Milliyet' in Genel Yayın Y"netmeni Mehmet Yılmaz, dünkü yazısında bu konuyu nasıl titizlikle araştırdıklarını, ses bandını izleyip aynı türkünün Kürtçe CD'si ile mukayese ettiklerini anlattı. Türkünün Kürtçe olduğu kanaatini belirtti, son hükmü okuyucuya bıraktı.Kaseti ben de izledim. Gürültülü bir ortamda uzaktan gelen, anlaşılmayan bir türkü sesi... Ben de Kürtçe olduğunu sanıyorum.Diyelim ki biz yanılıyoruz; Kürtçe türkü s"ylenmedi...Mesele de bu zaten: S"ylense ne olurdu?! İkide bir Kürtçe müzik serbest demiyor muyuz?* * * TšRKİYE'NİN bu en "nemli ve duyarlı konusuna hepimiz duygularımızdan ziyade, olabildiğince objektif bir g"zle bakmalıyız.Dil birliği ülke bütünlüğünün temel şartlarından biridir; bu bir...İkincisi, etnik dil üzerindeki yasaklar etnik milliyetçiliği besler! Bütün milliyetçilikler (ve sosyalizmler!), bu arada etnik milliyetçilik de en çok mağduriyet duygusundan beslenir.Şovenizmde (ve totaliter sosyalizmde) bu duygu marazi (patolojik) boyutlardadır. Noel Malcolm'un g"sterdiği gibi, Boşnaklara soykırım uygulayan Sırp faşizmi b"yle bir psikolojik marazdan, Sırpların haksızlığa uğradığı saplantısından kaynaklanıyordu!Koca Alman milleti, Yahudilerin mağduru olduğu kanısına kapıldığı için Hitler'in peşine düşmemiş miydi?!Kürtçe meselesini düşünürken, hem Türkiye'nin dil birliği konusunda duyarlı olmaya, hem de lisanı yasaklanmış kitlelerin mağduriyet duygusunu anlamaya ve bunu gidermeye mecburuz.* * * EĞİTİMDE dil birliği çok "nemlidir ama tek etken değildir. Türkçe kullanımını gerektiren toplumsal ilişkilerin yoğunlaşması, yani ticari münasebetlerin ve kentleşmenin gelişmesi de hem dil birliğini, hem sosyolojik entegrasyonu güçlendirir: Etnik kimliğin yanında iş, meslek, parti, kulüp, statü, dini cemaat, ideolojik grup ve karma evlilik gibi çeşitli kimlikler gelişir, etnisite tek değer olmaktan çıkar.Prof. Naci Bostancı'nın araştırmasına g"re, Türkiye'de kimliği sorulduğunda "Kürt" diyenlerin oranı yüzde 13, ama Kürt olmayı, "en "nemli" sayanların oranı ise yüzde 5'tir, ki aşağı yukarı HADEP'in oyu...Türkiye sosyolojik bütünleşme sürecini tamamlamamış ama "zellikle 1950'den sonraki sosyal hareketlenmeyle büyük mesafe almıştır. Türkiye'yi hemen kırılacak bir cam fanus gibi g"ren, yanılır.Sosyolojik bütünleşmeyi ve eğitimde dil birliğini "zenle geliştirirken, Kürt vatandaşlarımızda mağduriyet duygusunu giderecek bir süreci de artık gündeme almalıyız: Kürtçe müziğin 'kerhen' değil "bizim müziklerimizden biri" olarak g"rülmesi, benimsenmesi gibi... Temel yayın dili Türkçe olan TV'lerde belirli saatlerde Kürtçe haber ve eğlence programlarına yer verilmesi gibi...Türkçü sosyolog Ziya G"kalp, Türkçü tarihçi Fuat K"prülü'ye yazdığı mektupta Diyarbakır'da bir Kürt Etnografya Müzesi kurmak istediğini belirtiyordu! Neden acaba?.. t.akyol@milliyet.com.tr BİTLİS Jandarma Komutanlığı'ndaki eğlencede bir er Kürtçe türkü s"yledi mi, s"ylemedi mi? Resmi makamlar "s"ylenmedi" diyorlar. Eğlenceyi izleyen gazeteciler "s"ylendi" diyorlar.