Yazarlar "Sivillerde" sendikal çatlak

"Sivillerde" sendikal çatlak

28.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Sivillerde" sendikal çatlak

Sivillerde sendikal çatlak


Atilla ÖZSEVER

       Sivil inisiyatiften çekilen DİSK, "Ekonomik Konsey'in oluşumu için orada vardık, ayrı kurumsallaşmada yokuz. Dişleri sökülmüş sendika istiyorlar" dedi

       İşçi ve işveren örgütlerinin oluşturduğu 7'li sivil inisiyatiften DİSK'in çekilmesi, tartışma yarattı. TİSK Genel Merkezi'nde 7 Aralık 1999 tarihinde TİSK, TOBB, Türk - İş, TESK, Hak - İş ve DİSK başkanları biraraya gelmiş, ertesi gün de TİSK, 7'li sivil inisiyatifin kurulduğunu açıklamıştı. Hak - İş'in dönem başkanlığında 18 Ocak 2000 tarihinde yapılan ikinci toplantıya ise DİSK katılmamıştı.
       DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, "Yedi örgüt başlangıçta Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (ESK) sivil kanadı olarak adlandırılıyordu. Biz de Avrupa Birliği düzeyinde bir ESK'nın oluşturulması için bu toplantıda vardık. Ancak daha sonra 7'li sivil inisiyatif adı altında bir kurumsallaşmaya gitmek istediler. O nedenle daha sonraki toplantılarda yer almadık" dedi. Murat Tokmak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
       "İşçi - işveren örgütlerinin diyalog içinde olmasından yanayız. Bu bir kurumsal çatı altında olacaksa onun adı ESK'dır. Ayrı bir kurumsallaşmaya gerek yok. Bizim önceliğimiz Emek Platformu'nun gelişip güçlendirilmesidir. Aslında inisiyatif türü kurumlarla dişleri çekilmiş bir DİSK istiyorlar, sendikaları nötralize etmeyi amaçlıyor. Çünkü burada esnek çalışma, kıdem tazminatı, özel emeklilik, yüzde 25 ücret zammı gibi konular gündeme gelip sendikaların da onayını isteyecekler."
       Hak - İş Başkanı Salim Uslu ise, şu görüşü savundu:
       "Hem ESK, hem de sivil inisiyatif olmalıdır. Sivil inisiyatifin kurumsallaşması ESK'nın alternatifi değildir. Çünkü ESK dışındaki konularda da işçi ve işveren örgütleri biraraya gelebilir. Sivil inisiyatifin 24 Şubat 2000 tarihli en son bildirisinde kaçak işçilikle mücadele, sendikal çalışmanın teşvik edilmesi, zorunlu tasarruf fonundaki birikimin hak sahiplerine iadesi gibi konular var, DİSK bunlardan hangisine itiraz ediyor? Emek Platformu'na daha fazla mı ağırlık vermek gerekir, emin değilim. Platformdaki bir takım örgütler, siyasi görüşlerinden taviz vermiyorlar, ortak bildiri yayınlamakta güçlük çekiliyor, biz Hak - İş olarak dengeyi sağlamaya çalışıyoruz."

