"Neler yapıyorsunuz?" diye soruyorum."Bu ortamda ne yapılabilir ki, ülke hastane krizi yaşıyor" diyor.Haftaya başlıyoruz, ilk çatlak ANAPta. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu, liderini ağır bir dille eleştirdiği için görevinden alınıyor.Mumcunun bir süredir iş dünyası ile temas kurup, "Kemal Derviş ile yeni bir oluşum" sinyalleri görderme niyetinde olduğunu duymuştum. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da, Mumcunun yeni arayışlarından bilgi sahibi olmuştur.TÜSİAD yönetiminden ve araştırmaları toplumun nabzını tutmaya çalışan TESEVin Başkanı Can Pakerden, ANAPı yorumlamasını istiyorum:"ANAP zaten oluşumu gereği parçalı bir parti..."ANAP lideri Mesut Yılmazın bir buçuk ay önceki yaptıkları bir ankette geldiği yeri vurguluyor Paker: "Yüzde 30la partiyi aldı, yüzde 3.5lere geriletti."DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar, siyaset yollarına düştüğünde ilk kapısını çaldığı kurum TÜSİAD olmuştu ve Bülent Eczacıbaşı, Güler Sabancı gibi Ekonomi Bakanı Kemal Dervişin arkadaşlarının da içinde olduğu büyük patronlarla Cem Dunanın evinde yemek yemişti. Bu grupta Dervişin bir diğer arkadaşı Paker de vardı. Kandillide balık tutanların arasından sıyrılıp, özel alana giriyorum. Duvarın dibinde ünlü işadamlarından biri, semtin balıkçısı ile sohbet ediyor... Teşkilatı güçlü partiler "Menfaatleri çelişen ve bir ucu fukaralık, öbür ucu ABye tam üyelik olan geniş bir yelpazede siyaset üretebilirse, bir potansiyeldir, meydanlara çıksın bakalım... Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yüzde 50lik bir kesim mevcut partilere oy vermeyecek. Böyle bir ortamda şansı var."DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de yoksulluk ve AB eksenli siyaset yapıyor, hem Bayar ile Çiller aynı kesime sesleniyorlar, neden şansı olsun?Pakerin yanıtı daha net:"Anadoluda kimse sorunu olduğu zaman Hükümet Konağına gitmez, parti teşkilatına gider. Türkiyede DYP büyük bir teşkilattır. Bayarın rakibi Tansu Çiller. Türkiyenin en köklü parti örgütlenmelerinden bir diğeri de CHPdir. Baykalın Anadoluya açık söylemleri var. Şu anda DYP ve CHPnin oyları artıyor. Bayarın hem yeni, hem de politikacı babasından kalan isimle eski olması bir avantaj olabilir."Gelelim Derviş cephesine...Dervişin erken seçimi konuşmasına tepki gösteren TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ile Paker aynı görüşte değil."Kemal Dervişin tek derdi ekonomi. Erken seçimi birileri nasıl olsa konuşacak diye düşündüğünden herkesten önce davranıp, ekonomi etkilenmez demek istemiş olabilir" yorumunu yapıyor.DSP, CHP, hatta Bayarın, Dervişin peşinde olduğunu söyleyen Pakerden bu konuda bir yorum yok.İktidar partilerinin erken seçim kararı almayacaklarını ileri süren Paker, erken seçime hevesli iki partiyi işaret ediyor: AKP ve DYP... Pakere, Bayarın siyaset alanını soruyorum... TÜSİADın AB gündemi TÜSİADın seçim sürecinde nasıl bir tutum takınacağını da merak ediyorum..."TÜSİAD hiçbir partiyi seçtiremez ancak, bazı partileri uzaklaştırabilir, yakınlaştırabilir. TÜSİADın seçilmeye etkisi olmuyor, siyaset Ankarada şekilleniyor" diyen Paker, TÜSİADın önümüzdeki günlerde yapacağı bir çıkışın da sinyallerini veriyor.TÜSİAD, Pakerin başkanlığındaki Kopenhag Kriterleri Komisyonu olarak, 6 Haziranda kamuoyuna, "AB ile tam üyelik müzakere süreci başlamalı" mesajını verecekmiş.Paker son dönemlerde seçtiği yöntemi devam ettirerek, AB tartışmasını da başyazarlar ile kamuoyuna açacak.Pakerin Türkiyenin önceliğini AB olarak koyup, sonra da bu perspektifin "patronu" gibi kendini ortaya koyan Mesut Yılmaza, neredeyse siyasette yaşam hakkı tanımaması bir çelişki gibi duruyor mu?Paker "Yılmaz, bu kadar yıpranmışlık içinde ABye sarılıyor" yorumuyla, ANAP ve AB arasındaki gönül bağını açıklıyor!..Pakere son bir soru: "Türkiyenin yoksulluk, işsizlik, yatırımsızlık, yolsuzluk gibi acil çözümler bekleyen sorunları varken, 10 yıl sonra girme ihtimalimizin konuşulacağı AB meselesini önümüze getirmenin ne manası var?"Uzun vadeli işlerle uğraşıyoruz. ABye girme ihtimalimiz artarsa, çok şey değişir" yanıtını veren Paker, aslında toplumsal dönüşümü anlatma çalışıyor.Peki Türk halkı bu dönüşüme hazırlıklı veya istekli mi? syilmaz@milliyet.com.tr Ecevit sonrası DSPyi de konuşuyorum Paker ile, ne de olsa Baykala olduğu kadar DSP Genel Başkanlığına aday gösterilen isimlerden Dışişleri Bakanı İsmai Ceme de yakın... Karşılaştırma bile yapmıyor, "Baykal" adını telaffuz ediyor.