasına aldıkları rüzgar "enerjiden" yana esiyor. Sabancı, nükleer enerjiyle ilgileniyor, elektrik üretimi ve dağıtımında büyümeyi hedefliyor. Grubun, perakende alanında Carrefoursa, tütünde Philsa ve otomobil pazarlamasında Toyotasa ile yabancı ortaklığı sürüyor. Nakit akışı sağlayan ortaklıklar...Arkada da bu akışı değerlendirebilecek "dağ" gibi Akbank oldukça, "farklılık yaratacak kalıcı üstünlük" vizyonu çizmek zor olmasa gerek. syilmaz@milliyet.com.tr "Ben memnunum"