Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sözünü ettiğim yalnızca ekonomik anlamda bir geriye düşüş değil... Turizmde yaptığı büyük patlamayla ekonomik anlamda yukarılara çıksa da; seracılıkta zaten eskiden beri var olan potansiyelini yükseltse de henüz Antalya İzmir’i yakalamadı. Böyle giderse o günlerin de geleceği açık ama benim şimdilik sözünü ettiğim şehircilik ve sosyal gelişme anlamında yapılanlar.
Hatırlayanlar olacaktır. Birleşmiş Milletler’in “Kadın dostu kentler” projesine Türkiye’de katılan 15 kent bulunduğunu yazmıştım. Antalya ve İzmir de bu kentler arasındaydı. Ancak İzmir ve diğer kentler adeta yerinde sayarken Antalya’nın hızlı bir şekilde gerekli yapılanmayı oluşturduğunu ve kentte istenen değişiklikleri yapmak üzere harekete geçtiğini anlatmıştım. İzmir’de ise henüz belediyeler ve valiliğe bağlı birimler arasında koordinasyonu sağlayacak yapılanma dahi oluşturulmadı. Böyle kaplumbağa hızıyla gidersek, Antalya Türkiye’nin kadın dostu ilk kenti unvanını alacak. Oysa Türkiye’de böyle konular gündeme geldiğinde İzmir hep öncülük etmişti şimdiye kadar.
Son olarak Antalya “yayaya saygılı kent” haline gelmek için harekete geçti. Valilik ve belediye bunun için işbirliği yapıyor. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, 1999’da Polonya’da gördüğü broşürde “Burada yayaya saygı gösterilir” ifadesinin yer aldığını belirterek, “Benim ülkemde niye böyle değil diye kendi kendime içerlemiştim. Şimdi biz bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz” diyor.
Avrupa Birliği’nin meşhur proje hibelerinden almak için başvurulmuş. Eğitim projeleri için yüklüce bir destek de alınmış. Avusturya, İsveç ve İspanya ile de işbirliği sağlanıp destek alınmış. Bu iş ülkelerde nasıl başarıldıysa, benzer şeyler yapılacak. İspanya’nın da projeye dahil edilmesinin sebebi, insan yapımızdaki benzerlik.
Çocuklardan, büyüklere geniş çaplı bir eğitim de var uygulama kapsamında, ceza da var. Elbette kentin yapısal düzenlemesi de şart. Geçitler, kaldırımlar, yollar, mobese sistemi hep bu işe yönelik düzenlenecek. Sonunda Antalya, batıda görüp hep içimizi çektiğimiz yayaların sürücülerden kornalı küfür yemediği, aksine saygı gördüğü bir kent olacak. İnşallah tam hayal ettikleri gibi olur.
Dediğim gibi; İzmir ağır kalınca Antalya önceliği ele aldı. Türkiye’nin batıya açılan penceresi diyorduk ama, galiba biz farkında olmadan binada tadilat yapıldı; batıya açılan pencere güneye kaydırıldı..
Ne dersiniz?

Anadolu Ajansı bildiriyor

Daha önce de dikkatimi çekmişti ama Ramazan ayıyla birlikte “Yok artık; bu kadarına da pes!” boyutuna geldi. Sözünü ettiğim devlete ait Anadolu Ajansı’nın haberciliği.
İftar haberlerini falan zaten saymıyorum... Ramazan ayı olduğu için doğal diyorum. Anadolu Ajansı’nda her gün bir-iki değil, bazen üç-dört tane cami tanıtımı, teravih, Kuran kursları gibi dini içerikli yazı. “Haber” diyemeyeceğim; çünkü hiçbirinin haber niteliği de yok...
İşin sırrı hafta içinde ortaya çıktı. Sendika üyesi gazeteciler çarşamba günü bir protesto gösterisi yaptılar ve ajansta olup bitenleri ortaya döktüler. Başka bir sürü olay var ama bizim konumuzla ilgili açıklamalarına yer vereceğim. Meğer, Bülent Arınç‘ın danışmanlığından devletin ajansının başına atanan Kemal Öztürk’ün özel talimatıymış bu... Her gün bürolara belli sayıda bu tür haberler yapılması için talimat verilmiş. Birim müdürleri ile yapılan toplantılarda, “Laikleri şişe geçirme” hayallerini yazdığı kitapta itiraf eden Genel Müdür soruyormuş:
- İzmir bugün Ramazan haberi, iftar haberi yaptı mı?
- Evet müdürüm yaptı. İki tane iftar haberi geçtiler, bir de yeni yapılan şu camideki teravih haberini.. Ha.. Bir de Ramazan’ın son cumasında Konak Meydanı dolup taşmış; o haberi...
Komediye bakar mısınız?
Komedi diyorum ama aslında bu bir trajedi. Hem şu gazetecilik mesleğine yıllarını vermiş bizler açısından; hem de haber almak gibi en doğal vatandaşlık hatta insanlık hakkına sahip sizler açısından.
Ramazan da bugün bitiyor. Bakalım cami haberi yaptırdıkça kendini o koltuğa oturtanları böyle mutlu edeceğini zanneden genel müdür ne yapacak. Cami cami imam tanıtımlarına başlarlar herhalde...