YazarlarVarsa diyalog, yoksa diyalog

Varsa diyalog, yoksa diyalog

22.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Varsa diyalog, yoksa diyalog

Varsa diyalog, yoksa diyalog

Yavuz DONAT

SÜLEYMAN Demirel onbir yıl aradan sonra, 1991'de "yeniden" Başbakan koltuğuna oturmuştu.
Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Halis Burhan, bir gün Demirel'e şöyle dedi:
- Sayın Başbakan'ım, bütün sorunların kaynağı diyalogsuzluk... Konuşunca "aynı şeyleri düşündüğümüz" anlaşılıyor.
Halis Paşa "başka şeyler" de söyledi:
Örneğin:
- Sayın Başbakan'ın, siviller "askerin arasına" girmiyorlar... Ayrıca askeri "kendi aralarına almak için" de bir çaba sarfetmiyorlar... Bunun sonucu "kopukluk" oluyor. Kopukluğun sonucu ise "gerilim."
* * *
Org. Halis Burhan "bunları" sadece dönemin Başbakanı'na söylemekle kalmadı.
Dönemin TBMM Başkanı Cindoruk'a da söyledi.
Sonra Demirel, Cumhurbaşkanı oldu.
Törenlerde, davetlerde karşılaştıkları zaman Halis Paşa "aynı söylemi" sürdürdü.
Hem Demirel'e, hem de Cindoruk'a.
* * *
HALİS Paşa şimdi emekli.
Ama "gelişmelerle" herkes gibi o da ilgili.
1996'da "Anayol hükümetinin kurulmasında" katkısı vardır.
O dönemde "önemli bir köprüydü."
"Asker ile sivil"
arasındaki köprü.
* * *
HALİS Burhan "Karadenizli."
"Acaba"
dedik...
Paşa "Karadenizli Başbakan ile asker arasında" bir köprü görevi üstlendi mi?
Halis Paşa:
- Bugün için böyle bir şey söz konusu değil. Keşke bu "gerilim" doğmasaydı.
- Çaresi?
- Diyalog... Bu anlaşmazlığın da, gerilimin de bir an önce kalkması lazım.
Vedalaşırken sorduk:
- Gerilimin "temelinde" ne yatıyor.
Paşa:
- Diyalogsuzluk.
Biz kapıya doğru yürürken Halis Paşa "bir şey daha söyleyeceğim" dedi.
- Nedir Paşam?
- Türkiye'nin birinci önceliği irtica ile mücadele, bunu unutma... Ayrıca "İran örneğini" hiç unutma.
* * *
YAŞAR Topçu ile sohbet ediyorduk.
Bayındırlık Bakanı sordu:
- Ne var, ne yok?
"Gerilim var"
dedik.
Ama "diyalog" yok.
Topçu:
- Gorbaçov, Türkiye'ye gelmişti.
- Evet, gelmişti.
- Ona bir soru sorulmuştu.
- Ne sorusu?
- Şöyle bir soru: Sorun nasıl çözülür?
- Gorbaçov ne dedi?
- Sizin söylediğinizi... "Diyalog" dedi... Bütün sorunların temelinde diyalogsuzluk yatıyor.
* * *
GORBAÇOV'un İstanbul ve Ankara konferasları kitap haline getirildi.
Kitabın adı "Gorbaçov Türkiye'de."
Bir "Yapı Kredi yayını."
Topçu ile konuştuktan sonra bu kitabı "yeniden" okuduk.
Gorbaçov "kırk yıldır politikadayım" diyor. (Bilkent konferansı - 27 Nisan 1995)
Ve kırk yıllık siyasetçi Türkiye konferanslarında "şu sözleri" söylüyor:
* Problem... Problem... Peki gerekli olan ne? İşbirliği. (Çırağan Oteli konferansı)
* Birbirimizi dinlemeyi kabul edersek, en zor soruların bile yanıtını buluruz. (ODTÜ konferansı)
* Politikacılar ve generaller silaha sarılınca hep gençler ölüyor. (Bilkent)
* * *
GORBAÇOV, Türkiye'de yedi konuşma yaptı. Yedisinde de "üç şeyi" vurguluyor.
1. Önce birbirimizi dinlemeyi öğrenelim.
2. Özgürlük ve demokrasiyi koruyalım.
3. Diyalog, diyalog, diyalog.
* * *
KUCAKLAŞMAYI beceremeyen, ipi germemeli.
Gerginliğin kimseye yararı yok.
Gün "diyalog" günü.
Lütfen diyalog!
"Demokrasi için" diyalog.
Zaten yaralı olan demokrasinin "daha fazla kan kaybetmemesi için" diyalog.
Yazara EmailY.Donat@milliyet.com.tr

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler