Kritik Londra seyahati sonrasına denk gelen Merkez Bankası’nın bugünkü “faiz” kararı başta “dolar” olmak üzere “Türkiye’nin risk primi” ve “yabancı sermaye girişi” tarafında etkili olacak.
Seçim sürecinde piyasaların dalgalı seyri sürüyor. Mayıs sonunda 255 seviyesine kadar gerileyen Türkiye’nin “Kredi Risk Primi” (CDS), Merkez Bankası’nın bugünkü faiz kararı öncesi yeniden dün 283 seviyesine kadar yükseldi.
Hafta başında açıklanan mayıs enflasyon verisi sonrasında Merkez Bankası’nın gerçekleştireceği faiz toplantısı çok daha fazla önem kazandı. Mayıs ayında açıklanan aylık yüzde 1.62’lik, yıllık yüzde 12.15’lik enflasyon oldukça yüksek. Bu aşamada gözler Merkez Bankası’na dönmüş durumda. Bugünkü toplantıda etkili bir duruş sergilenmezse TL’nin dolar karşısındaki volatilitesinin artması yani dolarda yükseliş sürpriz olmaz.
Kim, ne bekliyor?
Piyasalar, Merkez Bankası’ndan yeni bir hamle bekliyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, Londra ziyaretinde mayıs ayı enflasyonu yüksek çıkarsa yeni bir faiz artışı gelebileceğini belirtmişti. Şimdi de bunun gerçekleşmesi bekleniyor.
JP Morgan, bir haftalık repo faizinin 50 baz puan artışla yüzde 17 seviyesine
Dalgalanan piyasalarda milyonerler özel sektör tahvillerine yöneldi. Parası 1 milyon TL’nin üzerindeki yatırımcı sayısı 3.510’a çıkarken, bu grubun portföy değeri 69 milyar TL’ye yükseldi.
Piyasalarda dalgalanmaların arttığı, döviz kurlarına yönelimin yükseldiği dönemde milyoner yatırımcılar özel sektör tahvillerine yöneldi. Parası 1 milyon TL’nin üzerindeki 3.168 olan yatırımcı sayısı 3.510’a çıkarken bu yatırımcıların portföy değeri de 62 milyar TL’den 69 milyar TL’ye yükseldi.
Nisan 2018’de 75.552 yatırımcının özel sektör tahvili bulunuyor ve bu yatırımcıların portföy büyüklüğü 76 milyar 670 milyon TL düzeyinde. Özel sektör tahvillerinde söz konusu yatırımcıdan 18 bininin portföy dilimi 20 bin ile 50 bin TL arasında. 14 bin yatırımcının portföy dilimi 50 bin ile 100 bin TL arasında olurken 12 bin yatırımcınınki ise 100 bin ile 250 bin arasında.
75.552 kişinin elinde bulunan özel sektör tahvilinin 69 milyar 505 milyon TL’si 3.510 yatırımcının elinde bulunuyor. Yani tüm özel sektör tahvillerinin yüzde 90’ı, toplam yatırımcılar içerisinde payı yüzde 4 olan “milyoner” yatırımcıların elinde bulunuyor.
Özel sektör tahvillerinde portföy dilimi 100 binin üzerinde olan yatırımcıların
Merkez Bankası’ndan art arda gelen önleyici tedbirler, doların ateşini soğuttu. Son olarak sadeleştirme hamlesi geldi. Bundan sonra finansal istikrara yönelik adımlar, kuru frenlediği gibi ekonomik güçlenmeyi de sağlayacak.
Dolar kurundaki hızlı yükseliş Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz hamlesiyle frenlenmeye çalışıldıysa da geç kalınan hareket, ilave tedbirleri gündeme getirdi. TCMB attığı son sadeleştirme adımıyla aynı zamanda piyasalara olumlu mesaj verdi. Kur geçtiğimiz hafta çarşamba günü 4.9253 ile en yüksek seviyesine tırmanmasının ardından, Merkez Bankası’ndan gelen müdahalenin etkisiyle sert bir geri çekilme yaşayarak 4.54’e kadar gerilemişti.
