Uğur İşven

Uğur İşven

ugur.isven@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun onayladığı “İnternetin Güvenli Kullanımına Dair Usul ve Esaslar Taslağı” kıyameti kopardı. Yapılmak istenenlere bakınca, tepkiler az bile.
Sistem, daha önce sadece internet kafelerde zorunlu tutulan filtrelemenin, suyun başında, yani internet ağının Türkiye’ye yayıldığı noktada sıkı süzgeçten geçirilmesini öngörüyor.
22 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi düşünülen sistem “aile”, “çocuk”, “yurtiçi” ve “standart” paketler halinde dört dereceli filtre sistemi içeriyor.
Her internet kullanıcısı bu paketlerden birini seçerek, ne kadar “süzüleceğini” belirleyecek.
Süzgü, inceden kalına doğru gidecek yani...
“Ben süzülmek istemiyorum” diyorsanız, hiçbir başvuruda bulunmazsanız, “standart” pakete dahil edileceksiniz.
Filtrenin çalışması, seçtiğiniz süzgünün inceliğine göre, devletimizin belirlediği bazı internet sitelerinin otomatik engellenmesiyle başlıyor.

Başka filtreler de var

Gireceğiniz site adresi “yasaklı” değilse, bu kez “kelime filtresi” devreye giriyor.
İşte yasaklı kelimelerden bazıları:
Adrianne, animal, hayvan, baldiz, beat, buyutucu, ciplak, citir, escort, etek, fire, girl, ateşli, frikik, free, gey, gay, gizli, hatun, haydar, hot, itiraf, liseli, nubile, partner, pic, sarisin, sicak, teen...
Ahlakımızı bizden daha fazla düşünen yetkililer, inanın bu listeyi daha da geliştirecektir.
İstediğiniz kadar ahlaktan, terbiyeden, çocukların korunmasından söz edin; böyle bir sistemin gerekliliğinden dem vurun.
Söylediklerinize ancak internetin ne olduğunu bilmeyenler inanır.
Böyle bir uygulama, Patagonya’da bile yok.
AB ve Avrupa Komisyonu, çocukları korumak amaçlı bile olsa, hükümet merkezli bir filtreleme sistemi olamayacağını söylüyor.
AB’ye göre, okullarda, internet kafelerde, evlerde, yöneticiler veya aileler filtreleme sistemi kullanabilir. Ancak herkese bunu kullanmaya zorlayacak bir sistem olamaz.
Sistemin devreye girmesi halinde, sebep olacağı teknik aksaklıkları bir yana bırakıyorum, çok komik durumların da ortaya çıkacağı kesin.
Mesela bu yazıyı internet üzerinden görüntülemek isteyenlere, arkadaşım Haydar ile geçenlerde bir yerde otururken tanık olduğum olayı anlatamayacağım.
Çünkü “haydar” başka manalara da geliyormuş. Yasak listesinde yer alıyor.
Pastanede oturup “tavuk göğsü” yiyerek konuştuğum haber kaynağımın verdiği bilgileri de aktaramayacağım. Çünkü o muhabbette de yasaklı bir kelime var.
Sakıncalı internet siteleri
Komiklikler bununla da bitmiyor. Bazı internet adresleri, başka anlamlara gelse de, içinde yasaklı kelimeleri oluşturan heceleri barındırdığı için anında filtreye takılacak.
Örneğin; forzabesiktas.com, bayramcikolotasi.com, bilgisayarakademisi.com, sanaldestekunitesi.com, donanimalani.org, burcunubil.com, globaldizayn.org, casperminishop.net...
Hani “youtube”un yasaklı olduğu dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben giriyorum” diyordu ya...
Artık o sözünü ettiği DNS adresi değiştirme yöntemi de işlemeyecek.
Çünkü filtreleme doğrudan IP numaranız üzerinden yapılacak.
Üstelik Başbakan’ın yaptığı gibi “bir yolunu bulup” bu filtreyi aşarsanız, yandınız.
Suçlu duruma düşersiniz, aman ha!
Espri bir yana, bu işin şakası yok.
Açılan davalar sonuç vermez, yasaklar yürürlüğe girerse, Türkiye nasıl bir ülke haline gelir, düşünmek bile istemiyorum.
Yasakçı zihniyetle ne ahlak korunur, ne güç kontrolü olur.
Bu gerçek, yakın geçmişte başka ülkelerde yaşananlar yeterince kanıtlamadı mı?