'Tek kayıp' Arzu Aksu

Depremde kaybettiği 4 kardeşin, eşlerinin, çocuklarının acısı bir yerde; Arzu Aksu'nun acısı en derinde... Yalova'da resmi deprem kayıtlarına giren tek "kayıp" Arzu Aksu. En büyük can kaybının yaşandığı Hacı Mehmet Ovası'nda can veren binlerce isimden yalnızca o kayıp ilan edildi. Ve tüm kayıpların çilesi onun ailesinde somutlaştı. Onlardan biri bugün karşımdaydı; 17 Ağustos 2003, saat 11.30... Üzerinde Türkiye Makine Mühendisleri Odası'nın, "17 Ağustos'u unutmayacağız" yazan tişörtü ile yanıma oturan Müge Aksu ile konuşunca, o ana kadar gündeme getirilmek istenen tüm konular düştü beynimden.

'BENİ UNUTUYORDUNUZ'
"Cenazesi bulunan ile bulunmayan kardeş acısı arasındaki farkı ben çok iyi bilirim" dedi Müge. Sonra elleri not tuttuğum deftere uzandı ve satır aralarından kendisi için anlam taşıyan iki sözcükte kilitlendi işaret parmağı: Arzu Aksu! Makine mühendisi Arzu'nun "kayboluşunun" öyküsü, çok yaralayıcı. Göçük altından çıkarılan Arzu, hastaneye yatırılıyor diğer 4 kardeş ise morga. Aksoy Ailesi morg ile göçük arasında çırpınırken, Arzu kayboluyor.
Biz Arzu'nun şimdi nerede olduğunu düşünürken araya başka bir kadın giriyor: "Şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta kalıcı konutlarda oturuyorum, minibüs 1 milyon 250 bin lira. 60 milyon lira kalorifer parası. Hal böyle olunca kalıcı konutlar dolmuyor. Bu sefer bizim oralar çok ıssız oluyor. Can ve mal emniyetimiz yok." Bir başka kalıcı konut sorunu, ne zaman tapu verecekler ve hak sahiplerine kaça satacaklar? Depremzedenin devletten duymak istediğini yazayım:
"Tapuyu hemen veriyoruz, evlerden de para almayacağız!"
Yalova ne olacak? Bu soru klasik gibi gelebilir ancak çok önemli. Yazlıkçılar bu şehrin önemli bir geçim kaynağıydı, bitti. Adaların meyve ve sebzeleri buradan giderdi; ekim alanları imara açıldı, o da bitti. Sanayi zaten artan göç ve nüfusa istihdam yaratmaya yetmiyor. E - devlet projesinin pilot bölgesi seçilen Yalova, bilişim merkezi projesi için hazırlıkları sürdürüyor. Yalova yönünü bilmek istiyor, işin özü bu. Yalova'da hükümet programına uyduğunu söyleyemeyeceğim bir uygulamadan da söz ettiler. Tarım Orman İşletmeleri'ne tarımla ilgisi olmayan memurlar atanmış, ekim yaptırmıyorlar. Ekim alanlarına Adalet Bakanlığı binası ve lojmanları inşa ediliyor.
Bir komedi daha; Belediye Başkanı Yakup Koçal'ın akrabaları belediye yerine bir Uğur Mumcu Kültür Merkezi inşa etmiş. Ancak bu isimle anılan işhanı şimdi avukat, mühendis büroları ile dolu, iş merkezi olmuş. Kültür çalışmaları prefabrik konut alanına kaydırılmış. Depremzedeye ne moral veriyorlar, aferin!