Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Salı günü, İzmir’de partilerin seçim sathındaki durumuyla ilgili değerlendirmeler aktarmıştım. AK Parti’nin ilk kez bu seçimde “memur” profili çizen bir listeyle değil, iki bakanın başını çektiği, etkili bir listeye sahip olduğunu hatırlatmıştım. İki bakanın gündeme getirdiği konuların, ortaya koydukları polemik konularının seçimin gündemini belirlediğini de vurgulamıştım.
CHP’de ise tam tersine birkaç “çalışkan” isim ve “zorlarsak biz de girebiliriz” diyebilecek yerlerde bulunan bazı adaylar dışında olağanüstü çalışılmadığı saptamasını yapmıştık. İzmir Büyükşehir’e yapılan baskının oy olarak dönmesini beklemenin hata olduğuna dikkat çekmiştik.
MHP’nin ise ülke genelinde içine düştüğü karmaşanın izlerinden söz etmiştik. Bu saptamaya bir ekleme yapalım; bu durumdan hızla sıyrılıyorlar. Özellikle partinin eski seçmeninin “sahip çıkma” içgüdüsünün harekete geçtiği, yalnızca benim değil, samimi fikirlerini aldığım, sahayı karış karış dolaştığı için tabloyu iyi gören bazı rakip parti adaylarının da gördüğü bir tablo.

MHP kendini toparladı
Yani, bir hafta öncesine kadar oy oranının gerileyeceği düşünülen, 2007’de çıkardığı milletvekili sayısının bile altına düşeceği değerlendirmesi yapılan MHP, durumu tersine çevirmiş durumda. En azından geçen seçimdeki durumunu koruyup, fazladan alacağı oylarla bu sayıyı artırma şansını yakaladılar diyebiliriz.
2007 seçimlerinde CHP 1. Bölge’de yüzde 35 oyla 5 milletvekili çıkarırken, AK Parti yüzde 31.6 oyla aynı sayıda milletvekili çıkarmayı başarmıştı. MHP’nin yüzde 13.5’lik oyu, iki milletvekili çıkarmaya yetmişti.
2. Bölge’de CHP yüzde 35.8 oyla 6, AK Parti yüzde 29.38 oyla 4, MHP yüzde 14.2 oyla yine iki milletvekili çıkarmıştı.
2009 yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi oylarına bakarsak, CHP’nin İzmir’deki her iki bölge ortalaması yüzde 48.2. AK Parti’nin 29.3, MHP’nin ise 9.7.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaatin Yüksel, İzmir için yaptıkları son kamuoyu araştırmalarında yüzde 63’e yükseldiklerini, bu oranın seçimlere kadar yüzde 70’e yaklaşacağını tahmin ettiklerini söylüyor. Yüksel, İzmir’den her iki bölgeden de 9’ar milletvekili çıkaracaklarını, 10’u zorlayabileceklerini iddia ediyor.
Örgütün moralini yüksek tutmaya yönelik abartılı bir tahmin olduğu gerçek. Ancak, İzmir’den çıkacak milletvekili sayısının 24’ten 26’ya yükselmesinden en avantajlı çıkacak, milletvekili sayısını artıracak partinin CHP olacağı da açık.

İki bakan yetecek mi?
AK Parti’nin listelerin başlarına koyduğu iki bakanın gücünün, milletvekili sayısını artırmaya yetmeyeceği görüşü hakim. Yıldırım ve Günay’ın çabalarının AK Parti’ye fazladan bir milletvekili getirebileceği hesabını yapanlar da var.
Özellikle CHP’nin güçlü olduğu 2. Bölge’de oyların bağımsızların da etkisiyle dağılacağı beklentisi, D’hont sisteminde sıra 11. milletvekili için bölme işlemine geldiğinde sürpriz bir tablo çıkarabilir karşımıza.
Bağımsız adaylar konusunda, 2. Bölge’de Cumhuriyetçi Güçler Birliği adayı Doğu Perinçek’in şansı yüksek. 1. Bölge’de de Yaşar Müjdeci iddialı. Ancak burada Müjdeci’den çok, bir başka bağımsız adayın seçilme şansının olduğunu düşünenler fazla.
Nusaybin Belediye Başkanı Mehmet Tanhan, BDP desteğiyle İzmir’den bağımsız aday. Önceki seçimlerde EMEP adıyla alınan 36 bin oyun, değişen konjonktür sayesinde artacağını düşünüyorlar.
Ayrıca o dönemde AK Parti ve CHP’de Doğu kökenli adaylar gösterilmesinin oyları düşürdüğü fikrindeler. Bu kez böyle bir dezavantaj yok. Özellikle de CHP’nin Mardinli Abdürrezzak Erten’i aday göstermemiş olmasının, oyları bağımsız adayda toplayacağına inanıyorlar.D’hont sistemi sayesinde 65 bin civarında oyun yeteceğini düşünüyor, bunun için de İzmir’deki kalabalık Mardin kökenli nüfusa güveniyorlar.
Bakalım 13 Haziran sabahı, bu hesaplar tutacak mı?