Sonrasında kurun yeninden 4.70’lerin üzerine çıkması TCMB’nin hem yurt içi hem de yurtdışında etkili bir iletişime geçerek sakinleşmeyi sağlamasına neden oldu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, önceki akşam Türkiye Bankalar Birliği tarafından düzenlenen iftar yemeğinde, Merkez Bankası’nın sadeleştirmeye gideceği mesajını verirken yılın ikinci yarısından itibaren cari açıkta iyileşme olabileceği vurgusunu yaptı.
Merkez ne dedi?
Mehmet Şimşek ilave her yüzde 1 faiz artışının reel sektöre ilave 10.5
Piyasalar 300 baz puanlık faiz artırımına rağmen sakinleşmedi. Dolar 4.7156 TL’de bulunurken euro 5.4941 seviyesinde. Kurun yükselişini durduracak adımlar yetersiz kaldı. İstikrar için daha güçlü adımlar gerekiyor
Diken üzerinde olan piyasalarda tansiyon hayli yüksek. Merkez Bankası’nın faizi 300 baz puan artırmasına rağmen dolar istenen seviyelere gerilemedi ve yükseliş eğilimine yönelik sinyaller üretmeye devam ediyor. Merkez’İn faiz hamlesinin geç kalınmış ve kur artışını frenlemek için geride kalınmış bir adım olarak gören piyasalar, daha etkili adımların gelmesini bekliyor. Yüksek cari açık ve enflasyonla mücadele konusunda atılacak adımları beklemek gerekiyor. Ancak kaygı bu adımların atılmasında da gecikilebileceği yönünde.
Goldman Sachs, faiz artışının sadece 25 Nisan’daki toplantıdan bu yana TL’de yaşanan değer kaybının ardından gerçekleşecek ek enflasyonu telafi ettiğinin altını çiziyor. Kurum, bu noktada faizlerdeki artışın devamının gelebileceği yönünde sinyaller verirken TCMB’nin istikrarı sağlamaya istekli olduğunu göstermesi için 7 Haziran toplantısında daha fazla faiz artışını beklediğini dile getirdi.
UniCredit ise faizdeki artışın geçici bir toparlanma yaratacağını
Yılbaşından bu yana dolar/TL 3.78’den 4.92’ye kadar yükseldi. Son bir haftadaki yükseliş ise yüzde 10. Dün Merkez buna müdahale etti...
Dolar kuru normal dışı yükseldi. Bir yıldaki kur oynaklığı, bir ayda yaşandı. Son bir haftada kur yüzde 10 arttı. Dolar/TL kuru dün 4.92 TL seviyesine kadar yükseldi.
Akşam saatlerinde ise Merkez Bankası’nın faiz hamlesi geldi.
Şirketlerin döviz açıklarını kapatmak için gösterdikleri talep, yerli yatırımcıların dövizdeki yükseliş beklentilerinin sürmesi, kritik direnç seviyelerinin aşılması ile otomatik emirlerin devreye girmesi, yeni pozisyon açma istemleri, kurdaki çıkışı destekliyor. Yıla 3.78’den başlayan dolar/TL bugün 5 lira seviyesine dayandı.
Sessiz kalmadı...
Peki doların çıkışı daha önce önlenebilir miydi? İş Yatırım, dünkü bülteninde TL’de küresel risk iştahından bağımsız serbest düşüşün devam ettiğini vurguladı.
Kurum, düşüşün gelişmekte olan ülkelere yayılan satış dalgasından kaynaklanmadığını, Merkez Bankası’nın müdahalesi ile TL’nin kayıplarını kısmen geri alabileceğini dile getirdi.
