Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mardin-Batman

Milliyet Business ekibi olarak Şanlıurfa’dan sonra, sırasıyla Mardin ve Batman’a vardık. Mardin’deki karşılamanın ‘ruhani’ etkisi her zamanki gibi çok yüksekti. Mardin Cercis Murat Konağı’nın sahibi Ebru Baybara Demir, Mezopotamya vadisine bakan terasta uzun bir akşam yemeği masası hazırlanmıştı.
Yemek boyunca Metropolit’ten, İl Müftüsü’ne; Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü’nden, Belediye Başkan Vekili’ne kadar masada yer alan tüm yerel yöneticiler sırasıyla görüşlerini paylaştılar. Her görüş altın kıymetinde, barışa ve refaha hizmeti dokunacak herhangi fikrin bir gramı bile harcanmamaya özen gösteriliyor.
Batman, Şırnak, Siirt ve Mardin illerini içine alan Dicle Yatırım Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Abdullah Erin, “Ayda bir kez kentin sivil toplum örgütü ve yerel yöneticileri aynı masanın etrafında toplanıyor. Son toplantımızda enerji, sınır ticareti ve sulama kanalları ile ilgili görüştük. Alınan kararlarda yüzde 98 oy birliği sağlandı” diyor. Erin, 20 milyon lira yatırım bütçeli DİKA’ya projelerin gelmeye başladığını söylüyor. Midyat ve Mardin’e gelen yatırımcı hemşerilerine dikkat çekiyorlar.

‘Marka şehir’ olma yolunda
İstanbul’da şubeleri açılmaya başlanan Cercis Konağı’nın ürettiği Mardin şaraplarının, Kavaklıdere ile işbirliği ortaya çıkıyor. KCK operasyonu kapsamında geçen yıl tutuklanan Mardin Kızıltepe Belediye Başkanı’na vekalet eden Şerife Alp, Kızıltepe Kadın Kooperatifi’nin ürettiği tarçınlı “hayat çöreklerinin”, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Boyner Mağazaları’nda satıldığını söylüyor. Sokaklarda yürürken Cemil İpekçi’nin atölyesini görüyoruz.
Sabancı ailesinin açtığı müze, kentin çeyiz sandığı gibi; ünlü aileler ellerindeki yöresel eserleri bu müzeye bağışlamışlar.
Batman’a doğru giderken uğradığımız Midyat’ta zengin bir kahvaltı sofrasına misafir olduğumuz Nehroz Otel’in Batı’daki butik otellerden farkı yok. Mardin’de yatırımlar turizm ve kültür üzerine şekilleniyor. Çok iddialılar; marka şehir olma yolunda gittiklerini belirterek, “Bizi 2012’de görün” diyorlar. Yaşayan Diller Enstitüsü’nün Müdürü Prof.Dr. Kadri Yıldırım; Mardin’in üniversal kimliğini öne çıkarıyor. Said-i Nursi’nin şu cümlesiyle: “Arapça gerekli, Türkçe lazımdır; Kürtçe ise caizdir”. Bundan 310 yıl önce ilk Kürtçe eserler veren yazar Ahmed-i Hani’nin deli diye “inziva haneye” mahkum edildiğini anlatan Yıldırım, “Ben şimdi lojman haneme dönüyorum” diyor, gece sonunda.

Batman referanduma odaklandı
Batman’a geldiğimizde Batman Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Salih Yıldız, Batman Vali Vekili Yasemin Çetinkaya ve Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel (Onun da başkanı KCK operasyonundan tutuklu) ile karşılaşıyoruz.
DİKA’nın raporuna göre bu dört il içinde kentli özelliklerine en yakın il Batman. İşsizlikte yüzde 14.3 ile dört il içinde en iyi durumda. Şırnak ise yüzde 22.1 işsizlik oranı ile 81 il içerisinde ilk sırada. Vali Yardımcısı Çetinkaya, “Batman’a göç edenler daha iyi bir hayat kuruyor” diyor.
Konuşmacı olarak katıldığımız BSTO’nun “Anayasa Referandumu ve Ekonomiye Etkileri” paneli iki soruya kilitleniyor: Bir: “Terör nasıl biter!“ İki: “Referandumda Hayır mı, Evet mi çıkar?”
Hükümete yakın duranlar “Biz de Kürt siyasetçileriz“ diyerek, BDP’nin bölgedeki “temsil gücünü” hafifletmeye çalışıyorlar.
Referandum oylamasında “boykot” kararını “sokağa çıkma yasağıyla” perçinlemek isteyecek BDP’ye ve “örgüte“ karşı polisiye tedbirlerin kifayet etmeyeceği konuşuluyor. Referandum Batı için neyse; Doğu için bu önemi ikiyle çarpın!
Kürtler iki gruba bölünmüş; “Bu kavga bitmez” diyenlerle, umut besleyenler arasındaki uçurum büyüyor.
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in demokrasiye vurgu yapan sözlerinin kayda geçildiğine tanık oluyoruz. Suyun akışını tersine çevirecek, YDH benzeri farklı bir dil ve siyaset anlayışının karşılık bulacağı anlaşılıyor.