SİYASİ konularda konuşmak çok kolaydır. Bunda şaşılacak bir şey yok. Çünkü genel oy hakkı demokrasinin ve eşitliğin temelidir; 'bilen'le 'bilmeyen' arasında hak ayırımı yapılamaz.
Vahim olan 'bilmesi gerekenler'in bilgisizliği veya siyasi amaçla 'bilgi'yi tahrif etmesidir.
Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı üzerine yapılan "üniter devlet" tartışmaları bunun bir örneği.
Önceki gün Meclis'te konuşan CHP'li Anayasasa profesörü Oya Araslı hiç "üniter devlet elden gediyor" demedi, eleştirilerini başka açılardan yöneltti. Çünkü Prof. Araslı, "üniter devlet"in ne olduğunu ve söz konusu tasarının üniter devlet ilkesine aykırı olmadığını bilir.
Peki... Aylardan beri "bu yasa üniter devlet ilkesine aykırı" diye propaganda yapan öbür CHP sözcülerine ve kalem erbabına ne demeli?
Halbuki eleştiriler "rejim kavgası"na dönüştürülmeden makul düzeyde tutulsaydı daha etkili olurdu.
***
FEDERAL devletlerde de, üniter devletlerde de 'erkler ayrılığı' vardır. Fakat federal devlette her bir erk, eyaletlere veya etnik gruplara bölünmüştür.
Eyaletler için kanunlar çıkaran eyalet parlamentoları vardır.
Eyaletlerin ayrı yargıları, ayrı yargıtayları vardır.
Eyalet seçimleriyle kurulan eyalet hükümetleri vardır.
Bunların üstünde federal yasama, yargı ve yürütme organları yer alır; birlik bu şekilde sağlanır. Eyalet kanunları, anayasa ve federal yasalar çerçevesinde çıkarılır.
Başkanlık sistemiyle yönetilen ABD, parlamenter sistemle yönetilen Almanya ve Belçika ile kurulacak Kıbrıs devleti böyledir.
Fransa, İtalya ve Türkiye ise üniter devlettir.
***
ÜNİTER devlette kanunları sadece milli parlamento çıkarır. Görüşülmekte olan tasarıda, belediyelerin mahalli hizmetler için çok sınırlı vergi koymalarına bile izin verilmemiştir. Kanunları yine sadece TBMM çıkaracaktır.
TBMM "milli temsil"e dayalıdır, eyalet, bölge, etnik kimlik, cemaat ve aşiret kimliklerine göre temsil kotaları söz konusu değildir.
Tasarı kanunlaşınca da yargının tekilliği ve hukuk birliği aynen devam edecektir. Türkiye bu ileri yapıya çok uzun bir hukuk evriminin ve kapitülasyonların kaldırılmasının sonunda ulaşmıştır.
Tasarı bunları aynen korumaktadır.
Anayasal olarak 'özerk bölgeler'i kabul eden İspanya bile "üniter devlet"tir. Milli temsil ilkesini ve erklerin temel tekilliğini koruduğu için. (Michael O'Neill, Democracy and Cultural Diversity, sf. 63)
Bizde tasarının öngördüğü, sadece bazı kamu hizmetlerinin belediye ve il genel meclislerine devredilmesidir; amaç da verimlilik ve etkinliktir. Hiçbir erk'in eyaletlere, bölgelere, cemaat ve aşiretlere devri söz konusu değildir.
Üstelik, merkezi devletin "idari vesayet" yetkisi, denetim yetkisi ve kamu hizmetlerinin genel stratejisini belirleme yetkisi devam edecektir.
Mahalli idarelere verilecek yetkilerin aşırı olduğu, az olduğu... Düzenlemelerin böyle değil şöyle olması gerektiği elbette söylenebilir.
Ama bu tasarının üniter devlet ilkesine aykırı olduğunu söylemek, ya bilmemektir ya istismardır.