Buralardan gönderdiğim yazılarda, "Trabzon ve Giresunu CHPnin alabileceğini, Gümüşhanede AKPnin adayının Yüksek Seçim Kuruluna saat 15.00e kadar bildiremediği için seçimlere girmediğini ve ANAP ile ittifak yaptığını, Erzurumda mevcut MHPli başkanın iktidar dezavantajını, Rizenin oyunun Tayyip Erdoğana olduğunu" not etmiştim...Trabzon, Rize, Gümüşhane ve Erzurum gözlemlerim tuttu, Giresun sürpriz yaptı.Giresunda son 18 ay belediye başkanlığı görevini yürüten CHPli aday yüzde 31.14te kaldı, AKP adayı Hurşit Yüksel yüzde 38.1 ile ipi göğüsledi. CHP, adayının gücünün farkında değildi!..Gümüşhane halkı AKPnin akraba siyasetine tepki gösterdi, MHPli başkanı seçti. AKP burada halk ile birlikte seçim stratejisi geliştirmek konusunda zaaf gösterdi.Bedelini de ödedi.Erzurum, kalkınmada öncelikli yöreler arasında değildi, açtı; umudunu iktidara yükledi, oylarını AKPye akıttı. Erzurum hep böyle yapıyor, bir seçtiğini bir daha seçmiyor. MHPli başkanı da eledi.Seçim yasaklarının son günü Elazığdan dönüyorum. İstasyon caddesinde, Elazığlı DYP lideri Mehmet Ağar rüzgarı esiyor. Ağarın eşi Emel Ağar ile sohbet ediyoruz, "Burada seçilmezsek artık kendimizi atalım" diyor. Haklı çıkıyor, Elazığ Ağara yüzde 42.2 oranında oy veriyor. Seçimlerden önce dolaştığım; Trabzon, Rize, Giresun, Gümüşhane, Erzurum illerindeki gelişmeleri merak ediyorum. Adanaya gitmedim, çeşitli kesimlerden dinledim, okudum. Aytaç Durakın seçimleri kazanacağını söyleyenler çoğunlukta olmakla birlikte, endişeler de az değildi. Durakın üzerinde görülen 700 trilyon servetin hesabını soran AKP örgütü, adaylarını, Erdoğanın mitinginde protesto etmişti.Mehmet Ağar Elazığ dönüşü uçaktaki sohbetimizde, "Adanadan umutluyum" diyordu...Durak, Adanada neredeyse rekor kırdı. Ben Durak ve Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçekin başarısının siyaset bilimcileri tarafından iyi irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadıköy adayı Selami Öztürk de bu kategoride anılabilir ancak, bölgesinde CHP oylarının çokluğu nedeniyle sokmuyorum. Gökçeke de, Duraka da yüksek sesle "yolsuzluk" eleştirisi getiriliyor. ANAPtan seçilip AKPden aday oluyorlar; AKPye karşı parti kuruyorlar, partili olurlar... Rekor yine onların oluyor. Halk ne istiyor? Bir torba kömürden mi ibaret seçim dedikleri?..Seçimlerden önce CHPde bir başka seçim rekonu kıran Mustafa Sarıgüle "Gökçek ile ortak bir sırrınız mı var" diye sormuştum...Sarıgül "Gökçek dağıttığı erzakları söylemiyor, ben söylüyorum... Halka gidiyoruz. Yalnızca Şişliyi dolaşmıyorum. Şişlideki evin, Sivastaki cenazesine de gidiyorum" diyordu. Antalyaya bakıyorum... Bir partinin lideri en iddialı olduğu yerde, memleketinde seçim kaybediyor. Baykalın kalesini AKP ele geçiriyor. CHP, Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlunu aday olarak gösterdiğinde, babasının APnin kurucularından olduğunu, Süleyman Demirel ile yakınlığını yazdım.Mehmet Ağar bile aynı eleştiriyi yapıyor:"CHP sağdan bir aday gösterdi. Biz sol seçmeni de olan Hasan Subaşını aday yaptık." İstanbulda Sefa Sirmeni aday gösterene kadar Celal Doğandan, Ali Müfit Gürtunaya kadar geniş bir yelpazede aday aramanın, seçmenin kafasını karıştıracağını belirttim. CHPli yöneticiler, "Bilmiyorsun" dediler. Bugün bu yoruma yanıt bile vermeyeceğim.CHPnin ileri gelenleri ile görüşüyorum, "1995, 1999, 2002 seçim sonuçlarını değerlendirmeye açmadık. Seçimsiz bir kurultay düzenleyip tartışmalıyız" diyorlar.Sol oyların azalmasının nedenleri ile sol partilerin güç kaybetme gerekçeleri aynı platformda tartışılabilmeli. CHPnin muhalefette boş bıraktığı alanı, MHP ve DYPnin doldurduğunu da belirtmeliyim.Arada sinek vızıltısı gibi kalıyor ama, AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlunun CHPye kaptırılan Avcıların eski ilçe başkanı ve Avcılar Hospitalın sahibi olduğunu da kaydedelim... syilmaz@milliyet.com.tr Seçimin rekortmenleri