Yazarlar Tamam inşallah!

Tamam inşallah!

01.07.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tamam inşallah!

Tamam inşallah

Zülfü Livaneli


REFAH Partisi yerel yönetimlere ve hükümete bu sloganla gelmişti.
Büyük bir fırsat ele geçirmiş, diğer partilerden umut kesen ve bir kez de alnı secdeye değmiş insanları denemek isteyen kitlelerin oyu ile yüzde 21'lik bir güç sağlamıştı.
Ne var ki bu gücü iyi kullanamadı.
Sınavı geçemedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin İslami ağırlıklı bir partisi olacağına, yüzde 21'le koskoca ülkenin düzenini değiştirmeye ve Arap ağırlıklı bir rejim yaratmaya çalıştı.
"Kanlı mı, tatlı mı!" saçmalıklarına kapıldı.
Refahlı olmayanları tedavi edeceklerinden dem vurdu.
Belediyelerinde irtica gösterileri düzenlendi.
Güçlerini fazla abartıp, ülkenin temel rotasını değiştirebileceklerini sandılar.
Bu konudaki en büyük yardakçıları ise, Faust gibi, iktidar için ruhunu şeytana satmaya hazır bir hanım ile onun peşinden sürüklenmeyi politikacılık sayan DYP grubu oldu.
Ve Türkiye bir yıl acı çekti.
İnsanlar yarınlarından korktular.
* * *
REFAH'la mücadelede bir açmaz da yaşandı.
Sanki halkı arkasına almış Refah Partisi'yle, ordu destekli politikacılar karşı karşıya gelmiş gibi gösterildi.
Oysa Refah'a tepki gösteren ordunun arkasında halk desteği vardı.
Kitle gösterilerinde, konserlerde kendini gösteren bu azımsanmayacak güç, sonunda Başsavcı Vural Savaş'ın tarihi kapatma davasıyla "sonun başlangıcı"na imza attı.
Artık Refah - Yol bitmişti.
Bunu herkes biliyordu.
Ancak bu bitişin şekli belli değildi.
Türkiye'nin temel rotasını değiştirmeye yeltenmiş ve siyasal meşruiyetini yitirmiş olan bu iktidar son noktayı nasıl koyacaktı?
Burada da imdada yetişen, Tansu Çiller'in inanılmaz hırsı oldu.
Çırpındıkça gömülen ve kendini kurtarmak için başbakan olmaya bel bağlayan bu hanım, Erbakan'ı istifaya zorladı.
Selahattin Duman dostumun deyimiyle Erbakan'ı başbakanlığın bir devremülk olduğuna inandırdı.
Erbakan'ın basireti bağlanmıştı.
Cumhurbaşkanı Demirel'in hükümeti kurma görevini Çiller'e vermeyeceği belliydi.
Daha tartışmalar sırasında bu köşede yayınlanan bir yazımızın başlığı şuydu: "Kimin malını kime veriyorsunuz?"
Gerçekten de mühr - ü humayunu geri alan Cumhurbaşkanı, anayasal olarak istediğini görevlendirmekte özgür olduğu bilinciyle, Türkiye'yi bir kabustan kurtardı.
* * *
YENİ hükümetin kuruluşu ülkede bir ferahlık ve sevinç dalgası yarattı.
Herkes biliyor ki Refah'ın bu ülkede bir daha iktidar şansı olmayacak.
Türkiye kendini koruyor.
Yaşanan bir yıllık deney, bünyeyi güçlendirmek için uygulanan bir aşı niteliğindeydi.
Refah iktidarı sayesinde aydınlık insanlar bir araya geldi ve yaşama biçimini koruma iradelerini ortaya koydular.
* * *
TÜRKİYE'ye geçmiş olsun diyor, yeni kabine üyelerini kutluyor ve Refah'ı iktidara geliş sloganı olan "Tamam inşallah!"la uğurluyoruz.

Yazara Email livaneli@milliyet.com.tr