YazarlarŞiir bahçesi

Şiir bahçesi

03.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şiir bahçesi

Şiir bahçesi

       BUGÜN yeni yılın ilk pazarı. Karamsarlığa geçit yok! Yağmur, kar, tipi, fırtına, hiçbir şey beni durduramaz. Beşiktaş'taki Şairler Parkı'nı gezerken dolaşırken yaşadığım keyfi sizlerle paylaşmaya kararlıyım. Geçen yılın sonlarında, güneşli kaçak günlerden birindeydi...
Yolun yarısını çoktan geçmiş olan Cahit Sıtkı Tarancı, parmaklarının ucunda sigarası, Beşiktaş'ın orta yerinde durmuş arkamdaki birine sesleniyordu:
"Abbas!"... Cevap veren yok. Arkama bakıyorum, arkamda kimse yok. Sakın bana sesleniyor olmasın. Yoksa Abbas ben miyim!!!
"Haydi Abbas, vakit tamam; / Akşam diyordun işte oldu akşam. / Kur bakalım çilingir soframızı, / Dinsin artık bu kalp ağrısı. / Şu ağacın gölgesinde olsun; / Tam kenarında havuzun. / Aya haber sal çıksın bu gece; / Görünsün şöyle gönlümce. / Bas kırbacı sihirli seccadeye, / Göster hükmettiğini mesafeye / Ve zamana. / Katıp tozu dumana, / Var git. / Böyle ferman etti Cahit, / Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan; / Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan."
"Emrin olur Cahit Abi'm" dedi içimdeki Abbas. Ama Cahit Sıtkı duymadı. Çünkü tam o sırada o da benim gibi Behçet Necatigil'i dinliyordu. Behçet Hoca, - ki o, Beşiktaş Meydanı'nın gediklisidir - mahçup gülümsemesiyle şöyle mırıldanıyordu:
"...Siz geniş zamanlar umuyordunuz / Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. / Yılların telaşlarda bu kadar çabuk / Geçeceği aklınıza gelmezdi. // Gizli bahçenizde / Açar çiçekler vardı, / Gecelerde ve yalnız. / Vermeye az buldunuz / Yahut vakit olmadı..."
Gizli bahçemde açan çiçekler içimde bir hüzün yerleştirecekti ki, Orhan Veli izin vermedi. Ciddi ciddi işe koyuldu:
"İşim gücüm budur benim, / Gökyüzünü boyarım her sabah, hepiniz uykudayken. Uyanır bakarsınız ki mavi. // Deniz yırtılır kimi zaman, / Bilmezsiniz kim diker; Ben dikerim. // Dalga geçerim kimi zaman da, O da benim vazifem./..."
Neyse ki, Şairler Parkı'nın tepesindeki gökyüzü çoktan maviye boyanmıştı. Ağaçları şöyle bir aralayıp uzaktan görülen denize baktım: Söküğü yırtığı dikilmişti. Rahat bir nefes aldım. Ve kollarını göğsünün üzerinde kavuşturmuş Melih Cevdet Anday'la burun buruna geldim. Anday'a rağmen ağaçların rahatı, hiç de kaçmış görünmüyordu. "Ona bir kitap vereceğim / Rahatını kaçırmak için / Bir öğrenegörsün aşkı / Ağacı o vakit seyredin!"
Benim bildiğim Melih Cevdet dediğini yapar. Parktaki serviler, manolyalar, akasyalar ve kestane ağaçları kısa zamanda sırılsıklam aşık olurlarsa hiç şaşmamalı... Ben ağaçların rahatlarıyla ilgilenirken bir de baktım, Oktay Rıfat, Tarancı'nın çilingir sofrasına kurulmuş:
"Ekmek dizimde / Yıldızlar uzakta ta uzakta / Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak / Öyle dalmışım ki sormayın / Bazen şaşırıp ekmek yerine / Yıldız yiyorum."
Gördünüz sevgili okurlar, akşam oldu bile. Neredeyse ben de yıldız atıştıracağım. Sonra da Sabahattin Kudret, Özdemir Asaf, Şair Nigar Hanım ve Neyzen Tevfik'le sohbeti sürdüreceğim. (Ama sizinle paylaşamayacağım çünkü yerim bitiyor.)
Burası Beşiktaş'taki Vişnezade Parkı. Akaretler Yokuşu'ndan yukarı çıkarken, sıraevlerin hemen bitiminde. Çoğu Beşiktaş'ta yaşamış şairlerin heykellerini yaptırmak, buraya koyup, hem yeni bir mekan yaratmak hem de şiiri yüceltmek düşüncesi Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'ın. Parkın tasarısı mimar Erhan İşözen'in. Heykeller, Gürdal Duyar, Namık Denizhan ve Yunus Tonkuş'un.
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Şiire öyle gereksinimiz var ki şu günlerde. Yoksa siz bunun farkında değil misiniz!!!
Şiirden ve çiçeklerden, ağaçlardan ve yıldızlardan bol bol nasibinizi almanız dileğiyle...



Yazara E-Posta: z.oral@milliyet.com.tr

KEŞFETYENİ
Elendikten sonra ilk paylaşım! Yiğit Poyraz detayı dikkat çekti
Elendikten sonra ilk paylaşım! Yiğit Poyraz detayı dikkat çekti

Cadde | 01.05.2025 - 07:11

Survivor'da 25 Nisan Cuma akşamı elenen Pınar Saka elendikten sonra ilk sosyal medya paylaşımını yaptı.

Yazarlar