AnkaraCHP kurultayının iptali davası 8 Eylül'e ertelendi

CHP kurultayının iptali davası 8 Eylül'e ertelendi

30.06.2025 - 13:03 | Son Güncellenme:

CHP kurultayının iptali davası 8 Eylül'e ertelendi

Eda KOÇ/ANKARA, (DHA)- CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptaline ilişkin Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının sonuçlanmasının beklenmesine hükmederek duruşmayı 8 Eylül'e erteledi.

Haberin Devamı

CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te gerçekleştirdiği 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin açtığı davalar, Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dosyada birleştirildi. Kurultay davasının Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 3'üncü duruşmasında taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada Parti Meclisi (PM) üyeleri; Gamze Taşçıer, Ali Haydar Fırat, Uygar Parçal, Bedirhan Berk Doğru, Nazan Güneysu, Baran Seyhan, Özgür Ceylan, Niyazi Şen, Şengül Yeşildaş, Selim Sayek Böke, Canan Taşer, Ali Haydar Hakverdi, İsmail Atakan Ünver, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Murat Bakan, Berkay Gezgin, Mehmet Necati Yağcı, Saniye Barut, Hikmet Halıcı, Gökan Zeybek, Ali Abbas Ertürk, Baran Bozoğlu, Gülşah Deniz Ataler, Erhan Adem, Bahattin Bahadır Erdem, Gül Çiftçi, Ulaş Karasu, Ecevit Keleş, Mahir Yüksel, Burcu Yazıcıoğlu, Zeliha Aksaz Şahbaz, Deniz Yavuzyılmaz, Melisa Uğraş, Berna Özgül, Aylin Nazlıaka, Deniz Yücel, Sevgi Kılıç, Gökçe Gökçen ve Suat Özçağdaş, fer'i müdahillik talebinde bulundu.

Haberin Devamı

'DELEGE İRADESİ MANİPÜLE EDİLMİŞTİR'

Duruşmada söz alan Lütfü Savaş’ın avukatı Yusuf Üregen, fer'i müdahillik talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu savunarak, “Sözlü yargılamaya geçilmesini istiyoruz. Söz konusu kurultay Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tarafsız davranmaması nedeniyle mutlak butlanla batıldır. Bu husus Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesi ve 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği gerekçeli karar ile sabittir. Kurultayda Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi için pek çok suç işlenmiştir. Bu kapsamda pek çok delegeye para ve ayni destek verildiği, iş verildiği, desteklemeyen delegelerin yakınlarının ve kendilerinin ise CHP yönetimindeki belediyelerde işten çıkarılmaya yönelik baskı yaptığı deliller ile ortaya konulmuştur. Genel başkan adaylarından olan Kemal Kılıçdaroğlu’na adaylıktan çekilmesi yönünde organize baskı yapılmış ve çekildiği yönünde yalan bilgi yayılarak, delege ve kurultay iradesi sakatlanmıştır. Divan başkanı tarafından oy sayım ve döküm işlemlerine müdahale edilerek, Kılıçdaroğlu lehine verilen 18 oy hukuksuz iptal edilmiş ve Özgür Özel’in kazanacağına dair algı oluşturularak, delege iradesi manipüle edilmiştir. Kurultay, organize şekilde suç işlenerek, anayasanın emredici hükümlerini, kamu düzenini ve demokrasinin asgari gereklerini ihlal edecek şekilde sakatlamıştır. Söz konusu kurultay, mutlak butlanla batıldır" dedi.

Haberin Devamı

'KURULTAY HİLEYE BAŞVURULARAK DÜZENLENMİŞTİR'

