Haberin Devamı

PAZARTESİ günleri, aktüel olaylar izin verdikçe, sizlerle kitap sohbeti yapmak istiyorum. Ülkemizde ve izleyebildiğim kadarıyla yurt dışında yayınlanıp da benim okuyabildiğim eserlerden bahsedeceğim.
Bugünkü konum, büyük tarihçi Charles Issawi'nin Oxford Üniversitesi tarafından yeni yayınlanan fevkalade önemli eseridir: "Cross - Cultural Encounters and Conflicts."
Yani, "Kültürler - arası Karşılaşmalar ve Çatışmalar."
Tatil için gittiğim İngiltere'de almıştım; daha oradayken okudum.
Yakındoğu kültürlerinin modernleşme sürecindeki sorunlarını inceliyor. Kitabın bir de bizim bağnaz Jakobenler'in mutlaka okuması gereken bir bölümü daha var:
"Fransız Devrimi'nin Maliyeti!"
Bize hiç anlatılmayan, hatta düşünmemiz dahi istenmeyen 'madalyonun öbür yüzü' yani... Liberal modernleşmeyle, ağır maliyetli Jakoben modernleşme arasındaki farkı 'düşünmek' isteyenler için son derece önemli...
Fransız Devrimi ve 'Aydınlanma' hakkındaki yeni eleştirel yayınları başka bir yazımda ele alacağım.
* * *
TÜRKİYE, hakkında Charles Issawi, kitabının "İmaparatorluk kuranlar, kültür yaratanlar ve kültürü etkileyenler" bölümünde diyor ki:
"İranlılar, Araplar ve Türkler... Bunlardan İranlılarla Türkler geniş ve yüksek derecede medeni imparatorluklar kurdular. Sağlam siyasi ve idari kurumlar oluşturma konusunda Osmanlılar kesinlikle, İranlılar ise muhtemelen, Araplardan çok daha büyük yetenek gösterdiler..." (Sf.35)
Ve gerekçesini de anlatıyor.
Kitabın "Osmanlı ekonomik mirası" bölümünde şunları okuyoruz:
"Son yüz senede, hatta daha fazla, Türkler, bölgede ilerici bir rol oynadılar. İran'daki ve Ortadoğu ülkelerindeki modern politik düşünceler Osmanlı resmi çevrelerinden kaynaklanmıştır ve modern kavramlar Türkçe kanalından Araplara ulaşmıştır..." (Sf. 95)
Atatürk'ten büyük ölçüde etkilenen ve Türkiye'ye gelerek onunla görüşen İran Şahı Rıza Pehlevi'nin (son Şah'ın babası), İran'da ancak Osmanlı'da Sultan II. Mahmud'un yaptığı reformları yapabildiğini de yine Issawi'ye dayanarak belirteyim; yüz yıl mesafe farkı! (Ch. Issawi, An Economic History of Middle East and North Africa, Columbia 1982, Sf.4, 170 vd.)
* * *
BİZDEKİ modernleşme sürecinin köklerinin ne kadar derin olduğu belli.
Militan Arap sosyalizminin ve İran'ın 'gecikmişliğinin' mirasçısı olan Ortadoğulu İslamcılıklardan farklı olarak, bizdeki İslamcılığın meşruiyetçi ve "ulul emre itaatçı" (devlete itaatkar) olması da uzun bir devlet tarihinin ve modernleşmedeki mesafemizin eseridir.
(Sosyal bilim formasyonundan yoksun BÇG gibi MacCarthy zihniyetli çevreler ise, bu itaatkarlığı bile 'komplo' sanıyorlar!)
Türkiye, çok büyük bir potansiyele sahiptir. "Muasır Medeniyet"i Jakoben bir ideoloji olarak değil de, bugünkü ilim zihniyetiyle, bugünkü liberal değerler ve rasyonel yönetim biçimiyle anladığımız takdirde, aradaki "yüzyıllık mesafe"yi daha da açarak, şu küreselleşme çağında bir "Türkiye mucizesi"ni başarabiliriz.
Veya paranoyalarla yerimizde sayarız.




Yazara E-Posta: T.Akyol@milliyet.com.tr