Tabandan topyekün mücadele kararı

       İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, başta SSK olmak üzere Telekom, Sümerbank, POAŞ, TÜPRAŞ gibi kurumların özelleştirilmesine ve yüzde 25 zamma karşı bir dizi eylem kararı aldı. Türk - İş'e bağlı sendikaların şube yöneticileri ve temsilcilerinin katıldığı toplantıda eylem kararlarının nemalar, esnek çalışma ve kıdem tazminatı gibi konuları da kapsadığı bildirildi.
       Geçen hafta yapılan toplantıda, KESK İstanbul Şubeler Platformu ile de ortak eylem yapılması karar altına alındı. Eylemlerin hak alıcı ve kalıcı olması için sendika bürokrasisinin etkisizleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Toplantıya ağırlıklı olarak Haber - İş, Basın- İş, Petrol - İş, Belediye - İş, Tümtis, Yol - İş, Teksif, Kristal - İş, Deri - İş gibi sendikaların şube yöneticileri ve temsilcileri katıldı. Toplantıda DİSK ve KESK'e bağlı bazı sendikaların şube yöneticileri de konuşma yaptı. Platform sözcüsü Haber - İş İstanbul Şube Başkanı Levent Dokuyucu, eylem kararlarını şöyle açıkladı:
       * 2 Mart günü saat 12.30'da Saraçhane Parkı'nda kitlesel basın açıklaması yapılacak.
       * İşçi ve çalışanları aydınlatmak amacıyla büyük fabrika önlerinde kitlesel bildiri dağıtımı örgütlenecek.
       * SSK hastanelerinin özelleştirilmesine karşı SSK Okmedanı Hastanesi'nde 24 saat boyunca uyarı amaçlı bir oturma eylemi gerçekleştirilecek.
       * 26 Mart 2000'de İstanbul'da büyük bir miting yapılacak.
       * Nisan ayının ikinci haftasında diğer illerdeki platformların da katılımı ile bir İşçi Kurultayı düzenlenecek.
       * Hak kayıplarına karşı işyeri ve bölge komiteleri oluşturulacak.
       * Yaklaşan tekstil, metal ve belediye işkollarındaki toplu sözleşmeler için dayanışma eylemleri örgütlenecek.
       * 1 Mayıs'ın geniş katılımlı, daha etkin ve güçlü kutlanmasına çalışılacak.
      

Çağan'dan sosyal itiraz

       Orman Bakanı ve eski Çalışma Bakanı Nami Çağan, sosyal güvenlikle ilgili yasa tasarılarına karşı "sosyal itirazlarda" bulundu. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'na sunulan yasa tasarıları, Çağan'ın da dahil olduğu bir alt komisyonda görüşüldü.
       Nami Çağan'ın tasarılarda şu noktalara itiraz ettiği öğrenildi:
       * Sigortalıların bakmakla yükümlü olduğu yakınlarına kişi başına 10 milyon liralık ek sağlık primi ödemesi,
       * Bağ - Kur'luların sağlık sigortasından yararlandırılmaması,
       * SSK'nın Çalışma Bakanlığı'na bağlı kurum statüsünden çıkarılıp ilgili kuruluş statüsüne geçirilmesi,
       * Hastane yönetimlerinde sendikaların ağırlığının dışlanıp vali, belediye başkanı gibi yerel yöneticilerin etkili olması.
       Sosyal itirazların temelinde sağlık hizmetinin özel sektöre yönlendirilmesi yatıyor. Maliye Bakanı Sümer Oral da, sosyal güvenlik kuruluşlarının tek çatı altında toplanıp bu çatıya Emekli Sandığı'nın dahil edilmesine karşı çıktı. Sağlık Bakanlığı'nın SSK hastanelerini kendi bünyesine almak istemesi de sorun yarattı.
      

Bir kitap, bir dergi

       Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı'nın yeni bir kitabı çıktı. Şeker - İş yayınlarından çıkan kitabın ismi, "Sendikal Hareket ve Yeni Misyon Arayışları". Kitapta, küreselleşen dünyadaki endüstri ilişkilerinde yeni gelişmeler, yeni yüzyıldaki sendikal hareketin yeni dinamikleri söz konusu ediliyor.
       Türk Tabibleri Birliği de "Mesleki Sağlık ve Güvenlik" adı altında yeni bir yayına başladı. Üç ayda bir yayınlanacak olan derginin ilk sayısında, Kapitalizm, Sosyal Politika, Sosyal Devlet, Sosyal Güvensizlik, 3. Ulusal İşçi Sağlı Kongresi Sonuçları, İş Hukukunun Esnekleştirilmesi, Deprem, Kocaeli ve Çevre gibi konular işleniyor.