Üregen, 6 Nisan 2025 tarihli CHP 21'inci Olağanüstü Kurultay kararının yetkisiz genel başkan tarafından alındığını öne sürerek, "Mutlak butlan kararı verilmesi durumunda bu kurultay da yok hükmünde sayılmalıdır. Kurultay kanuna karşı hileye başvurularak düzenlenmiştir. Söz konusu kurultay Özel’in kamuya açık kaynaklarda belirttiği gibi 38'inci Olağan Kurultayı’na açılan davadan kurtulmak için düzenlenmiştir. Söz konusu kurultay bu açıdan da sakattır. Zira elverişsiz bir salon belirlenerek ve sadece delegelerin katılımına izin verilerek, partililerin delege olma hakları elinden alınmış ve gayri meşru başkan tarafından bir mizansen sergilenmiştir. Katılım kısıtlanarak partililerin genel başkanlığına ve kararlara ortak olma hakları fiilen ortadan kaldırılmıştır. Nitekim Sayın Özgür Özel’in de belirttiği üzere seçilmeyen kimsenin genel başkan olması kabul edilemez. Mevcut başkanın kamu düzenini korumak için ivedilikle görevden el çektirilmesi ve partinin yönetiminin karar kesinleşene kadar seçilen son genel başkana devredilmesi ve parti işlerinin eski yönetimce yürütülmesi gereklidir. Siyasi parti yönetimlerinin para gücüyle tasarlanması bir milli güvenlik sorunudur. Hukukun bu tür girişimleri muhafaza etmesi, kendini inkar anlamına gelir. Bütün bu açıklamalarımız karşısında dava konusu 38'inci Olağan Kurultayı’nın mutlak butlanla batıl olduğuna, 21'inci Olağanüstü Kurultayı’nın yok hükmünde olduğuna karar verilerek, kamu düzeninin korunması açısından dava sonuna kadar tedviren mevcut CHP yönetiminin görevden el çektirilmesine, önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve karar organlarının göreve çağrılmasına ve davamızın talebimiz gibi kabulüne karar verilmesini talep ederiz" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

'MENFAAT İSPATLANAMAMIŞTIR'

Haberin Devamı

CHP avukatı Çağlar Çağlayan, fer'i müdahillik taleplerinin kabulünü talep ederek, "Olası haksız bir davanın kabulü halinde delegenin verdiği görevi yerine getirememe durumu olacaktır. Bu yüzden bu kişiler davadan doğrudan etkilenmektedir ve taleplerin kabul edilmesi gerekir. Bu durum yargılamanın uzatılmasına etki etmez, tahkikat kaldığı yerden devam edecektir" dedi.

Çağlayan, yöneltilen suçlamaların iddianamede dahi bulunmadığını belirterek, "İşlemlerin seçim kurulu hakimince yürütüldüğü ortadadır. Sunacağımız beyanlar göz önünde bulundurulmazsa mahkemenin ceza yargılamasındaki tanıkların ceza hakimi önünde bir ifade vermediğinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu kapsamda ceza yargılaması kapsamında yapılacak inceleme, hali hazırda devam eden ceza yargılanmasının beklenmesini gerektirmektedir. Kişilerin beraat etmesi durumunda; ki beklentimiz beraat etmeleridir, yargılama içinden çıkılamaz ve telafi edilemez bir hale sürüklenir. MASAK, Tapu Müdürlüğü, SGK ve dosyaya sunulan kamera kayıtlarından hiç kimsenin hiç kimseye bir menfaat verdiği ispatlanmamıştır. Ceza yargılamasında ihale ve işten çıkarma baskısına ilişkin bir ifade veya beyan da bulunmamaktadır. Bu yargılamayı ilgilendirebilecek ve yine mahkemenin görevli olmadığı tek husus iki seçim arasındaki süre konusudur. Süreyi seçim hakimi belirler. Bu nedenle bu iddiadan bir iptal nedeni çıkarılması hukuken mümkün değildir. Davacı vekili beyanlarında konunun bir milli güvenlik sorunu olduğunu ifade etmiştir. Ceza soruşturması esnasında suçlayıcı ifadelerde bulunan yanlı bir tanık da şüpheliler ile ilgili 'milli güvenlik sorunu' ifadesini kullanmıştır. Bu çarpıcı benzerlik de tanıkların tarafsızlığını ortadan kaldırmıştır. Kurultaya ilişkin tüm itirazlar seçim kuruluna yapılır ve seçim hakimi aynı gün kesin karar verir. Davada iptali istenen hususlardan biri seçim sonuçlarıdır. Mahkemelerin siyasi partilere ilişkin işlem ve sonuçlara dair işlem yapma görevi bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

Hakim, ceza soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin dosyaya girdiğini belirtti. Mahkeme, PM üyelerinin feri müdahillik taleplerini kabul ederken, Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmederek, duruşmayı 8 Eylül'e erteledi.

DOSYA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMİŞTİ

Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlattığı soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nun 112'nci maddesinde yer alan 'Oylamaya hile karıştırma' suçunu işledikleri iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilirken, mahkeme görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. (DHA)

FOTOĞRAFLI

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