Yazarlar Son deney ve insanlar müzeye

Son deney ve insanlar müzeye

30.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Son deney ve insanlar müzeye

Son deney ve insanlar müzeye


       İngiltere’de bir hastane... Ameliyat masasında yatan erkeğin derisinin altına bir chip yerleştiriliyor. Sevgilisinden gelen aşk dalgalarını, sevişmeye gerek kalmadan hissetmesi amacıyla!.. Komutlar öyle!..
       Acı, sevinç, korku, cesaret gibi, insanı insan yapan duygular bir süre sonra artık bilgisayarda birer chipten ibaret!.. Bir süre sonra insan artık programlanmış bir robottan ibaret!.. Ne korkunç!..
       Sağırlar bundan sonra duyabiliyor. Kötürümler bundan sonra yürüyebiliyor. Gözleri görmeyenler bundan sonra görebiliyor. Fiziksel herhangi bir eksiklik, artık yeni tip insanla birlikte, tarihe karışıyor.
       Önümüzdeki on yıllar için yeni bir insan modeli üretiliyor. Günümüz insanı, bizler, ilerde tarihsel geçişin ürünü olarak müzeye bile kaldırılabiliriz!..
       Son teknoloji artık bu aşamada.

Beyin kendinde değil

       Sadece fiziksel değil. Aynı zamanda, insanı insan yapan duyguların bilgisayarlaştırılması, bilimin uğraştığı yeniliklerin başında geliyor. Chips bunun en önemli aracı.
       Dokuz milimetrelik bir plaka. Üzerinde iğneler var. İğneler sinir sistemine bağlı. Yani, beyni yönlendiriyor. İğnelerdeki her titreşim, doğrudan beyni etkiliyor. Her titreşim, bir duygu. Birbiriyle çelişen ya da birbirini tamamlayan duygular.
       İğneler kaynağını bilgisayardan alıyor. Dolayısıyla, beyin bilgisayara bağlanıyor. Siz dışardan beyne herhangi bir komut verirseniz, beyin iğneler kanalıyla o komuta göre davranıyor. Yani, insan o işlemi yerine getiriyor.
       İnsan robotlaşıyor. Bir zamanlar bilim kurgu filmlerde görülen robot insanlar yaygınlaşıyor ve insan tipi değişiyor. Belki üreme yine aynı yöntemle. Ama, büyüme ve gelişme, bilinenin ötesine uzanıyor.

İnsanlığınız sizin olsun

       Şimdi herkes İngiltere’de başlayan bu deneyin sonucunu merakla izliyor.
       Eğer, bilgisayara bağlanmış insan aşk da dahil, her türlü duyguyu programlandığı gibi algılıyor ve ona göre davranıyorsa, akıl almaz bir değişimin eşiğindeyiz. O insana savaş da çıkartabiliriz, nefret ettiği kadına aşık da edebiliriz.
       Bir zamanlar Sartre’ın sözü dillerden düşmüyor: “İnsan insanın cehennemidir." Bu söz artık geride kalmaya mahkum.
       Şimdi artık insan insanın oyuncağı. İstersek cehennemi, istersek cenneti!..
       Oysa, bir insanı insan yapan, onun duygu ve düşüncelerindeki farklılık. Bu fark ortadan kalkarsa, insanlığınız sizin olsun!..


Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr