YazarlarÜzeyir bana el sallıyordu!

Üzeyir bana el sallıyordu!

30.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Üzeyir bana el sallıyordu!

Üzeyir bana el sallıyordu



Neve Şalom Sinagogu’nda, "Ve Tanrı dedi; Evreni koruyacaksın ve geliştireceksin" sözlerinin yazılı olduğu duvarda, gözüm Üzeyir Garih’in oğlu İzzet Garih’in katkılarıyla yapılmış tabloda gezinirken, utanca bulanan milli bilincim, katili arıyordu. Sinagog çıkışı birbirine rastlayan herkes gazetemizin manşetini konuşuyordu: "Katil, salıverilen bir hükümlüymüş. Askerlik görevini yapıyormuş... Telefonu astsubay da kullanmış, vs..."

‘GÜÇLÜ İPUÇLARI VAR’
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile cenaze töreninde el sıkışma olanağı bulanlar ise bu cümleleri birinci ağızdan duyuyorlardı. Kuşkularımı "Hayat yoldaşım" dediği Garih’in ortağı İshak Alaton’a söylediğimde, "Bekle. Çok yakın ipuçları bulundu" dedi. Tepkisi katil zanlısı Yener Yermez’in gidilip alınamaması ve kaçmasına meydan verilmesineydi. Komutanın telefonla katil zanlısını yanına çağırmasını anlamakta güçlük çekiyor. İshak Bey’in sinagogda konuşmaya başlamadan önce bir süre beklemesine pek anlam verememiştim. Anlattı:

ÖLÜM SENARYOSU HAZIRDI
"Dün gece Üzeyir’in torunlarına anlattım. Üzeyir 52, ben 54 yaşındaydım, 20 yıl önce. Ona ‘Senden önce giderim. İbadethaneye geldiğinde konuşma yapmadan önce tavana bak, sana oradan el sallayacağım, göreceksin’ demiştim. Üzeyir ‘Belli olmaz... Ben gidersem, sen ne yapacaksın?’ diye sormuştu. Ben de aynısını yapacağımı söyledim. Konuşmam öncesinde bir süre tavana baktım, bana el sallıyordu!.." Ortaklar bunları konuşmakla kalmaz, her yıl bütçe dönemi olan mart - nisan aylarında "ölüm senaryosu" yazarlarmış. Bu yıl da yeniledikleri ölüm senaryosunda, "Yönetim; hisselerini satsa bile en az 5 yıl hayatta kalan ortağın elinde olacak" maddesi değişmemiş.

ATLET PARÇALADILAR
Yahudi geleneklerine göre cenazenin kalktığı günün akşamı, merhumun evinde bir araya geliniyor. Lili Garih’in evinde geçtiğimiz akşam yeni yaşamın simgesi olarak yumurtalar kaynatıldı... Yine geleneklere uygun olarak, haham dualarla evin oğlu, yoksa erkeğinin gömleğini açar içindeki atleti bıçakla, makasla veya jiletle doğrar. Önceki gece evin oğlu İzzet Garih’in atleti de böyle parçalandı. Garih’i toprağa vermenin adından 7 gün boyunca, Neve Şalom Sinagogu’nda ailenin yakınlarının katıldığı bir törenle her akşam saat 19.00 - 19. 30 arası dua okunucak ve açık büfe ikramlarıyla acılar dindirilmeye çalışılacak.
Ben aynı saatlerde İshak Alaton’un kızı Leyla’nın evindeydim. Leyla, eşi Mehmet Günyeli, kayınvalidesi ve çocuğu... Leyla ağlamaktan şişen gözlerini aynı salondaki iki ekrana kilitlemişti. Haberleri dinleyip yorumlar yapıyordu. Mehmet, oğlu Eros ile Eyüp Mezarlığı’nın önünden Garih’in ölüm anında tesadüfen geçiyormuş. Rastlantıların garipliği, hep şaşırtıcı olmaz mı? Leyla "Bugün anladım, ölümünü. Gömmek başka bir durummuş" diyor. Garih’ten anılara gidiyoruz. "Tam da istediği gibi oldu. Saygılı ve büyük bir tören" diye teselli arıyor Leyla. Leyla, Yeditepe Üniversitesi’nde ders veren, 1989 yılından bugüne 7 kitap kaleme alan Garih’in en sevdiği işin hocalık olduğunu söylüyor. Leyla’ya bir teselli daha... Öğrencileri çok anlamlı bir törenle hocalarını andı. İşletme mastırı yapan bu öğrencileri için yeni hazırladığı "En başarılı MBA Programı Nasıl Olur?" dosyası bıraktı.

KATAR ŞEYHİ’Nİ SORDU
Radikal yazarı arkadaşım Funda Özkan ile sinagog çıkışı gittiğimiz Ortaköy’deki kafede Alarko Topluluğu İcra Kurulu Üyelerinden Oktay Varlıer ile karşılaştık, yanımıza oturdu... Varlıer, Garih ile ölümünden yaklaşık 2 - 2.5 saat önce; Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Vassilev ile yardımcısı Katçhakova’nın başkanlığındaki Bulgar heyetiyle yaptıkları toplantıdaydı. Bulgar heyeti Enka’ya doğru yola çıktığı saatlerde Garih de; Katar’dan gelen Uğur Kurul, Ayhan Yavrucu, Tansu Uslu ve Varlıer ile toplantıya geçiyor. Katar Şeyhi için "Her şeye karışıyor mu?" diye sorusuna Kurul biraz da esprili bir biçim de "Sizin gibi, o da karışmıyor!" diyor.

MESAJ KUTUSU DOLUYDU
Toplantıyı her zamankinden önce bitirip, evine doğru yola çıkıyor. Varlıer saat 15.00 sularında Ankara temsilcilerinden cinayeti duyuyor ve Garih’i cep telefonundan arayıp "Nasılsınız, bize haber verin" mesajı bırakıyor. Garih’ten cevap gelmeyince 15 dakika sonra yeniden arıyor, bu kez mesaj kutusu dolu çıkıyor. Artık kimsenin O’na ulaşma şansı yok! "Hayat yoldaşı" gibi, sinagogun tavanına bakabilen gözlere sahip olanların dışında. Cinayet gerçeği ise yakamızı hiç bırakmayacak.

Üzeyir Garih’le sağlam bir dostlukları olan İshak Alaton, acı haberi aldığı günden bu yana büyük bir acı yaşıyor. Sadece İshak Alaton değil, kızı Leyla Alaton da perişan durumda. Garih’e Üzeyir Amca diye hitap eden iş kadını Leyla Alaton, bir röportajında yaptığı açıklamada "Hayatta hiçbir korkum yok. Biliyorum ki ailemin başına bir şey gelirse, Üzeyir Amca beni babam gibi sahiplenir..." demişti. Ancak kader ağlarını farklı örmüştü. Bu dünyayı ilk terkeden Leyla Alaton’un Üzeyir Amca’sı oldu. Acı haberle perişan olan Leyla Alaton, şimdi katilin yakalandığını duymak için gözünü televizyon ekranlarından ayırmıyor.











KEŞFETYENİ
Elendikten sonra ilk paylaşım! Yiğit Poyraz detayı dikkat çekti
Elendikten sonra ilk paylaşım! Yiğit Poyraz detayı dikkat çekti

Cadde | 01.05.2025 - 07:11

Survivor'da 25 Nisan Cuma akşamı elenen Pınar Saka elendikten sonra ilk sosyal medya paylaşımını yaptı.

Yazarlar