Piyasalardaki gerilim seçim sonrasında azalacak. Petrol, ABD hazine tahvillerindeki yükseliş ve 24 Haziran seçimleriyle olağan dışı fiyat hareketliliklerinin yaşandığı piyasalarda seçim sonrası normalleşme bekleniyor
Mayıs aylarında satış baskısının yaşandığı borsada kriz dönemlerinde yaşanan en sert düşüşlerden biri yaşanıyor. ABD 30 yıllık tahvillerindeki yükseliş, para piyasalarındaki hareketlilik, kur riski almak istemeyen şirketlerin alımları, dövizdeki yükseliş yönündeki beklentilerin sürmesi piyasalarda stresli bir ortamın sürmesine neden oluyor. Bu durum dolarda çıkışın, borsada düşük seyrin devamına yol açıyor. Döviz sepeti (0.5 dolar + 0.5 euro) 4.87 ile tarihi zirveye çıktı. Reel efektif döviz kuru 82.99 ile tarihinin en düşük seviyelerinde bulunuyor. Dolar/TL kuru hafta içerisinde 4.5010’a kadar yükseldi. İlk hedefi 4.60-4.70 rakamları. Kurdaki bu hareketten ziyade çıkışın kalıcı olup olmadığı önemli. Bir yıl sonrası için verilen forward fiyatları yükseldi. Kırılganlık oldukça yüksek. İşte böyle bir ortamda yatırımcıların paniklemesi de normal.
100.000 psikolojik destek
BIST 100 Endeksi 29 Ocak’tan bu yana, yaklaşık dört aydır düşüşte. Görünen 24 Haziran’a kadar aşağı
Dolar/TL yılbaşından bu yana tırmanışını sürdürüyor. Yıla 3.7885 seviyesinden başlayan dolar/TL 4.5 ayda 4.5010 seviyesine geldi. Yüzde 18 değer kazanan dolar kuru 1 Mayıs’tan beri aralıksız yükseliyor. Hareketin dönüm noktasına geliyoruz...
piyasalarda gerilim ve tırmanış devam ediyor. Dolar/TL kuru rekor üzerine rekor kırarken TL varlıklarda satışlar yaşanıyor. Piyasalar olağandışı fiyat hareketleriyle karşı karşıya.
Dün günün ilk yarısında dolar ve euro rekor tazeledi. Dolar/TL 4.5010, euro/TL kuru ise 5.3247 ile tarihi zirvelerini gördü. Dolarda 4.50 seviyesi psikolojik olarak kritik. Aşılması halinde 4.60 - 4.70’lerin test edilmesi gündeme gelebilir. Grafikler kısa vadede kurdaki hareketin dönüm noktasına geldiğimizi gösteriyor. Beş dalgalık yükselişin üçüncü dalgası bitmek üzere. Bunun tamamlanmasıyla kurda geri çekilme yaşanabilir. Ancak bunun ardından son dalga 4.50’nin de üzerinde olabilir.
Tedbir gelir mi?
Kurun 4.50’yi test etmesinin ardından Merkez Bankası, “Gelişmeleri izliyoruz, gerekli adımlar atılacaktır” açıklamasında bulundu. Açıklamanın ardından kur 4.45’e geriledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TCMB Başkanı Murat Çetinkaya ile görüşeceği haberi de kurun 4.40’a
Yurtdışında İran’a yönelik ambargolar, yurt içinde seçimler, bozulan ekonomik dengeler, piyasaların belirsizlik rüzgarı ile karşı karşıya olması dolarda sakinleşmeyi engellerken borsada da yükselişin önünü kesiyor. Dolar bazında 23 bine inen endeks ‘taban’ arıyor.
Piyasaların yangını sürüyor. Dolar/TL kuru 4,37 seviyesini test etmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki ekonomi zirvesiyle 4,21’lere kadar geriledi. Bununla birlikte Cumhurbaşkanından gelen açıklamalarla yeniden kurun 4,31 TL’nin üzerine tırmandığı gözleniyor. Benzer durum borsada da yaşanıyor.
BIST 100 Endeksi 103 bin seviyelerini gördükten sonra haftayı 101.852 puandan tamamladı.
Önümüzdeki hafta ise bir süredir gündemin gerisine düşen Zarrab davası görülecek. Davanın sonucu Halkbank hisselerinde ve bankacılık sektöründe rahatlamayı beraberinde getirebilir. Borsa dip seviyelerde güçlenme çabası içerisinde. Fakat her yukarı atağında dolar/TL’de başlayan güçlü hareket endeksin önünü kesiyor. Teknik göstergelerden MACD aşırı satım bölgelerinden alım sinyali vermeye başladı.
Dipten dönüş eğilimi
Diğer kısa vadeli göstergelerde de dipten dönüş eğilimi izleniyor. BIST 100 Endeksinde kısa vadede 100.000 ve 98.000’deki