Taha AKYOL
CELAL Doğan, Gaziantep'in solcu Belediye Başkanı... Üniversite yıllarında o solda, ben sağda çok kavga etmiştik. Şimdi çok iyi dostuz.
Solun kaybetmediği tek Büyükşehir Belediyesi Gaziantep'tir ve bunun sebebi Celal Doğan'ın başarısıdır!
Celal Doğan, telefonda Ramazanımı ve yılbaşımı kutladıktan sonra şunları söyledi:
- Belediye olarak camilere Ramazan için mahyalar taktık. Yılbaşı için şehri aydınlattık. Işıklı panolarda hem Ramazanı hem yılbaşını kutluyoruz. Gaziantep pırıl pırıl...
Çok güzel... Neden bir ışık, bir kutlama
"öteki"nin düşmanı olsun?! İsteyen istediği gibi kutlar, ışığını istediği gibi yakar... Ve istediği gibi yaşar...
Ama bir kamplaşma dönemindeyiz. Ramazan mahyasıyla yılbaşı ışıklarının bu buluşması, böyle bir dönemde daha bir anlamlı oluyor.
* * *
SERT siyasi kültürümüz,
"ezme ve tasfiye etme" gibi sözlerde, sıkılmış yumruklarda,
"kahrolsun" naralarında kendini gösteriyor!
Amacı ne olursa olsun,
"minareler süngü, camiler kışla" gibi yakışıksız ifadelerden bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sakınmalıydı...
Amacı ne olursa olsun,
"kanı bozuklar, sütü bozuklar, beyinsel ve ruhsal özürlüler, havlayanlar" gibi yakışıksız ifadelerden bir Anayasa Mahkemesi Başkanı sakınmalıydı...
Pek sevdiğimiz
"ödün vermemek" lafı da sert siyasi kültürümüzün başka bir dışa vurumudur! Birbirimizi benimsemek bir tarafa,
"ödün" bile vermezsek, nasıl uzlaşacağız, nasıl barışık toplum olacağız?!
* * *
FELSEFECİ Prof. Macit Gökberk yazıyor:
"İngiliz Aydınlanma felsefesi, sakin bir araştırma havası içinde oluşmuştu. Oysa Fransız Aydınlanma felsefesi kökten bir savaşım felsefesidir. Bu felsefenin böyle olması, getirdiği düşüncelerin o sıradaki Fransa'nın ortaçağ artığı sosyal - politik yapısıyla, sert bir karşılık yaratmasındandır..." (Felsefenin Evrimi, sf.66)
Muhafazakar - liberal İngiltere, yumuşak geçişlerle modernleşmeyi başardı. Jakoben Fransa ise
"savaşım felsefeleri"nin peşinde, 1789'dan 1962'ye kadar debelendi; modernleşmede İngiltere'nin gerisinde kaldı!
Sert Fransız siyasi kültürü Katolisizmi de laikliği de militanlaştırdı... Avrupa'nın en büyük ve Moskova'ya en bağlı Komünist Partisi de Fransa'da hayat buldu! Bugün de Avrupa'nın en büyük aşırı sağ partisi Fransa'dadır!
* * *
SERTLİK ve radikalizm bir elmadır, onun şucu ya da bucu dilimleri arasında fazla fark yoktur!
Çağımızda toplumsal barışın şartı, hoşgörüdür. Liberal ve uzlaşmacı değerler, çağımızda, her ideolojiye, her alt kültüre, hatta hukuka bile lazımdır!
Çağımızda
"millet"in en önemli unsurlarından biri, liberal haklara sahip bireylerin
"vatandaş" birliğidir!
Cumhurbaşkanı Demirel'in, eğitime büyük hizmetler veren Fethullah Gülen Hocaefendi'den plaket alması çok isabetli olmuştur. Cumhurbaşkanı, bir cem evi açılışını yaparak bir semah ayinine de katılmalı... Bir Kürt folklor ekibinden Kürtçe şarkı da dinlemelidir.
Ramazan'la yılbaşının kavga etmemesi nasıl güzelse, bütün yumuşak ve uzlaşmacı değerler de öyle güzeldir...
Vatanımız Türkiye'ye mutlu yıllar, kutlu gelecekler diliyorum!
Yazara EmailT.Akyol@milliyet.com.tr